39.Bölüm: Cevapsız Sorular

9.7K 488 400
                                    

Selam minik perilerim!

Şimdi hemen kendinize sessiz bir köşe bulun ve hikayemize kaldığı yerden devam edin. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi... :,)

Keyifli Okumalar!

Satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️


*

Cevapsız Sorular

O bir yalancıydı ve hayat, bir yalancının elinden tutarak inşa edilemezdi.

*

Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı.

Zordu.

Kalbim göğüs kafesimden firar etmek istiyor, nabzım damarımı patlatmak ister gibi tenimi yumrukluyordu. Tüm bunlara rağmen aklım ve kalbim beni oraya sürüklemekten bir an bile kuşku duymuyordu.

Bacaklarım yorulmuştu. Vücudum titriyordu ve yollar bitmek bilmiyordu. Yekta'yla buluşmak için attığım her adımda yol biraz daha uzuyor, sanki sonsuzluğa uzanıyor gibiydi.

Onu bu kez bulacağıma emindim. Onu bulmam için tüm ipuçlarını tek bir kelimede bulduğuma öylesine seviniyordum ki vakit kaybetmeyecek olsam mutluluktan ağlayabilirdim neredeyse.

Bir yanım Yekta'yla buluştuktan sonra ne yapacağıma dair farklı senaryolar kurarken diğer yanım gittiğim yerde de onu bulamayacağımı ve bir kez daha hayal kırıklığıyla sonuçlanacağını net bir şekilde yüzüme vuruyordu.

İkinci sesi susturdum ve Yekta'yla karşılaştığımda ona neler söyleyeceğimi tasarlamaya başladım. Söylemem, sormam ve anlatmam gereken çok fazla şey vardı. Bu son görüşmemiz olabilirdi ve bu yüzden söylemek istediğim hiçbir şeyi unutmamalıydım.

Her adımımda gerginliğim daha çok arttı. Kulağımdaki şarkının temposu nabzımın yükselişine eşlik ediyordu adeta. Bir yanım vazgeçip eve dönmek isterken diğer yanım geri dönmemin imkânı olmadığını haykırıyordu.

Eskiden olsa çoğu zaman odamdan çıkmak bile korkutucu gelirken şimdi bir suçluyla yüzleşmeye gidecek kadar cesur olmak hoşuma gidiyordu. Hayatım boyunca ailem etrafımdan bir an olsun ayrılmadan yetiştirdikleri için dışarıda nasıl bir hayat olduğunu liseye geçene kadar tanıma şansım olmamıştı.

Kozamdan çıktığımda kendi kanatlarımla uçabilmeyi dilerdim hep.

Olmadı.

Her fırsatta kanatlarıma saldırıp onları parçalamak istediler. Uçmaya çalıştığım her seferde ayağımdan tutup yere düşürdüler, yaktılar, yıktılar. İnsanlar karşısında bir insan olduğunu unutarak bana her saldırdığında susup kaçtığımı sandılar. Sustum ama kaçmadım. Yekta dahil diğer tüm insanlar bana zorbalık yaptıkça ruhumda yaralar açıldı ve ben bu yaralar sayesinde her gün biraz daha güçlendim. Şimdi Yekta'yla yüzleşmeye gidiyorsam bile sebebi buydu işte.

Güçlü ve cesur olmam gerektiğini kendime defalarca söyleyerek sahile ulaştım. Yekta'yı bulacağım yer burasıydı, emindim.

Kalbim göğüs kafesimi yumrukluyor olmasına rağmen hiç olmadığım kadar sakin hissediyordum. Kalp atışlarım yüzünden kulaklarım uğuldamaya başlasa da duyabildiğim ve net olan tek ses kendi sesimdi.

"Korkmuyorum, korkmuyorum..."

İki yanımda duran ve yumruk yaptığım ellerimi her an daha çok sıkıyordum. Yumruklarımı sıktıkça da korku bedenimden uzaklaşıyor, yerini cesarete bırakıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalancılar ve YabancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin