31.Bölüm

114K 3.9K 1.7K
                                    

SELAMM!! YENİ BÖLÜM GELDİ!! OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN LÜTFEN. SEVGİLER ❣

*2 hafta sonra* 

Elindeki kirli tabakları sinirle makineye yerleştiren Tamay makinenin kapağını sertçe kapattıktan sonra çalıştırma düğmesine basıp salona ilerledi. Saatin gece yarısını geçmiş olmasına rağmen Ekin'in hala gelmemiş olmasına sinirleniyordu. Son birkaç gündür eve geç geliyor, biraz da alkol kokuyordu. Tamay bir iki defa olduğu için sorgulamamayı tercih etse de gerçekten sinirlerini bozmaya başlamıştı. Yerdeki oyuncakları da toplayarak kenardaki oyuncak sepetine kaldırıp koltuğa oturdu. Yarası neredeyse iyileşmişti.. 

Pencereye vuran far ışığı ile kafasını o tarafa çevirdi. Gelen kişinin Ekin olmasını bir yandan istiyor, bir yandan istemiyordu. Çünkü şuan oldukça sinirliydi ve bir tartışma çıkması an meseleseydi.

Kapıyı anahtarla açan Ekin koltukta oturup sinirli gözlerle kendisine bakan Tamay'la göz göze gelince sıkıntıyla kapıyı kapattı. 

"Aa evin yolunu unutmamışsın!" karşılaştığı iğneleyici tavırla Tamay'a yaklaştı. 

"Bu sondu." genç kadının gözlerini devirerek yerinden kalkıp gitmeye kalkmasıyla kollarından tutup önüne geçti.

"Kızdın mı?" kollarını yavaşça Ekin'in elleri arasından kurtaran Tamay kafasını kaldırıp kehribar gözlerini genç adamın mavi gözleriyle birleştirdi.

"Birisi daha gelip 'Ekin, ben hamileyim' derse yemin ediyorum yüzümü bir daha görem-"

"Şş!" parmağıyla Tamay'ın sözünü yarıda kesen Ekin gerçekten hala kendisine güvenmiyor oluşuna alınmıştı. "Geç gelme nedenim herhangi bir kadın değil. Sen hala bana güvenmiyor musun?" aldığı soru karşısında derin bir nefes verip önüne düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştıran Tamay gerçekten ne diyeceğini bilemiyordu. 

"Ekin saat geç oldu lütfen tartışmayalım olur mu?" 2 haftada hiçbir değişiklik görmeyen Ekin gerçekten sıkılmaya başlamıştı. 

"Tamay, gerçekten senden bir cevap istiyorum artık! Sen hala bana güvenmiyor musun?" geri geri adım atarak kalktığı yere geri oturan Tamay, dirseklerini dizine dayayarak yere odaklandı. O kadar şey yaşadıktan sonra Ekin'e güvenmesi gerçekten zordu.

"Aynı şeyleri sürekli yaşayacak mıyız? Sen bana hiçbir zaman güvenmeyecek misin? Ya da yine güvenmiş gibi yapıp terk mi edeceksin?" duyduğu şeyler karşısında sinirlenen Tamay yerinden kalkarak Ekin'in sesini yükseltmesi karşısında sesini yükseltti.

"Doğru söylüyorsun ya! Sen her seferinde uçkurunu tutamayan aptal birisi gibi davrandığın için belki de aynı şeyleri yaşıyoruz! Belki de ben sana bu yüzden güvenemiyorumdur. Her ayrı kaldığımızda başka kadınlara gittiğin için!" Tamay'ın bu sert çıkışı karşısında duraksayan Ekin, suçun yine kendisine kaldığını görünce alayla güldü. Biraz da sarhoş olduğu için gülmeleri kahkahaya dönüşmüştü.

Hiçbir sonuç alamayacağını fark eden Tamay, kafasını iki yana sallayıp yukarı çıkmak için harekete geçmişti. Fakat duyduğu şeyle geri döndü.

"Sen terk ettiğinde oturup ağlasaydım keşke değil mi? İki yıl boyunca seni  gelmeni bekleseydim. Beni terk etmiş, aşığım dediğim halde benim duygularımla oynayan kadını mı bekleseydim Tamay? Bunu mu bekliyordun benden?  Ben sana o tatilin dönüşünde hala beni affetmemiş olursan bir daha seni arayıp sormayacağım dedim ve sen bana beni affedemediğini söyledin. Ben de seni arayıp sormadım! Bu kadar basit! Suç hala benim mi?" olayın dönüp dolaşıp tekrar bu konulara geliyor olması bütün bunların unutulup, yutulmadığını, hala içeride kalan, söylenecek sözlerin olduğunu gösteriyordu. Bu sefer yetişmeleri gereken bir yer olmadığı için konuşma zamanı belki de gelmişti.

SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin