05

1.6K 151 11
                                    

"Rebecca."

Siyah, bordo pardüseli Konsey liderleri evimizi basmıştı. Biz ne mi yapıyorduk? Irene ve ben güçlerimizi gözlerimizle kullandığımız için gözlerimiz siyah kumaşla bağlanmış, tutuluyorduk. Salonumuzun ortasında sarışın lider hatuna seslenmeleriyle derin bir nefes aldım.

İnanın karşı gelmiyorduk, debelenmeye çalışmamız her şeyi daha kötü hale getirirdi.

"Tiffany ve kris, çocuklarınız çok büyümüşler fakat bir safkan gibi davranmıyorlar."

"Onların adına özür diliyoruz lâkin artık onları bırakın."

"Bizi bir dinleseniz..."

Irene dayanamayıp konuştuğunda bakışları üzerimizde hissetmiştim.

"Size ne anlattılar bilmiyorum fakat, burada ki insanları avlayıp çok dikkat çekiyorlar. Kendimizi korumamız gerekiyor."

Cümlesini bitirmesiyle hızla lafa daldım.

"Şu öldürme olayına gelirsek, kurtların bölgesine geçti. Sizin de bildiğiniz gibi onu ben öldürmeseydim, kurtlar öldürecekti."

"Konuşmana izin veren kim?"

Lanet olsun!

Şu lider beni tersleyip duruyordu. Sinirlenmeye başlıyordum. Ordumuz evimizin dışında bekliyor, bir şeyler konuşup duruyorlardı. Aslında onlara ordu demek istemiyorum, sadece zamanında hastalıktan ölmek üzere olan kişileri ailem vampire çevirmiş ve kendi topraklarına alıp eğitmişti.

"Dediği doğru Rebecca, o öldürmeseydi kurtlar onu öldürecekti. Ayrıca insanlar ısırık izleri nedeniyle vampirler hakkında konuşmaya başladı."

Rebecca, size onu az çok anlatmam gerekirse o da safkan bir vampirdi. Yeteneği elini size dokundurursa, olan biten her şeyi görebilmekti. Bu nedenle konseyin ilk liderlerindeydi. Acıma duygusu asla yoktu. Gözümün önünde melez bir vampir çocuğu canlı kanlı ateşe atıp keyifle izlemişti.

Büyük Kardeşine gelirsek, Casper. Elektirik yeteneği ile bilinen biriydi. Son kardeş ise, Robert. Elini yanağınıza getirirse geleceğinizi ve sonunuzu görürdü. Kısacası bu üç kardeşin yetenekleri ellerindeydi. Bu yüzden her zaman siyah deri eldiven takarlardı. Irene ve benim yeteneklerimiz gözlerimizdeydi.

Bir anda gözlerimizde ki kumaşlar kalktığında Irene ile birbirimize baktık. Aileme baktığımda keyifle oturup konuştuklarını gördüm. Tabi canım, biz bağlı kalsak ne olur?!

"Ordunuzu alıyoruz. Bunu bir ceza olarak düşünebilirsiniz."

Hasiktir ordan, ne? Onlar bizim ailemizdi. Şok nedeniyle dördümüzde aynanda konuşmuş, karşı gelmiştik.

"Ne? Hayır!"

Rebecca başıyla bizi tutan adamlara işaret yapmış, ipleri çözdürmüştü. Irene direkt bileklerini ovalamaya başladığında bende omuzlarımı gerdim. Kaç saatir bağladıydık? Bana adımlayıp önümde duran kadını inceledim.

"Ya ordunuz, ya da siz. Seçiminizi yapın."

Irene ile beni gösterdiğinde gözlerimiz şokla büyüdü. Annem hızla reddettiğinde yumruklarımı sıktım. Bu karı ne saçmalıyorsa sinirlenmeye başlıyordum.

"Yetenekleriniz, bize çok yardımcı olacaktır. Gözleriniz harika yetenekler taşıyor."

"Ordumuzu alabilirsiniz."

Hiç düşünmeden konuşan aileme göz attım. Konseyde olmak fena bir fikir değildi. Yediğin önünde, yemediğin arkandaydı. (Insan kanın olarak) vampirlere ahkam kesip cezalandırmak hoştu. Ama bunları istesem zaten yapabilirdim. Safkan aileler çok nadirdi. Bu nedenle vampirlerden çok daha üstün oluyordunuz. E tabii yetenekleriniz de.

Enemies To Lovers || ChanBaekWhere stories live. Discover now