24 (M)

1.3K 102 56
                                    

"Luhan, yapma, hoşuma gitmiyor."

Elini sınıfın ortasında belime koyarak bana nazlandığında güldüm. Luhan benim alt sınıfımdaydı ve bena her fırsatta yürüyordu. Rahatsız oluyordum ama bunu hep makaraya vuruyordum. Hissettiğim tuhaf gerginlikle bakışlarımı kapıya çevirdim. Hızla önümüzden geçen kızıl saçlar buram buram ben Park Chanyeol'um diyordu. Luhanı kendimden uzaklaştırmaya çalıştıkça o da çok bana sokularak beni sıkıştırıyordu. İnanın sınıfın ortasında bunu yapıyor olmamız kimsenin umurunda değildi. Chanyeol karşı sınıfın kapısını açıp oraya bakındığında kulağına doğru tuttuğu telefonla görüşmede olduğunu anlamıştım. Luhan dudaklarını boynumun açıkta kalan alanına sürtüp burun ucuyla okşadığında elimi ellerine koyarak ciddi şekilde durmasını söylemiştim. Çok geçti...

Chanyeol bulunduğumuz sınıfa girmiş, oturan öğrencilere bakmış ve en sonda bize bakıp incelemişti. Telefonda olmasına rağmen konuşmayıp diliyle yanağına baskı yapıyor, oldukça sinirli bir şekilde bize bakıyordu. Gözlerinden çıkan alevi anlamamak imkansızdı. Ben ellerimle Luhanı ittirsemde Luhan durmuyordu. Chanyeol ciddi bir şekilde göz devirip sinirle sınıftan çıktığında luhanı ittirip bir sıraya oturmuş ve başımı yaslayıp düşünmeye çalışmıştım. Lütfen, yanlış anlamış olmasın. Kendi kendime söyleniyorken Luhan sorunun ne olduğunu soruyordu. (Yazar bu durumun aynısını hatta daha beterini ne yazık ki yaşadı, gerçek hayattan bir kesittir dndkskdk)

Ona cevap vermeden sınıftan çıktığımda lavaboya giderek yüzümü soğuk su ile yıkamıştım. Herhangi bir ilişkimiz olmamasına rağmen kötü hissetmiştim. Yüzümü kurulayıp Lavabodan çıktım. sınıfıma ilerlerken onun olduğunu bildiğim sınıfın önünden geçerken açık kapıdan sınıfa bakındım. Ben bakmadan hemen önce Yeri sınıfa girmiş olmalıydı ki ona yaklaşarak söyleniyordu.

"Salak, sana koridorun solunda ki sınıfta olduğumu söyledim, bir türlü bulamadın beni."

Hemen ilerleyip gözden kaybolduğumda girdiği sınıflarda Yeri'yi aradığını anlamıştım. Başka hangi nedenle sınıf sınıf dolaşırdı ki zaten?

•••

Hava kararmıştı, biz hâlâ sınıfta hocanın gereksiz uzattığı dersin bitmesini bekliyorduk. Daha doğrusu bekliyorlardı. Ben başımı sıraya yaslıyarak uyuklamıştım. Sınıfı incelediğimde çoğu öğrencinin uyukladığını, bazılarının da bıkkınlıkla açılıp kapanan gözleriyle savaştığını görmüştüm. Elimi enseme atarak esnediğimde bileğimde ki saate baktım. Saat 19.08, cidden mi?

Akşam derse gelen öğrencilerin bile çıkma saati gelmişti, gerçi onlar resmen gelmiyorlardı bile. Bir öğrenci lavaboya gitmek için kalktığında sırıttım. Bu normalde asla yaşanmazdı, dersi çok uzattığı için normal karşılıyordum. Kapı açıldığında hocaya bakarken burnuma gelen kokuyla tek kaşımı kaldırıp kapıya baktım.

Chanyeol?

Kapının önünde ellerini cebine atarak, duvara sırtını yaslamış bir şekilde sınıfa bakıyordu. Göz göze geldiğimizde gözlerimi çekmedim. Öğrenci çıkıp kapıyı kapattığında kapıda ki kare cam alandan onu görmeye çalışmıştım. Elbette görememiştim. Eşyalarımı toparlayıp hocaya odaklandım. Tüm sınıf uyukladığı için dersi bitirme kararı almıştı. Onun toparlanmasını izlerken derin bir nefes alarak ellerimle masada ritim tuttum. Bu salak beni niye bekliyordu?

"Hey, kalkın! Dersi bitirdim. Evlerinize gidebilirsiniz."

Hoca kalemiyle masaya sertçe vurduğunda uyuyanlar uyanmış, uyumayıp direnenler de kendilerine gelmişti. Uyku sersemi herkes büyük istekle toparlanıp çıktıklarında hoca da çıkmıştı. Sınıfta tek kaldığımda chanyeol sınıfa girmek yerine kolunu kapıya yaslıyarak gelmemi beklemişti.

Enemies To Lovers || ChanBaekWhere stories live. Discover now