19

965 101 36
                                    

"Burada kalırsam aklım her saniye sende kalacaktı ve sürekli nehir kenarından sizin bölgenizi izliyerek takip edecektim. Beni görmek istemediğin için bende kaçış yolu olarak rusya'ya gittim. Oldu mu, duyduklarınla tatmin oldun mu?"

O, benim yüzümden gitmişti. Boğazıma yumru oturduğunda zorlukla yutkunarak ellerimi ceplerime soktum.

"Peki neden değiştin, bir şeyler olduğu çok belli. Yeri de seninle takılmıyor."

"Onu kendimden uzaklaştırdım, yaptığım bir hata tüm her şeyi yıktı."

"Ne hatası?"

Bakışlarımız buluştuğunda ellerini ceplerine sokmuştu.

"Rusyada, insan kanı içtim. Defalarca. Yeri'ye zarar vermemek için onunla artık konuşmak istemediğimi söyledim. Neler olduğunu az çok anlamış olmalı ki beni zorlamadı. Sadece ağlayarak bana son kez sarıldı ve gitti."

Duyduğum şey ile duraksamıştım. Gerçekten, bir şey düşünemiyordum. Ben mi yanlış duymuştum yoksa o gerçektende insan kanı mı içmişti?

"Ne yaptım dedin sen?"

"Kulüpte bir kızla tanıştım. Birlikte eğlenceli vakitler geçirdik. Benim kim olduğumu biliyordu. Onun için sorun olmayacağını söyliyerek kanını içmemi söyleyip duruyordu. Bende kendimi artık tutamayarak yaptım."

Dudaklarını ısırıp sesli bir şekilde yutkunduğunda susuz olduğunu anlamış ve gerilmiştim.

"Ona asla zarar vermedim, sadece o kanın kokusu ve tadı aklımdan gitmiyor. Bırakmayı çok denedim, yapamıyorum. Hayvan kanları artık midemi bulandırıyor, içemiyorum. Rusyadan birkaç gün önce döndüm, susuzluğum beni delirtmek üzere. Okulda ne kadar zorlandığımı bilemezsin. Üstüne sende beni darlayınca kimseye zarar vermemek için buraya geldim."

Bana kızacaksınız biliyorum fakat, benim en çok takıldığım cümle, 'eğlenceli vakitler geçirdik.' O kızla yatmış mıydı? Beynimde bu soru yankılanırken onun yorgun gözlerine baktım. Okulda gerçekten zorlanmış olmalıydı. Ayrıca en yakın arkadaşı yeri ile arkadaşlığını onun iyiliği için bitirmişti. Zor zaman geçirdiğini görebiliyordum.

"Ve lanet olsun ki bunların hepsi senin yüzünden Byun baekhyun."

Bir dakika, ne?

"O gün bana bokmuşum gibi davranıp bana inanmamayı seçtiğin için tüm bunları yaşıyorum. Eğer o gün öyle davranmasaydın her şey çok ama çok güzel olabilirdi. Birlikte vampir sorununu halleder, birbirimize olan inancımızı güçlendirebilirdik. Hatta, sevgili bile olabilirdik."

Bir dakika, ikinci bir şok geliyordu. Ne?

"Biz düşmanız lanet olası."

"Düşmanına mühürlenen gerizekalı mı söylüyor bunu?"

"Olalım."

"Anlayamadım?"

"Sevgili olalım, sen ve ben."

•••

"Baekhyun, kime diyorum?"

Kolumun dürtülmesiyke kendime geldiğimde ne olduğunu anlayamamıştım. Sınavdan çıkmış, kafeterya da kahve içiyorduk. Sohbet ediliyordu fakat ben dün yaşanılanlar yüzünden odaklanamıyordum bile. Chanyeol son dediğim şey üzerine sırıtmış ve arabanın kapısını açarak binmemi beklemişti. Beni köprüde bırakıp kendi bölgesine geri gittiğinde köprüde öylece kalmıştım. Red mi etmişti, yoksa salak olduğumu düşünüp benimle daha fazla konuşmak mı istememişti bilemiyordum.

Enemies To Lovers || ChanBaekWhere stories live. Discover now