24.Bölüm: Şüpheler

42.2K 3.3K 6.7K
                                    

Selam minik perilerim!

Şimdi hemen kendinize sessiz bir köşe bulun ve hikayemize kaldığı yerden devam edin :,)

Keyifli Okumalar!

Boool bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

*
Şüpheler

*

Aşk içi zehir dolu bir kadehtir. Bir kez içince, acılar kaçınılmaz olur. Ölüm ise tek kurtuluş...

*

Mezuniyetten 2 ay önce

Kafamın içindeki sesleri sessize almak gibi bir özelliğim olsa dünyanın en mutlu insanı olabilirdim.

Bu kadar takıntılı olmayı nasıl başardığımı bilmiyordum fakat bu huyumdan nefret ediyordum. Kör kütük âşık olduğum çocuktan bile her an şüphe ediyor olmam ciddi anlamda rahatsız edici bir durumdu.

Bir de bu durum vardı tabi. Haklı olduğum konularda kendimi haksız görmek...

Mesela şu an Yekta'dan şüphelendiğim için sonuna kadar haklıydım bana kalırsa.

Yıllarca seni görmezden gelen insanın bir anda hiçbir şey olmamış gibi hayatını açması, seninle yakınlaşması ve onlarca insanın içinde seni öpmesi ne kadar normal bir durum olabilirdi ki?

Saatlerdir kafamın içinde birbirine zıt fikirlerin çatışmasını dinlemekten öylesine yorulmuştum ki bilincim ne ara kapandı uykuya ne ara daldım hiç bilmiyordum.

Israrla çalan kapı zilini duyduğumda çığlık atarak yatağımdan fırladım ve nefes nefese kalmış bir şekilde karanlık odamın içinde göz gezdirdim. Yine hava aydınlıkken uykuya dalıp akşam saatinde uyanmıştım ve resmen bunu rutin haline getirmiştim. Hepsi aptal düşünceler yüzündendi. Denge ve düzenimi mahvetmişlerdi resmen!

Gördüğüm rüyanın etkisiyle hala titriyordum.

Yekta ve Bade'yi görmüştüm.

Zifiri karanlık bir odadaydık. Yekta adeta nefret eder gibi yüzüme bakarken tek kelime etmiyordu. Kaşlarını öylesine çatmıştı ve dişlerini o kadar sıkmıştı ki... Aşık olduğum çocuğun yüzünden eser kalmamıştı adeta. Bugün bana bakarken az da olsa ışıltılı gözleri rüyamda karanlığa gömülmüş bir haldeydi ve korkudan ağladığımı hatırlıyordum.

Bade ise gerçekte nasılsa rüyamda da öyleydi. Yılışık, ukala, itici, şımarık, kendini beğenmiş, mide bulandırıcı mimikler, üstten bakışlarla küçük görmeler ve daha sayamayacağım kadar berbat tavır...

Ve Yekta'nın beline sarılmış, kıskançlık krizine girmemi sağlayacak kadar samimiydiler. Daha doğrusu Bade sırnaşıyordu fakat Yekta gözünü bile kırpmadan bana bakmaya devam ediyordu.

Ve sonra odanın duvarları karanlığa gömüldü sanki.

Bade, tüm odada yankılanacak kadar yüksek bir sesle kahkaha attıktan sonra Yekta'nın elini tutarak birkaç adım daha yaklaştılar bana doğru.

"Oyun bitti," diye fısıldadı üstüne basa basa. "Oyun bitti. Ben kazandım."

Ve aniden Yekta'nın parmaklarıyla kavrandı kolum. Demir gibi parmakları tenime dokunduğunda üşümüştüm sanki.

"Bitir işini," diye emir verdi Bade, biraz önceki şımarıklığının aksine son derece ciddi bir tavırla.

Yekta hala gözlerimin içine bakarken yalvarırcasına bakmaya devam etmiştim.

Yalancılar ve YabancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin