deniz kızı ile sarhoşlar masalı

32| GÖRÜŞME

"Kimden bahsediyorsun?"

Nick bana mal mal bakarken derin bir nefes alıp "Bana saf ayağına yatma," dedim. Ardından ekledim. "Kimden bahsettiğimi sen gayet iyi biliyorsun. Yanına gitmeni bekliyormuş bir de. Hah, daha çok bekler!"

Bu söylediğime kahkaha attığında gözlerimi kısıp ona sinirli bir bakış gönderdim. Benimle eğleniyordu resmen. Kim olduğunu söylemek bu kadar zor olmamalıydı. Alt tarafı görüştüğü birisi ya da flört ettiği bir kadın olduğunu söyleyecekti. Açıkça sormama rağmen hâlâ daha söylememekte kararlıydı.

Oturduğu yerden ayaklandığında ayağa kalkmaması için omuzlarına baskı yaptığım ellerim boşluğa düşmüştü. Aramızdaki fazla yakınlıktan dolayı birkaç adım gerilememe engel olamadım. Kalbim daha fazlasını kaldırmayacaktı çünkü.

"Kıskandın mı sen?"

Yüzünden ve sesinden keyfinin yerine geldiği o kadar belli oluyordu ki dışarıdan gören birisinin saatler önce odayı birbirine katıp sinirden köpüren kişinin aynı adam olduğuna inanması baya zaman alırdı.

Bana yüzündeki gülümsemeyle bakarken oflayıp "Sadece insanların o kadının kim olduğuna dair mesajlar atması beni darlıyor. Yoksa umrumda değil. En azından bir açıklama yapabilirdin. Senin yüzünden ben rahatsız ediliyorum," diye bir şeyler zırvaladım. Bir bakıma doğruydu sonuçta.

"Merak ettiğinden değil yani, öyle mi?"

Bu adam ciddi anlamda benim sabrımı sınamak için gelmişti bu hayata!

Sinirle göğsüne vurduğumda artık sabrımın son kırıntılarında olduğumu hissediyordum. Vuruşumdan hiçbir şekilde etkilenmezken "Michelle benim kuzenim," diye en nihayetinde açıklama yaptığında kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Ne?!"

"Duydun işte. Bizi ziyarete geldi. Hem hayatımda senden başkası olsa ilk annem kabullenmez bu durumu. Seni çok sevmiş, sürekli soruyor. Kadının aklına girmişsin resmen."

Ben hâlâ daha o kadının kuzeni olduğu gerçeğinde takılı kalırken onun söylediklerine gözlerimi devirmekle yanıt verdim. Ben günlerdir bu saçma salak şey için mi üzülüyordum?

Hepsi Nick yüzündendi. Daha fazla onunla muhatap olup onu eğlendirmek istemediğim için arkamı döndüm. Yatak odama doğru adımlarken "Ben uyuyacağım. Sen de ne bok yersen ye," dedim. Arkamdan bir şeyler söylediğini işitiyordum ama umursamadım.

➰

Gözlerimi telefonumun bildirim sesleriyle araladığımda bu kadar çok bildirimin neden geldiğini anlamaya çalışıyordum. Sinirle mırıldanıp yattığım yerden doğruldum. Ellerimle gözlerimi ovuşturup dağılmış saçlarımı gelişigüzel topladım.

Uzanıp telefonumu elime aldıktan sonra bildirimlerin hepsinin instagramdan geldiğini görmüştüm. Gece telefonumu uçak moduna almayı unuttuğum içindi tüm bunlar.

Bildirimlerden rastgele birisine tıkladığımda beni birisinin sohbetine yönlendirmişti. Tanımadığım kişi Nick'in storysini bana atmış, altına da bir şeyler yazmıştı. Gördüğüm fotoğrafla gözlerim şaşkınlıkla açılırken Nick'in hesabına girip storye tekrardan baktım.

Dün gece ben uyurken fotoğrafımı çekmiş ve üzerine siyah kalp emojisi koyup paylaşmıştı. Yastığa gömülmüş yüzüm net gözükmese de sarı saçlarım ile üzerimdeki siyah sweatten fotoğraftaki kişinin ben olduğunu anlamak zor değildi.