Bölüm 12 "İntikamdan Vazgeçiş"

411 24 0
                                    

"Aslı ben galiba işi elime yüzüme bulaştırıyorum."

Kendimi koltuğa atıp yatar pozisyona geçtim.

"Yani... Anlattıklarına bakılırsa resmen arkadaş olmuşsun adamlarla. Ama bence kötü bir şey değil bu."

Aslı'ya şaşkınlık içinde bakarak,
"Ne demek kötü değil Aslı? Ben bu zamana kadar boşuna mı uğraştım? Yani uzaktan işlerini bozarken o kadar kötü değildi ama şimdi ne kadar çalıştıklarını bu kadar yakından görüp onların da insan olduğunu fark edince... ne bileyim." deyip sıkıntıyla içimi çektim.

"Ayşe... demeyeyim demeyeyim diyorum ama gel vazgeç bu işten. Yetmez mi artık? Aldın ya intikamını?"

"Ne aldım Aslı? Ben bu adam yüzünden kaç sene kendimden tiksindim. Kendimi bok gibi değersiz hissettim. Kendimi öldürmeye kalktım Aslı. Biri sikine takmadı öbürü de beni ikinci gün unutup gitti onunla grup kurdu."

"Tamam tamam biliyorum ama yetmez mi artık?"

Yerimde doğrulup ellerimle başımı ovdum. Yeter miydi gerçekten? Yaşadıklarım o kadar önemsiz şeyler miydi? Herkesin maskarası haline gelişim, itilip kakılışım, beni öpmekten iğrenerek kusmasını herkese anlatması, kendimi öldürmeyi isteyecek kadar kendimden nefret etmem, yıllarca süren terapiler, estetik ameliyatları, anoreksiya oluşum... Her şeyi ben mi büyütüyordum? Peki ya o? Onun hiç mi suçu yoktu? O gece içip içip ablamın odasını karıştırıp benim odama girdi. Beni ablam sanıp öptü sonra da ben olduğumu fark edince ıyy diye geri çekilip iğrenerek yüzüme baktı ve üstüme kustu bu adam ya. Sonrasında bir özür bile dilemediği yetmiyormuş gibi gitti herkese anlattı bir de yediği haltı. Hem de sanki ben onu ayartmaya çalışmışım gibi. Ya Hakan? Ona ne demeli? Herkes beni öldü biliyordu. Herkes. O gün o ilaçları içip kendimi öldürmeye çalışışımın hemen sonrasında oradan ayrıldık. İntihar ettiğim haberi bütün okula yayıldı. Ben bir daha adımımı bile atmadım oraya. Yıllarca ülkeye bile dönmedim. O zamanlardan tanıdığım kimseyle görüşmedim. Yani Hakan da beni ölü biliyor. Benim o adam yüzünden öldüğümü biliyor. Nasıl gidip de o adamla hala görüşür? Görüşmeyi bırak o adamla grup kurar, aynı evde yaşar? Benim hiç mi değerim yoktu? Hiç olmamış gibi mi olmuştum ben?

"Nereye daldın öyle? Ayşe... Valla kötülüğüne söylemiyorum. Sonu yok bu nefretin, kinin. Gel vazgeç şu intikam sevdandan. Bırak bu menajerlik işini."

"Tamam tamam. Düşüneceğim bunu."

...

Eve geldiğimde evde sadece Can vardı. Başımla selam verip odama geçiyordum ki bana seslendi.

"Sezen biraz konuşabilir miyiz?"

Hayır. Konuşamayız. Ne sesini duymak ne yüzüne bakmak istemiyorum.
Ama kuzu kuzu gidip karşısındaki koltuğa oturdum.

"Ben... Geçen gün için teşekkür ederim..."

"Ne için?"

"Beni dinledin, teselli etmeye çalıştın... Ne bileyim işte."

Elini elimin üstüne koydu. Hemen geri çektim.

"Üzgünüm yanlış bir şey mi yaptım?"

O sırada eve Hakan'la Alican geldi.

"Ben aslında hepinizle bir şey konuşmak istiyordum."

Hakan'la Alican ellerindeki poşetleri mutfağa bırakıp salona geldiler.

"Ben... İşten ayrılmak istiyorum."

Sözlerim odada bomba etkisi yaptı. Üçü de bana şaşkın ifadelerle bakıyordu.
Söyledim işte. Vazgeçeceğim bu intikam sevdamdan artık. Hayatıma devam edeceğim. Onlarsız, yalansız, oyunsuz, normal hayatıma.

Bölüm Sonu

Menajerimin Sorunu Ne?Where stories live. Discover now