𝐋𝐄𝐓𝐀𝐍𝐓𝐄𝐌「ʟᴏʀᴅ ᴠᴏʟᴅᴇᴍᴏʀᴛ」

Being A Riddle

Merhaba! Günde iki bölüm yayınlama olayına geri döndüm sanmayın fazla alışmış olursunuz😂😂

Bu bölüm böyle içinizi ısıtacak tontiş bir şey olsun dedim. Isıttı mı? Kaoslar öncesi böyle şeyler gerek!

Oy ve yorumları bekliyorumm.

Being A Riddle

"Bugün ilk nereye gidiyoruz?" diye sordu Marlene. Calista saçlarını toplamaktan vazgeçip bırakırken nefesini verdi. "Benim başka planlarım var."

"Aaa, oyun bozanlık yapma Cal!" Marlene'e aynadan gülümsedi. Üzerindeki elbiseyi düzeltti. Siyah, balon etek elbisesi üzerine uymuştu.

"Üzgünüm, bir dahaki sefere!"

"Planın ne?" diye sordu Marlene merakla. Calista dudaklarına kırmızı ruju sürerken durdu ve "Evan Rosier ile olacağım." dedi, arkadaşının bundan hiç hoşlanmayacağını biliyordu.

"Slytherin olan değil mi? Doğru mu anladım?" Calista arkadaşını onayladı. "Tamamen doğru duydun."

"Yüce Merlin, daha neler duyacak bu kulaklar?" Marlene şok içinde Calista'ya baksa da bu denli şaşırması anlamsızdı, onun Slytherin evi ile olan yakınlığını biliyordu herkes.

"Peki, randevu gibi bir şey mi?" Calista kaşlarını çattı. Düşüncesi bile tuhaftı. "Hayır. Marls, tanrım." dedi.

Evan Rosier çok yakışıklıydı, asildi, başarılı da bir büyücüydü ama onca yaşanan şeyden sonra Calista ile arasında bir şey olması tuhaf olurdu.

"Sordum sadece."

Marlene ile vedalaşıp siyah pelerinini giydi, üzerine de Gryffindor atkısını taktı. Bahçedeki öğrenciler izin kağıtlarını göstererek Hogsmeade'e doğru yürüyordu.

"Prenses!" Calista sesin geldiği yöne döndüğünde kol kola kendisine doğru gelen Lucius ve Narcissa'yı gördü.

"Tek misin? Bize katılabilirsin." Narcissa'ya gülümsedi güzel cadı. "Sağ ol Narcissa ancak buluşacağım kişiyi bekliyorum." dedi Calista etrafa bakınarak.

"Ve beklemen son buldu prenses." Evan'ın tanıdık sesini duydu ve bir saniye sonra Evan yanına gelmiş, ona kolunu uzatmıştı. "Umarım çok bekletmemişimdir."

"Sorun yok." dedi kız koluna girerken. "Ben de yeni geldim."

Narcissa ve Lucius bakıştı. Evan ile prensesleri arasında bir şey mi vardı yoksa? Yan yana oldukça hoş duruyorlardı doğrusu, kavga ederken aralarındaki elektrik de görülebiliyordu... Belki diye düşündü ikisi de.

"O zaman biz gidelim, size iyi eğlenceler." İki sarışın gözden kaybolurken Evan kıza dönüp gülümsedi. "Gidelim mi?"

"Sen nasıl istersen." Kol kola yürümeye başladılar. Onları bu halde görenler şaşkınca bakıyorlardı peşlerinden.

Gryffindor'un prensesi bir Slytherin'in kollarındaydı.

"Diyelim ki yolunu kaybettin, Yasak Ormana mı gidersin yoksa Kara Göl'e mi?"

Calista bir süre düşündü. "Yasak Orman'da daha fazla kaybolabilirim, Kara Göl en mantıklı seçenek." Evan ona gülümsedi, bugün ne sık gülümsüyordu.

"Kaybolmaktan korkuyor musun prenses?"

"Kim korkmaz ki?" Evan sırıttı. "Ben. Kaybolmakla ilgili endişelerim yok."

Calista kaşlarını çattı. "Bu imkansız. Herkes kaybolmaktan korkar."

"Bir kere kaybolup yolunu bulabildiysen bir daha korkmazsın." Evan ona gülümseyip konuyu değiştirdi. "Üç Süpürge'ye mi gidiyoruz?"