𝐋𝐄𝐓𝐀𝐍𝐓𝐄𝐌「ʟᴏʀᴅ ᴠᴏʟᴅᴇᴍᴏʀᴛ」

Christmas

Merhabalaaar!

Umarım bölümü beğenmişsinizdir, okuduktan sonra neler düşündünüz yazın bakalım!

Bu arada, Calista ve Alexander için uygun şarkıları buldum!!

Calista, Little Mix - Power

Alexander, Survivor.

Riddle kardeşler, Avicii - Brother (BolKahveliHayallerr haklısın, tam olarak kardeşler için yazılmış.)

Ama diğer shipler için hala bulamadım :(
Öneri var mı?

Alexander'ın şarkısını mediaya ekledim dinleyin bence!

Yakında tekrar görüşürüz! Bol bol yorum bekliyorumm.

Christmas

Noel için Hogwarts'ta yapılan hazırlıklar iç ısıtacak derecede güzeldi. Büyük bir çam ağacı süslenmiş, dışarıda yağan kar küçük sınıflar için bir eğlence kaynağı olmuş ve Noel kurabiyeleri servis edilmeye başlanmıştı.

Her şey güzel gözüküyordu. Hogwarts Expresi yola çıkmaya hazırdı ve öğrencileri bekliyordu o sabah.

Calista annesini göreceği için oldukça heyecanlıydı. Onu görmeyeli üç ay olmuştu ve bu üç ayda olan binlerce şeyi konuşmaları gerekiyordu.

Annesinden Alexander'ı davet etmek için izin almıştı ve şaşırtıcı bir biçimde kadın heyecanla beklediğini, Alexander ile tanışmak için can attığını yazmıştı Calista'ya.

Bahçedeki sakin yürüyüşü kulağının yanından geçen kar topunu görünce son buldu. Topun geldiği yöne baktığında James Potter'ın sırıtarak ona baktığını gördü ve göz devirdi, ancak gülümsüyordu.

"Merlin, Potter, kaç yaşındayız?"

"Kar topu oynamak için çocuk olmaya gerek yok prenses." Yerden biraz kar alıp top yaptı ve kıza fırlattı.

"Bu savaş demek ama!" Calista asasını çıkarıp küçük bir büyüyle peş peşe toplar yaptı ve oğlana gönderdi.

"Hey! Hile var!" Calista kahkahalarla gülerken arkasından gelen topu görmemişti, sırtından Remus Lupin tarafından vurulduğunda "Lupin! Sende mi?" diye hayıflandı.

Remus gülerek omuz silkti. "Dostuma saldıran bana saldırmıştır prenses." Calista asasını bırakıp eliyle top yaptı ve Remus'a attı.

İki yandan saldırıya uğrayan Calista kısa zamanda karlarla kaplanmıştı. James ve Remus yan yana durup güldü kızın bu haline. "Siz çok kötüsünüz!" dedi ela gözler tersçe onlara bakarak.

"Ama yine de bizi seviyorsun!" James sırıtarak seslendiğinde Calista başını iki yana salladı, hafifçe gülümsüyordu.

Üşümeye başladığını fark edince içeri girmeye karar verdi. Çocuklara veda edip kuleye girdiğinde kasları titriyordu. En azından tren sıcaktı da orada ısınabilecekti.

"Bu halin ne!" Evan'ın ona doğru dik adımlarla yürüdüğünü görmek Calista için bir mutluluk kaynağıydı. Onun gelişine gülümsedi. İyi olduğuna çok seviniyordu. Evan siyah atkısını çıkarıp kızın boynuna sardı. "Sırılsıklam olmuşsun."

"Ufak bir saldırıya uğradım." Evan hemen kaşlarını çatıp endişeyle etrafına bakındı. "Kim?"

"Aman Evan, kar topu savaşı yaptık. Sakin ol." dedi kız oğlanın durumu ciddiye aldığını fark edince.