28.Bölüm: Kaza

28.6K 2.9K 3.4K
                                    

ARKADAŞLAR FARKINDA MISINIZ SONUNDA KAVUŞTUUUUK! 😻

ÇOK ÖZLEDİM ÇOOOOOK 💜

Bölümden önce çok konuşmayalım, bölüm sonunda car car 5 saat konuşuruz 🤩

Hadi madem kaldığımız yerden devam, size keyifli okumalar 💜

Youtube videosunda anlaşmıştık yıldızları tık tıklayıp bol bol yorum yapmayı unutmayalııımm 😚💜

***

Kaza

*

Yalanların ardına sığınarak inşa ettiğin her gün, seni yarınlarına yabancılaştırır.

*

Mezuniyetten 2 ay önce

Birileri kaçıyor...

Birileri kovalıyor...

Yekta ve bense çaresizce bu oyunun ortasında hapsolmuş bir şekilde ne yapacağımızı bilmeden gölgelerin ardına sığınmış, bu işten paçayı kurtarmaya çabalıyoruz.

Neler oluyor, koridorların ilerisinde kimler var ve amaçları ne?

Hiçbirinin cevabını bilmediğim sorularla uyuşan beynimin çok küçük bir kısmı düşünme yetisini kaybetmemişti henüz. Ve o kısım da yalnızca tek bir şeye odaklanabiliyordu şu an. O da birilerinin Yekta ve bana oyun oynadığıydı.

Belki de bizi ifşa etmek için görüntüler yakalamaya çalışıyorlardı? Sonuçta daha önce de başıma gelen bir durumdu bu.

Peki duyduğumuz konuşmalar?

Onların bu düşüncemle hiçbir alakasının olmaması ise kafamı epey karıştırıyordu işte.

"Nasıl çıkacağız buradan?" diye sorarken Yekta'nın koluna daha sıkı tutundum.

"Geldiğimiz yerden... Başka şansımız yok," diye hızlıca sorumu cevaplarken bakışları etrafı kolaçan ediyordu. "Sesler ön taraftan geliyor çünkü."

"Sesler her yerde," diye karşı çıktım söylediğine.

"Bu doğru," diye fısıldadı. "O zaman ümit edelim ki ön taraftan geliyor olsun."

"Yoksa?" diye sordum çekingen bir tavırla.

"Sıçtık," dedi rahatça ve omuz silkti.

"Of..." diyerek mızmızlandım ağlamaklı bir yüz ifadesi eşliğinde. "Neden her şey bizim başımıza gelmek zorunda?"

"Ben alışkınım," dedi Yekta aynı umursamazlığıyla.

"O yüzden mi bu kadar rahatsın?" diye iğnelediğimde gözleri gözlerimle buluştu.

"Hep böyleyim," diye kısaca yanıtladı. "Ama şimdi bunları konuşmayalım, değil mi?" diye hafifçe kızdığında ona hak verdiğimi göstermek için hızla başımı salladım.

Elimi sıkıca tutup binanın çıkış kapısına doğru seri adımlarla ilerlemeye koyuldu. O kadar korkuyordum ki Yekta'dan başka hiçbir yere bakmıyordum bile.

"Sesler kesildi, fark ettin mi?" diye sorduğumda bana bakmadan başını onaylarcasına sallamakla yetindi.

"Evet, hemen buradan gitsek çok iyi olur," dedikten sonra bir kez daha etrafını kontrol edip güvenli olduğunu kesinleştirdikten sonra yürümeye devam etti.

"Çok merak ediyorum," diye fısıldadım.

"Neyi?" diye sorarken omzunun üzerinden aptalmışım gibi muamele eden bakışlarını yüzüme dikti.

Yalancılar ve YabancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin