Being A Father

851 96 83
                                    

Merhaba!

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Ben açıkçası beğendim ama yine sonraki bölüm ne yazacağımı bilmediğim bir andayım. Belki işleri çirkinleştiririm, kim bilir?

Yakında veya uzakta (çünkü vizelerim yaklaşıyor) tekrar görüşmek üzere. Sizleri seviyorum!

Gelecek bölümden beklentiniz nedir?

Medya: Evan Rosier

Being A Father

Calista babasından gelen mektubu elinde tutarken yüzünü sabit tutmak için olağanca çaba harcıyordu. İnsanların ortasında duygu belli etmemek için uğraşıyordu.

Kahvaltı masasında baykuş postası gelmişti. "Açsana Calista!" dedi Sirius ağzı doluyken. Güzel cadı, oğlanın bu sevimli haline gülümsedi ve mektubun mührünü kırdı.

Sevgili kızım,

Umarım afiyetin yerindedir. Mutluluğunun benim de mutluluğum olduğunu unutma.

Bu akşam, senden geç yatmanı isteyeceğim. Şöminemi senin ortak salonunun şöminesine bağladım ve bu akşam oturup konuşmak istiyorum.

Tartışmamız gereken oldukça fazla şey var.

Görüşmek üzere güzel kızım, asaletle ve güçle kal.

Baban.

Calista yüzünü buruşturmasına engel olamadı bu sefer. Babasıyla görüşmek en son istediği şey bile değildi belki ancak yapması gereken bir görev vardı. Babasının güvenini kazanması gerekiyordu, onu içten fethetmek istiyorsa.

Mektubu katlayıp tekrar zarfa koydu ve çöpe atmayı kendine hatırlattı. Büyük Salon'dan çıkarken de bu hatırlatmasını kendine yineleyip mektubu çöpe attı ve yoluna devam etti.

Alexander babasının bu arzusunu biliyor muydu acaba? Merak etti ama oğlan biliyor olsa mutlaka söylerdi değil mi? Ondan saklamazdı.

İksir sınıfına girdiğinde Evan'ın mavi gözleri ilk gördüğü şey oldu ve bu onu gülümsetti. Evan da Calista Riddle'ın sınıfı aydınlatan ışıltılı gülümsemesine hafifçe gülümseyerek karşılık verdi.

"Günaydın." dedi onların yanına yanaşmadan. Onu ilk selamlayan her zamanki gibi Lucius Malfoy olmuştu. Evan hafifçe başını eğip prenseslerini selamladığında Gryffindorlar hayretle Calista'nın gördüğü hürmete bakıyordu. Bu, hala alışamadıkları bir durumdu.

Alexander kız kardeşine hafifçe gülümseyip önüne döndüğünde Horace Slughorn içeri girmiş, ders de başlamıştı.

Riddle malikanesinde günler can acıtacak kadar sıkıcı ve boğucu geçiyordu. Her gün en az bir kere Tom Riddle ile kavga ediyordu Celeste, üstüne Elizabeth Crabbe vardı, kadın ona olan nefretini üstüne salmaktan hiç çekinmiyordu.

Kızım için, diye mırıldandı içinden. Ona dayanma gücü veren tek şey buydu zaten. Her şey kızı içindi, onu Tom Riddle'ın pençelerinden uzak tutmak içindi.

Yavaş adımlarla yürürken konuşma seslerini duyup kaşlarını çattı ve o yöne ilerledi. Bir kadın sesi duyuyordu, daha önce hiç duymadığı bir sesti, heyecanla bir şeyler anlatıyordu.

"Ve Alexander, Calista'nın ilişkisi hakkında yorum yaptırmıyor. Kız kardeşi mutlu olduğu için bir şey diyeni lanetlemeye hazır."

Duyduğu isimlerle kaşları daha fazla çatıldı Celeste'in. Çalışma odasının kapısından içeri baktığında kıvırcık saçlı bir cadı gördü, sırtı kendisine dönüktür ve Tom ile konuşuyordu.

𝐋𝐄𝐓𝐀𝐍𝐓𝐄𝐌「ʟᴏʀᴅ ᴠᴏʟᴅᴇᴍᴏʀᴛ」Where stories live. Discover now