15🔳 "Hayvan mezarlığı"

16.4K 1.8K 431
                                    


Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

Sevgiyi kimse öğretmeni bana.
Bir kahvaltı masasında babam annemin çayını doldururken öğrendim.

Basitti. Sıradan ve küçük. Ama kalpten gelen, iç ısıtan bir histi.

Sevgi öğretilmez zaten. Sen öğrenirsin. Aptalca gelen acıların ardında bile sevgi yatar bazen.

Ve nefretin ortaya çıkış sebebinin de sevgi olduğunu kim inkar edebilir? İşte sevgi denilen şey, böylesine tuhaf bir histir...

Emre ve Onur'la birlikte kafeteryadan çıkıp merdiven boşluğuna geldiğimizde bir köşeye çekildik. Plan yapmamız gerekiyordu.

"Haris'i kurtarma operasyonu için bir isim bulmalıyız," dedi Onur yangın merdivenlerini titizlikle izleyip yankılanan sesine engel olmaya çalışarak.

"Hırsızı kurtarmak?"

Emre'nin patavatsız buluşu ile gözlerimi ona diktim.

"Peki peki, şu nasıl? Hırsızlar da yakalanır bir gün?"

Ellerini iki yana açıp bir tabela çizercesine bulduğu saçma isimleri sıralarken kollarımı önümde çapraz bağladım.

"O da olmadıysa Hırsızlar cehennemi," dedi iki eli ile sanki bir film afişini gösterircesine.

"Artık sussan mı acaba?

Onur'dan beklenmeyecek bir tepki ile Emre'ye karşılık verdiğinde dudaklarını büzdü Emre ve bıkkınlıkla bir nefes vererek "İyi hadi sen bul o zaman. Ama sakın hırsızların efendisi deme onu da ben düşündüm," dedi işaret parmağı ile Onur'u tehdit ederek.

Baktım birbirlerine girecekler "Profesyonel'e ne dersiniz?" diye sordum.

"Basit ve amaca uygun."

İkisi aynı anda bana baktığında Onur "Olur," dedi başıyla onaylayarak. Emre de kabul etmişti ama kuşkuyla gözlerini kısıp "Haris Potter nasıl olur? Kimse tarafından bulunmadığına yemin edebilirim," dedi.

Hem ben hem Onur, Emre'ye esefle bakıp başımızı iki yana salladık ve önden giderken arkamızdan gelmesini umursamadık bile.

Kararlaştırdığımız gibi Onur müdür ve Meriç'i oyalarken ben ve Emre gençlerin tutulduğu odaya ilerliyorduk. Boş koridoru yürürken "Ağızlarından çıkan her kelimeyi yaz," dedi Emre.

"Neyi nerede kaçırdığımızı bilemeyiz."

Başımla onaylayıp kimsenin gelip geçmediği bir zamanda odaya yaklaşıp saniyeler içinde kapıyı açıp içeri girdik. Gençlere sorgu için geldiğimizi belli etmemeye çalışarak gayet rahat bir şekilde oturduk. Emre biraz fazla rahat oturmuştu ama olsun.

"Sizler kimsiniz ve neyi hedeflemektesiniz?"

Emre ayaklarını masanın üstüne doğru uzatıp gençlere bakarken elimdeki defteri çıkarıp hızla araya girdim.

"Vefat eden gençlerin arkadaşlarısınız değil mi?"

Kız olan çarçabuk karışılık verdi.

"Evet memur hanım, bizi ne zaman göndereceksiniz? Biz gerçekten bir şey yapmadık."

Elimdeki kalemi sıkıca tutarak "Endişelenmeyin," dedim.
"Sizin bir şey yapmadığınıza inanıyoruz. Sadece ifade alacağız o kadar."

"İfadelerimizi zaten vermiştik," dedi erkeklerden biri.

PROFESYONEL  Where stories live. Discover now