yirmi dört

5K 256 175
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

şu fanartı geçen bölüm de koydum ama bu bölüme de çok güzel gidiyordu, dayanamadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

şu fanartı geçen bölüm de koydum ama bu bölüme de çok güzel gidiyordu, dayanamadım.



yirmi dört: beggin you


Güneşin doğuşu ve batışı hiçbir şeyi ifade etmiyordu.

En azından şu anda yatakta, yarı çıplak halde, tüm kemikleri ve vücudu aşırı hassasiyetten titreyen ve gözlerinin altında yorgunluktan mor halkalar oluşan Seokjin için.

Tabii, her zevk dalgasının yarattığı kısa bir deprem vardı –Seokjin şu an o depremi yaşıyordu. Terlemekten ve bacaklarına yapışıp kuruyan beyaz sıvılardan dolayı kendini kirli ve rahatsız hissediyor, usulca yumruk yaptığı eliyle uyku akan gözlerini ovuşturuyordu.

Kaç gün geçmişti emin değildi. Güneşin doğuşuna ve batışına şahit olmamış; ne zaman işleri biterse kendini direkt uykuya teslim etmiş ve saatler sonra hibritin hırlamalarıyla yeniden gözünü açmıştı. Aynı döngü, beyninin kavrayamayacağı kadar uzun süredir devam ediyordu, o yüzden aradan üç-dört günün geçtiğini söylemek yanlış olmazdı.

Namjoon rutun zor olduğunu söylerken demek bunu kast ediyordu. Ve insanların rut kaldırma konusunda bu kadar isteksiz ve hassas olmalarının sebebi de bu olmalıydı. Seokjin televizyonda hibrit ve insan aşkını anlatan filmlerin eksikliğinden yakınırdı, kendini yalnız hissetmesine sebep oluyordu bu eksiklik. Ama sebebi şimdi anlayabiliyordu.

Ne yaparsa yapsın Seokjin, Taehyung' u yeterince tatmin edebilmiş gibi hissetmiyordu.

Belki kendi düşüncesiydi bu, belki hibrite sorulduğu zaman onun o güzel dudaklarından dökülecek olan cevaplar oldukça farklı olacaktı. Seokjin her şeyin kendi ruhu içinde, kara bir karmaşada oluşmasının daha iyi olacağını düşünüyordu, her şeyi zihninde yarattığı ve kendini karaladığı düşüncesi hibritin gerçekten de böyle düşünmesinden çok daha iyiydi –en azından tutunacak, hala devam etmeye itecek bir güç olurdu bu.

dandelion || taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin