18| BEBEK

6.1K 222 288
                                    

Güvenlikten geçip şirkete girdiğimde bana selam veren insanlara gülümseyerek karşılık verdim. Üzerimdeki okul kıyafetlerim ve at kuyruğu olan sarı saçlarımla iyice cici kız rolüne bürünmüştüm. Tabii şimdilik.

Domenic'in odasına girer girmez içimden bir şeytan çıkacaktı adeta. Dün gece sarhoş hâlimden yararlandığına hâlâ daha inanamıyordum. Sarhoşken söylediğim şarkıyı paylaşmama engel olması gerekirken o ise hiçbir şey yapmamıştı.

Üstelik gece beni evime bırakmış, sonra da sabahleyin erken saatte arayıp okula gitmem için uyandırmıştı. Tamam, onunla olan ilişkimin okul hayatımı etkilememesi için uğraşıyor olabilirdi. Ama geceden kalma hâlimle okula zorla gitmemi istemek neydi ya!

Sonuç olarak ben de tüm gün uyuz uyuz gezmiştim ortalıkta. Bir de Noah'a katlanmak zorunda kalmıştım. Geri zekalı o kadar çalıştırmama rağmen geçememişti dersten. Bana da hocayla konuşup çok çabaladığı ve saatlerce çalıştığı hakkında bir şeyler anlatmam için her teneffüs yalvarmıştı.

Gözlerimi devirip asansörlerin olduğu kısma ilerledim. Şu an Noah'ı düşünmek istemiyordum. Odaklanmam gereken daha önemli konular vardı. Mesela o videoyu Nick'in hesabından sildirmek.

Gören göreceğini görmüştü gerçi. Bazı çift paylaşımları yapan sayfalar çoktan videoyu indirip paylaşmışlardı. Herkes ilişkimizi çok tatlı bulduğuna dair bir sürü yorum yazmıştı. Üstüne üstlük hesabıma bir sürü takipçi gelmişti Nick'in hesabından.

Ama bu videoyu kaldırtmayacağım anlamına gelmezdi. Tanrım, Nick'in hesabında beni paylaştığı ilk şey bu video olamazdı! Ben daha özel bir şeyler olacağını hayal ediyordum en azından...

Kendi kendime içimden kavgamızı planlarken odasının olduğu kata ulaşmıştım. Asansörden iner inmez karşımda Sarah'ı görmeyi bekliyordum ama masası bomboştu. Umursamadım, izine ayrılmış olabilirdi sonuçta.

Odasının önüne geldiğimde söyleyeceğim şeyleri son kez içimden tek tek tekrar ettim. Ardından derin bir nefes aldım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde tam ağzımı açıp konuşmaya başlayacakken gördüğüm görüntü karşısında şaşkınlıkla kalakalmıştım.

Nick'in kucağında bir bebek bağıra bağıra ağlıyor, Kol garip hareketler yaparak elindeki peluş oyuncakları sallıyor, Bash de telefonundan açtığı çocuk şarkısını söyleyip dans ediyordu.

Ağzım açık bir şekilde onları izlerken bir anda ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım. Hepsinin bakışları aniden bana dönerken bebek de neler olduğunu anlamak istermiş gibi ağlamasına son verip yaşlı gözleriyle bana bakmaya başlamıştı.

Çığırmama engel olamayarak "Bu çocuk kimin Domenic?!" diye sorduğumda elimi alnıma koyup olanları sindirmeye çalıştım. Yaşadığım şoktan ne yapacağımı dahi şaşırmıştım.

"Eski eşimden yaptığım çocuk!"

Nick sinirle konuştuğunda benim yüzümdeki ifadeyi fark edip "Lanet olsun! Kimin çocuğu olabilir Nina? Sarah'ın oğlu," diye açıklama yapmıştı. Vücuduma derin bir rahatlama çöktü.

Biraz daha bunu sürdüyseydi ağlayabilirdim. Başka bir kadından çocuğu olduğunu düşünmek bile tarifi imkansız bir acı hissettiriyordu kalbimde.

Bebek tekrardan ağlamaya başlarken bulunduğum yerden ayrılıp Nick'in yanına ilerledim. Kaç tane adam bir tane çocuğa bakmayı bile beceremiyorlardı.

Sırt çantamı yere bırakıp bebeği bana vermesi için kollarımı uzattım. O da itiraz etmeyip anında bırakmıştı bebeği kollarımın arasına. Ağlamasını durdurmak adına sırtını hafifçe sıvazlarken bir yandan da odanın içerisinde gezinmeye başladım.

"Sarah nerede? Bir şey mi oldu?"

Bash odadaki deri koltuğa oturup "Bakıcıları izinde olduğu için Sarah bu sabah bebeği şirkete getirmişti. Eşi kaza geçirmiş. Bunun haberini alınca da apar topar ayrıldı şirketten. Bu senin sevgilin olacak adam bakabilecekmiş gibi bebeği burada bırakmasını söylemiş," diyip yok etti aklımdaki tüm soru işaretlerini.

Yüzümdeki gülümsemeyle bakışlarımı Nick'e çevirdim. Bebeği daha fazla ağlatmak dışında bir işe yaramadığı hâlde düşünceli davranıp bakmayı teklif etmişti bir de. Benim aşkım çok iyi bir patrondu...

"Ciddi bir durumu yoktur umarım?"

"Yok gibi gözüküyor."

Kol ceketini üzerine geçirdiğinde "Neyse, bizden bu kadar. Gerisini siz hâlledersiniz. Beynimin içinde bebek ağlayışlarından remix oluşmaya başladı. Yürü gidiyoruz Bash," diyince Bash de ona uyup hızla kalkmıştı oturduğu yerden.

Onlar odadan ayrılırken Nick de kendisini rahatça koltuğa bırakmıştı. Kafasını ellerinin arasına alıp ovuştururken bu hâline gülmeden edemedim. Ufacık bebek onları ne duruma getirmişti.

"İlerde çocuğun olursa ne yapacaksın acaba?"

"İleride çocuk sahibi olma gibi bir planım yok."

"Neden?"

"Çocuklara tahammül edemem."

Kucağımda uyuyakalan bebeği hâlâ daha gezdirmeye devam ederken "Ya ilerde hamile kalırsam?" diye bir soru yönelttim ona. Alttan alttan ilerde evleneceğimizi ima etmeye çalışıyordum ona.

"Birlikte bile olmadık, Nina. Bu çok saçma bir ihtimal."

Onu duymazdan geldim. Bebek battaniyesini koltuğa sermesini belirtirken o da hemencecik yapmıştı söylediğimi. Bebeği koltuğa usulca yatırıp geri çekildiğimde onun bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Sarah büyük ihtimalle bu gece orada kalır. Benim de bebeğe yalnız başıma bakamayacağım fazlasıyla belli oluyordur. Bende kalabilir misin bugün?"

Kalmaz mıyım tatlım, kalmaz mıyım bebeğim, tabii ki kalırım!

İçimdeki heyecanı ona belli etmeden "Eve uğrayıp kıyafet falan almam lazım," dedim bakışlarımı uyuyan bebekten çekmeyip. Şişkin yanakları içimde sıkma isteği uyandırmıştı. Lakin yeni uyuttuğum için bu fikirden derhal vazgeçtim.

Oturduğu yerden kalkıp çalışma masasından telefonunu eline aldı. Ardından "Güvenliği çağıracağım. Bebeğin eşyalarını arabaya taşısın şimdiden," diye açıklama yaptı bana. Odanın bir köşesindeki büyük bir çanta ile siyah renkteki bebek arabasını kastediyordu.

Benim aklım ise hâlâ daha ileride bebek sahibi olmak istememesindeydi. Telefonu kapatıp bakışlarını bana çevirdiğinde uyuyan bebeği izlerken sinirle konuştum.

"Çocuk doğurmak benim geleceğimde yer alan bir şey. Karşılığında benim için hiç değilse bunu yapabilirsin, enayi!"

deniz kızı ile sarhoşlar masalıWhere stories live. Discover now