07

1.4K 126 95
                                    

"Ciddi bir sorun yok, pansuman bitti. Daha dikkatli olun lütfen."

Ne mi oluyordu? Jimin kayarken yaralanmış, Yoongi onu zorla revire getirmişti. Revirin kapısında kızlar dahil hepimiz bekliyorduk. Kızları onlarla tanıştırıp, hep beraber vakit geçirmemizi sağlıyordum. Oldukça tuhaf bir şekilde Irene Yoongi ile anlaşıyor, koyu sohbete giriyordu.

Jimin iyi olduğunu söylediğinde hepimiz sıcak çikolatalarımızı almış, yürüyüş yapıyorduk. Sohbet içerisinde Yoongi Baekhyun ve sınıf arkadaşlarını görmüş, uzaktan el sallamıştı. Bakışlarımı kaçırdığımda Jimin kıkırdayıp omuzuma vurmuştu.

"Hadi ama dostum, ne kadar kötü ayrılmış olabilirsiniz ki? Baekhyun sessiz sakin biridir. Kötü bittiğinizi düş-"

"Ne dedin sen?"

Irene sinirle Jimin'i böldüğünde sıçtığımı fark ettim, kurtuluşum yoktu.

"Baekhyun ve Chanyeol, eski sevgililermiş. Baek söylemişti."

Minik beden kardeşimin sinirlendiğini gördüğünde bana yaklaşıp mahçup bir şekilde boynunu tuttu.

"Yönelimini biliyor sanıyordum, özür dilerim."

Keşke konu şu an yönelimim olsaydı.

"Müsadenizle."

Irene kolumdan tutup beni sürüklediğinde Yeri de izin istemiş ve peşimizden gelmişti. Ormana ilerlerken kolumu sıkan ele bakıp kolumu geri çektim.

"Öyle bir şey olmadı."

İki genç kız sinirle soluyup bana döndüklerinde anlatmaya devam ettim.

"Yoongi ve Jimin, nerden tanıştığımızı sorunca Baekhyun eski sevgiliyiz dedi."

"Ne alaka? O senin düşmanın. Böyle bir cevap vermesi aptallık."

Sen bir de mühürlendiğini bilsen.

"Chanyeol, Baek hep senin etrafında oluyor ve sana çok tuhaf bakıyor. Düşmanlıktan çokça uzak bakışlar."

Yeri sonunda konuştuğunda yutkundum. Ilişkilerde 3. Kişilerden hoşlanmıyordum. Ne yaşanıyorsa aramızda kalmalıydı. Bu sadece sevgililik konusunda geçerli değildi, yanlış anlamayın.

Cevap vermeyerek geri döneceğim sırada Irene tekrar beni kolumdan tutmuş, sinirine hakim olamayıp beni ağaçla buluşturmuştu. Sert darbe yüzünden dallarda ki kar kafamla buluşmuştu. Hızla etrafı kontrol ettiğimde insanlardan uzakta olduğumuzu fark ettim.

"Aptal, sizin bakışmalarınızı fark etmedim mi sanıyorsun? Onun zihnini okudum. O sana mühürlenmiş."

Al işte.

"Bunu yüzüme vurduğun için sağ ol."

Yeri duyduklarıyla şok yaşayıp ağızını kocaman açtığında oturduğum yerden elime kar alarak ona fırlatmıştım. Sertçe yanağına çarptığında içime oturan ağır bir küfür etmiş, cadı özelliklerini kullanarak ağacın üzerinde ki tüm karın üstüme düşmesini sağlamıştı. Lan, bu ne ara bu kadar gelişmişti?!

Kardan zorla bedenimi çıkardığımda kardeşim tepemde bana bakıyordu, gözlerime odaklandığında zorlukla ayağa kalkarak işaret parmağımı ona doğrulttum.

"Sakın zihnime girmeye kalkışma, sakın."

Onu ciddi şekilde uyardığımda arkamı dönerek otele ilerlemeye başladım. Sırıtıp onun duyabileceği seviyede konuştum.

"Gerçi, başaramıyorusun bile."

Sinirle bana bağırdığında yankılanan adım yüzünden gözlerimi kısıp ilerledim. Ormana giren birkaç kişi gördüğümde kaşlarım havalandı.

Enemies To Lovers || ChanBaekWhere stories live. Discover now