deniz kızı ile sarhoşlar masalı

8| BAR

Kızlar gittikten sonra onunla biraz sohbet etmiştik. İşlerinin nasıl gittiği, gününün neden kötü geçtiğini falan konuşmuştuk. Kısa bir süre sonra da ayrılmıştı zaten yanımdan. Ben de tüm enerjimi pazar gününe saklamak için uyumuştum.

Bugün sapıklık yapacaktım. Domenic'i gizli gizli takip edecektim.

Evet, aramızdaki değişik anlaşma biçimimiz eskisi gibi değildi. Lakin yine de birbirimize nereye gittiğimizin, neler yapacağımızın hesabını vermiyorduk. Ama bu ileride vermeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. Neyse, konuya dönelim.

O yüzden bu işe bir el atmam şarttı, gerekliydi, lüzumluydu, zorunluydu, mecburiydi...

Ben kendimle böyle düşüncelerden düşüncelere atlarken aklıma gelen yine mükemmel fikirle gülümsedim. Ne diye uğraşacaktım ki. Sarah'a mesaj atar bugünkü planını kolayca öğrenebilirdim.

Telefonumu çıkarıp ona mesaj attığımda birkaç dakika içerisinde anında Domenic'in bugünkü yaptığı tüm planları elimdeydi. Ah, zeki ben!

Adam hafta sonu falan dinlemeden, diğer çalışanlar tatil yapsa bile, her gün şirkete gidiyordu. Şimdiden çok çalışması mantıklıydı aslında. İleride sevgili olursak her gün benimle ilgilenmekten işine fırsat kalmazdı nasıl olsa.

Şirketteki işi 6'dan sonra bitiyordu. O saatten sonra Bash ve Kol ile buluşacağı yazıyordu. Altında da bir mekan adı vardı. Sanırım orada buluşacaklardı. Gidecekleri yeri biliyordum. Oldukça ünlü bir otelin terasında bir bardı.

➰

Güvenlik kontrolünden geçerek otelin içerisine girdiğimde kendimden emin adımlarla asansörlerin olduğu kısma ilerledim. Bugün yanlarında Sarah ile eşi de olacağı için yalnız başıma gelmeyi tercih etmiştim. Hem gecenin ilerleyen saatlerinde ben de yanlarında yerimi almış olacaktım.

Hâlihazırda gelmiş olan asansörlerden birisine girdim. Ardımdan insanların gelmesini bile umursamadan tuşa dokundum ve asansörün yukarı kata çıkmasını bekledim.

Sonunda teras katta durunca hızla ayrıldım oradan. Barın girişi olduğunu belirten kapılara ilerleyip içeriye girdim. Kulaklarım anında yüksek sesten rahatsız olmaya başlamıştı.

İçerisi oldukça kalabalıktı. Mekanın tam ortasındaki pistte bir sürü insan dans ediyordu. İsteyen kişiler de dışarıya çıkıp manzara eşliğinde oturabiliyordu.

İstemsizce üzerimdeki kıyafetlere göz gezdirdim. Siyah sade dar bir elbiseyle buraya ne çok abartıydım ne de çok basittim. Askılı elbisemin çok bir dekoltesi de var sayılmazdı. Sadece göğüslerimi biraz belli ediyordu. Elbise kısa olduğu için biraz da bacaklarım göze çarpıyor olabilirdi.

Elbisemin altına uyacağını düşündüğüm siyah stiletto bir ayakkabı seçmiştim. Siyah kot ceketimi de alt katta girişteki çalışanlar aldığı için üzerimde ufak çantam dışında rahatsız eden bir şey yoktu. Gayet hoş duruyordum bence.

Etrafı süzmeye son verip içki servisi yapan barmenlerin olduğu kısma ilerledim. Boş olan bar taburelerinden birinde yerimi aldım. Sarah içeride oturduklarını söylemişti ama yine de kalabalıktan dolayı onların nerede olduklarını kestiremiyordum.

Telefonumdan Sarah'a yerimi belirten bir mesaj attım. Ensemde topuz yaptığım sarı saçlarımdan beni kolayca fark edeceğini düşünüyordum. Genelde bu modeli kullanırdım.

Amacımız sanki şans eseri karşılaşmışız gibi göstermekti. Sarah masadakilere beni işaret edip ben olup olmadığımı soracak, sonra bir şekilde yanlarına davet edilecektim. Sonrasında da doğaçlama takılacaktım. Bence gayet iş görür bir plandı.

Barmenden hafif alkollü bir kokteyl isteyip kredi kartımdan ödemesini yaptım ve beklemeye başladım. Hemen hazırlayıp servis etmişti zaten. Telefonumla ilgilenip içkimi yudumlarken birden içkimin elimden çekilmesiyle bakışlarım yan tarafımı buldu. Planım çoktan işe yaramıştı.

"Bu saate burada ne arıyorsun?"

Bana merakla bakan Domenic'e "Bir arkadaşımla gelmiştim. İşi çıktığı için gitmek zorunda kaldı," dedim yüzümü üzgün tutmaya çalışırken. Yalan da olsa ekilmiş bir insan rolüne bürünmeliydim.

Yanımdaki bar taburesinde yerini alırken ben de elindeki içkime uzandım ve çekip aldım. Oturduğum tabureyi kendisine doğru çektiğinde bir anlık sarsılmayla bileğini tutmuştum. Ona anlamsızca bakarken "Hangi arkadaşmış o?" diye ifadesizce sormuştu.

Biraz kudurtsa mıydım acaba?

Tabii ki de kudurtmalıydım!

"Yakın bir erkek arkadaşım."

Kaşları çatılıp önüne dönerken bir şeyler mırıldanmıştı ama mekandaki yüksek sesten dolayı ne dediğini pek anlamamıştım. Etrafa sıkıntılı bir bakış attığında ben hâlâ daha onu izliyordum.

Bakışları sonunda beni buldu ve "Burada yalnız başına böyle oturma," diyip ayaklandı. Bileğimden hafifçe tutup benim de kalkmamı sağlarken beni kendi masalarına doğru ilerletmeye başlamıştı.

Yüzümdeki gülümsemeyle ona eşlik ediyordum. İnsanların arasından geçip Sarah ile diğerlerinin oturduğu masaya ilerledik. Onlarla merhabalaşıp Nick'in yanında yerimi aldım. Ardından Sarah'a dudaklarımı büzüp teşekkür manasında bir öpücük gönderdim. O da aynı şekilde karşılık vermişti.

Sipariş ettiğim kokteyl barmenin orada kaldığı için ben de masadaki içki dolu bardaklardan birisini almıştım elime. Domenic'in bakışlarını üzerimde hissediyordum ama ondan tarafa bakmamaya çalışıyordum.

Sarah ile eşi, çocuklarını bıraktıkları komşudan alacakları için aramızdan erkenden ayrılmışlardı. Böylece masada Bash, Kol, Domenic ve ben kalmıştık.

Bash ile Kol pistte oynayan kızları kesiyorlardı. Nick telefonuyla ilgileniyor, ben de içkimi yudumluyordum. İlk bardağım bittiği için masadaki içkiden ikinci bardağı doldurmak için uzanmıştım ama Nick buna anında engel olmuştu.

Ona kaşlarımı çatıp baktığımda "Alkol senin yaşındaki insanlar için pek uygun değil. Bir de sarhoş olmanla uğraşamam," diye sinirle konuşmuştu. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken kulağıma yaklaşmasıyla duraksamak zorunda kalmıştım.

"Kırmızı ruj hiç yakışmamış."

Omzumu silktim. Geri çekildiğinde ben de aynı onun gibi yaparak yüzümü ona yaklaştırdım ve kulağına doğru konuştum. "Sen beğenesin diye sürmedim zaten. Buluşacağım erkek arkadaşım gayet de yakıştırıyordu."

Yalanımı sürdürmeye devam ederken oturduğum yerden hızla ayaklandım. Terasa çıkıp biraz hava alacaktım. Bu kadar heyecan bana biraz fazlaydı...

➰

kitabın gidişatından memnun musunuz dostlar? beğeniyor musunuz?