Enemies To Lovers || ChanBaek

11

"Ciddi soruyorum, burası olmak zorunda mıydı?"

"Sosyal medyadan Yeri'nin attığı fotoğrafı inceledim, burada olduklarını gördüm."

Gözlerimi büyüterek ona baktım, demek ki Yeri için bu kadar hazırlanmıştı. Vücudunu saran lacivert mini elbise ve maşa yapılmış saçları dikkat çekiyordu. Makyajı direkt ben buradayım diye bağırırken barın girişinde dikiliyorduk. Dörtlü grup arkalarına dönüp bize bakıyorlardı, biz de onlara bakıyorduk.

Hepsinin gözleri kardeşimin uzerinde gezinirken iç geçirdim. Tabii ya, ben kimim ki.

Kenetli kollarımızı hızla ayırarak diğer insanlara baktım. Niye herkes ona bakıyordu? Merdivenlerden inmeye başlarken mini elbisesinin eteklerini çekiştirmeye başlamıştı. Eh, bu kadar kısa giyinirse elbette bu şekilde uğraşmak zorunda kalacaktı. Onu kısa bir elbiseyle ilk görüşüm denebilir.

O daha çok... erkek kıyafetlerini severdi.

Tepkisini bozmadan dörtlü grubun yanına gitmiş, soğuk bir şekilde cevap vermişti. Bense hâlâ merdivende dikilip onları izliyordum. Normalde şu an Baek ve Yeri'nin bana bakması, Yeri'nin buruk bir gülümseme sunması lazımdı. Eh, tabi Irene varken beni görmüyordu.

"Chanyeol gelsene?"

Sigaramı yakarken Yoongi konuşmuş, eliyle gel işareti yapmıştı. Zehirli dumanı soluyup sigarayı parmaklarımın arasına aldım. Merdivenlerden inerken etrafı incelemiş, gitarla şarkı söyleyen herife bakmıştım. Yanlarına vardığımda kardeşim sigaramı elimden alıp birkaç nefes alıp geri vermişti. Yeri gözlerini büyüttüğünde sessiz ortama odaklandım.

"Neyse, iyi eğlenceler size."

"Nereye?"

Kardeşim de dahil hepsi bana baktıklarında ona kısa bir bakış atmış, elimle dışarıyı göstermiştim.

"Kardeşimi bırakmaya gelmiştim, geri dönüyorum."

Yo, Baekhyun ve Yeri'den asla kaçmıyordum.

"Birlikle içeceğiz diye getirttim seni buraya."

"Ben içeceğime dair bir şey demedim."

Gözlerini kısarak bana odaklandığında bakışlarımı kaçırmış, sigaramı masada ki küllüğe söndürmüştüm.

"Saat çok geç, içince eve Baekhyunla biz bırakırız."

Yeri çakırlıktan olsa gerek boş yaptığında Baekhyun'a baktım. Kare gülümsemesini sunduğunda ben de sırıttım. Baek bizim bölgemize giremezdi. Ayrıca Irene hepsinden daha iyi korurdu kendini ki korunacak bir hal yoktu ortada.

"Ya da, bu gece bende kalır?"

İkili bakıştıklarında başımı salladım.

"Aynen, annen de öyle diyordu."

Annesini tamamen unuttuğunda derince bir iç çekmişti. Ayrıca daha geçen gün bize laf yapıyordu. Kardeşimi böyle görünce ne değişti de onla kalmak istiyordu?

"Irene kendi başına gelebilir, ya da ben alırım onu."

Arkamı dönüp gidecekken Baek bileğimden tutmuştu, sıcaklığı beni eritirken omuzumun üzerinden ona bakmıştım.

"Gitmesen olmaz mı?"

Nasıl gidebilirdim ki? Beni durdurmanı iple çekiyorum, o sıcak tenini daha fazla hissetmek ve ellerini asla bedenimden uzak tutmanı istemiyorum.

"Kalmamı istersen, elbette kalırım"

"Lütfen."

Yoongi ve Jimin çiftinden minik uğultular çıktığında kardeşime baktım. Baekhyunun zihnini okuyor olmalıydı. Elimi çenesine atarak başını Yeri'ye çevirdim.