01

4.1K 177 35
                                    

2021

Gözlerim oldukça uzun ağaçları izlerken terastan, mırıldanıyordum. Burada güneş pek gözükmezti, hatta hiç. Çok nadir gözüken güneş, şu an hassas gözlerimi zorluyordu. Bıkkınlıkla derin bir nefes alarak geri adımladım. Gözüme ilişen bedenleri izledim, Annem ve babam. El ele tutuşarak avlanmaya gidiyorlardı. Kendimi odama atarak aynadan kehribar gözlerimi inceledim. Evet, kendimi tanıtma sıram gelmişti.

Ben Park Chanyeol, safkan vampir ailesinin tek oğluyum. Annem rus, babam koreli. Psikoloji 2. sınıf öğrencisiyim. Benden 4 yaş küçük kız kardeşim var, adı Irene. Washington Eyaleti'nin sakin şehirlerinden biri olan Forks'da yaşıyoruz, biz ve vampir ordumuz. Ormanlık alanın bol olması nedeniyle kurtlar, cadılar ve bizler burada yaşıyoruz. Gü-

"Avlanmak istiyorum."

Kapım sertçe açılıp ve duvara vurduğunda duyduğum tanıdık sesle göz devirdim. Irene oldukça güzel ve asil bir kızdı. Soğukluğu sayesinde herkes ondan uzak durur ve yaklaşmazdı. Onunla göz göze gelseniz, ne dediğimi anlayabilirdiniz.

"Bensiz avlanmışsın, gene."

Kehribar rengi gözlerime bakarak avlandığımı anlamış, ekilmenin verdiği hisle göz devirmişti. Ona karşılık vermeyerek dolabımı açtım. Siyah dizleri yırtık kot, üzerine bordo sweatshirt çıkardım. Üzerimde ki mavi kazağı çıkartırken yanımda put gibi dikilen bedene baktım.

"Çık odamdan."

Tepki vermeyerek öylece dolaba yaslandı ve kollarını göğüs altında birleştirip beni süzdü.

"Abini çıplak görmek-"

Gözlerimi kırpıp açtığımda çoktan gitmişti. Terasın kapısına baktığımda açıldığını fark ettim. Terasa yaklaşıp ormanlığa ilerleyen kız kardeşime baktım. Duraksayıp omuzunun üstünden bana bakmış ve mırıldanmıştı.

"Pislik."

Göz devirip üzerimi değiştirmek üzere eski yerime döndüm. Parfümümü sıkıp gümüş saatimi takmamın ardından kahverengi lenslerimi taktım. Siyah botlarımı giyerek Telefonumu cebime sıkıştırmamın ardından terastan aşağıya atladım. Siyah jeepim tam önümde dururken derin bir nefes aldım.

İnsanlara normal gözükmek için arada arabayla gidip geliyordum. Oysa ki kendi çapımda varmam dakikalarımı alıyordu. Kolumda ki saate bakıp derse kalan dakikaları düşündüm. Pekâlâ, kendim gidecektim.

Bilirsiniz, vampir güçleri. Klasik vampir güçlerinin yanı sıra safkan ailemin özel güçleri vardı. Annem, gelecekten kesitler görür, babam zihni kontrol eder ve Irene'de zihin okuma yapıyordu. Ben ise hiçbir şey yapmadan istediğimi hissettirebiliyordum. Yakında ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Son hız ormanlıkta koşmaya başladım. Ağaçları aşarken bir anda duyduğum kan kokusuyla duraksadım. Sol tarafıma baktığımda ileride ölmüş bir sincap gördüm. Kanı ile toprağı boyarken zorlukta boğazımı temizleyip yoluma devam ettim. Daha yeni avlandığım için fazla tetiklememişti. Ormanlıktan çıkarak üniversitenin yoluna geldiğimde normal hızıma döndüm. Bazen farkında olmadan insanlara nazaran daha hızlı hareket ediyordum ve bu göze çarpıyordu. Fakülteme girerek dolabıma yöneldim, ders kitaplarımı alarak dolabımı kapattım.

Arkamı döndüğümde beni öldürecek gibi izleyen koyu gözlerle karşılaştım. Tam zamanı.

"Nabersin?"

"Kapa çeneni seni lanet."

"Beni özlediğini düşünmüştüm, gerçi duygusuz bir pezevenk olduğunu unutmuşum, pardon."

Enemies To Lovers || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin