Bölüm On Dört

201 36 198
                                    


— " Zeeyneppp , Zeynep hadi ama bari bugün erken kalk . Yılbaşı bugün yılbaşı. Yeni yıla da uyuyarak girerceksin sen bu gidişle. "

Yatağımın ucundaki pencerenin dibinde bana söylenen kar tanelerini seven adam 'a tek gözümü açarak baktım.

Kucağında sahiplendiğimiz küçük köpeğimiz Kahve ' yi tutuyor , dışarıdan yeni geldiği için de kirlenmiş patilerini bir ıslak mendille temizliyordu.

Tabi ki de sabahın o saatinde kalkıp Kahve'yi dışarı çıkartmak kar tanelerini seven adam 'ın göreviydi.

" biraz daha ama " diye homurdanıp yastığı başımın altından üstüne çektim.Kendimi yastığa gömdüğüm sırada aklıma bir anda dün olup bitenler gelince yataktan fırladım . Komodindeki saate uzandım :

— " İlk günden geç kalamam saat kaç ! "

Anıl , hâlime gülüyordu . Saat elimdeyken rahatlamışçasına bir nefes verdim. Saat 7. 00 .
7. 30 ' da butiği açmam gerekiyor evet geç kalmamışım ...

Yataktan çıktım . Üstümü başımı giyinip hemen çıkmalıydım bir şeyler atıştıracak vakit bile bulamayabilirdim. Ayrıca ben , her sabah banyoda çok oyalanırdım.

Bu yüzden hayatımın erkeklerini odamdan kovar gibi çıkarttım. Sonra da hazırlanmaya başladım.

        &&&

Anıl , bana şans diledikten sonra butiğe yürüdüm.Burası ait olmak istediğim yer miydi ? Sezin Hanım 'dan gerçekten bir şeyler öğrenebilecek miydim ? Bilmiyordum ...

Anahtarlardan birini butiğin kapısına sokmaya çalıştım ama olmadı bende diğerini denedim anahtar uymuştu nihayet kapı açılmıştı , acaba diğer anahtar nereyi açıyordu ...

Her  zaman bir kilitli kapı , açmayan anahtar bu kadının gizemi hiç bitmez miydi ?

Tam dükkana gireceğim sırada caddede , butiğe doğru yürüyen Sezin Hanımı gördüm . Butikten gülümseyerek içeri girdiğinde :

—" Normalde bu saate iş başı yapmam , dükkanı kızlardan biri açar ama bugün tedbirli olmak istedim. Anıl , bana biraz uykucu olduğunu söyledi de . "

Sezin Hanım gülümseyerek güven veren bir edayla omzuma dokundu . O sırada pastanenin camından bizi izleyen Anıl 'ı gördüm , boşboğaz pastacı yapmıştı yine yapacağını uykucu kimdi ? ben mi (!)

Ona , elimle boğazımı keser gibi yapıp bittin sen işareti verdiğimde sahte bir kızgınlıkla kaşları çatıldı , yüzü asıldı.

O sırada pastaneden içeri tuhaf giyimli bir adam girdi. Kırklı yaşlarında bu adam başında beyaz bir fötr şapka ve de ona uygun siyah - beyaz bir takım giymişti . Esmerdi ve güneş gözlüklerinden onun tuhaf denilebilecek bir adam olduğu anlaşılıyordu. Parlayan yüzükleri buradan seçiliyordu ve kendine has bir sakal tıraşı vardı.

—" Tüm gün o camın önünde durmayacaksın değil mi ? Şimdiden Anıl 'ı ve pastanenizi mi özledin yoksa ? "

Hemen camın önünden çekildim . Bana söylenen Sezin Hanımın yanına gittim.
Birlikte bir kahve içtikten sonra ilk müşterimiz butikten içeri girdi.

Bu , otuzlu yaşlarının sonunda , kadının oldukça dikkat çekici bir imajı vardı. Gökkuşağını geçtim , neredeyse yeryüzündeki bütün renkleri üzerinde taşıyordu.

Kollarında onlarca takı vardı. Küpelerinden kolyelerine , kıyafetinden ayakkabılarına üzerindeki her detay çeşit çeşit farklı renkle doluydu.

Cennette 40 GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin