Very Last Moment

761 78 324
                                    

Merhabalar!

Biraz ara vermiştim biliyorum ancak bunu telafi ettim, 2700 kelimelik bir bölüm ile sizleri selamlıyorum.

Bu bölüme karşılık sizden çok ama çok fazla yorum bekliyorum. Satır aralarına, normal şekilde, her şekilde yorum atın.

Umarım hissettiğim tüm duyguları yansıtabilmişimdir. Ne kadar imkansız olsa da...

Yakında tekrar görüşmek üzere, her şey değişmek üzere.

Very Last Moment

Marlene Mckinnon'un ölümü Yoldaşlıkta fazlasıyla ses getirmişti. Sevilen sarışın cadının artık hayatta olmayışı herkesi yıkmıştı.

Calista, Sirius'un gönderdiği mektuplardan almıştı bu haberleri ve vicdanı gün geçtikçe onu rahatsız ediyordu. Kimse bilmiyordu sorumlunun kim olduğunu, Ölüm Yiyen'in biri olarak geçiyordu kaynaklarda.

Gerçeği bilenler yalnızca Ölüm Yiyenlerdi.

Ve bir ölümün gölgesinde Calista düğün hazırlığı yapıyordu. Davetiyeler gönderilmiş, mekan hazırlanmıştı. Her şey ve herkes büyük gün için hazırken Calista hala kendisinin uyutmayan vicdanı ile boğuşuyordu.

Düğün sabahı gözlerini açmıştı ve karşısında gördüğü ilk şey beyaz gelinliği olmuştu. Uzun kolları yalnız dantelden oluşan, vücuduna tam oturan ve uzun bir kuyruğu olan bu gelinliği giymek için sabırsızlık duyuyordu Calista.

Yaptığı ilk iş yataktan kalkıp odasının içindeki banyoda yüzünü yıkamak oldu. Kendine baktığında dudaklarında heyecanlı bir gülümseme oluşmuştu.

Bugün hayatı sonsuza dek değişecekti, bildiği hayat farklı bir yöne evrilecekti, artık tek başına değildi ve asla olmayacaktı. Evan onun yanında olacaktı, hayatlarının son anına kadar.

"Günaydın!" Narcissa banyonun kapısını açıp içeri daldı. "Prensesimiz büyük gün için hazır mı?"

Calista'nın yüzündeki heyecanlı gülümseme her şeyi anlatıyordu aslında. Hazırdı, bu güne geleceğine dair hiçbir zaman ümidi olmamıştı -çünkü kendisi Lord Voldemort'un kızıydı ve hayatında güzel şeyler olma olasılığı neydi ki?- ama şu an... Her şey mükemmel gözüküyordu Calista'nın gözüne.

"Haydi, hazırlanmaya başlamak lazım." Narcissa kızı kolundan tutup odaya geri çektiğinde Calista içeride oturan Slytherin evinin kızlarını gördü ve gülümsemesi hafifçe küçüldü.

Tek isteği burada olacak olan kızıl saçları ve Çapulcuları görmekti. Ancak Potter ailesini olan onca şeyden sonra düğünlerinde görmeyi beklemiyordu.

Ama belki... Sirius ve Remus gelebilirdi. Calista'nın yüreği kıpırdadı bu düşünceyle. Onları görmeyeli nereden baksa en az iki ay olmuştu ve bu mutlu gününde etrafı çepeçevre Slytherin eviyle dolansın istemiyordu, benliğinin diğer parçasına da düğününde ihtiyacı vardı.

Büyük bir düğün istememişti Calista, hiçbir zaman böyle bir hayal kurmamıştı. Ancak babasının biricik kızı elbette ki küçük bir düğünle yetinemezdi. Özellikle babanız Lord Voldemort'sa şaşaadan uzak bir şeyi yapma hayali hızlıca çöp olabilirdi.

Devrinin Karanlık Lord'u kızını basit ve ucuz bir düğünle asla damada teslim etmezdi.

Calista iki saatlik bir uğraşın sonucu olarak kendine boy aynasında bakıyordu. Gelinliği vücudunun her bir kıvrımını kavramış, dalgalı saçları alçak bir topuz yapılmıştı. Yüzünün güzelliğini ve ışıltısını daha da ortaya çıkaracak bir makyajla güzel cadı kendini hiç olmadığı kadar iyi hissediyordu.

𝐋𝐄𝐓𝐀𝐍𝐓𝐄𝐌「ʟᴏʀᴅ ᴠᴏʟᴅᴇᴍᴏʀᴛ」Where stories live. Discover now