78🎭 "Denizler altındaki prens"

11.1K 1.2K 248
                                    

2 ay önce / Haris örgüte katılmadan bir hafta önce

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



2 ay önce / Haris örgüte katılmadan bir hafta önce

Osman Çelik

"Zamanı geldi. Geriye son kozumuzu kullanmaktan başka çaremiz kalmadı. Devran da öldüğüne göre bu iş çığrından çıkmış demektir. Örgüt kendisi dışında kimse kalmayana dek herkesi yok etmek istiyor. Kendisine çok sadık olanları bile..."

Elimdeki Devran'ın gençlik fotoğrafına bakarken gözümün önünden onca mazi geçip gidiyordu. Bir zamanlar genç olduğumuz ve her şeyin mümkün geldiği vakitler, ne kadar da güzeldi. Yaş aldıkça zorlaştı her şey. Önüne geçebildiğim hatalarım ve telafinin mümkün olduğu o günler. Hepsi silik bir anı gibi kayıt defterinde duruyor ama asılları bir bir yok oluyor. Önümde bekleyen Malik de en az benim kadar tüm geçmişe hakimdi. Yaş alıyor, yaşlanıyor ve hayatın avucumuzdan akan bir kan gibi eriyişine tanık oluyorduk.

"Efendim, bu plan için henüz erken değil mi? Fedai henüz çok genç. Hırsız olarak yeterince tecrübe edinse de onu örgütün içine salarsak bocalayabilir."

"Haris diyecektin herhalde. Fedai için seneler önce bir cenaze töreni yaptık sen de çok iyi biliyorsun ki."

"Özür dilerim efendim. Beni bağışlayın ama onu kendi çocuğumuz gibi seviyoruz. Eğer şimdi örgütün içine salarsanız korkarım ki sağ çıkamayacak. Onu kabullenmezler bile. Hem Devran gibi sadık bir elemanlarını bu hale getirenler Haris'e ne yaparlar?"

"Sadık eleman mı?" Gözlerimi Malik'e kenetleyip hafifçe gülümsedim. "Sadakat mertebe ile ödüllendirilir evlat. Lakin bir haydut bile sadakatin ne olduğunu bilir. Devran kendi dostuna sırtını dönen bir sırtlandı onlar için. Yusuf'u gözünü kırpmadan teslim etti örgüte. Örgütün gözünde Devran sadık bir eleman değildi. Üstünden yarar sağlayacakları ve kullanacakları bir tür paçavraydı o kadar. İliklerini kurutana dek faydalandılar ve neticede yok ettiler."

"Peki ya Haris?"

"Sen örgütün Haris'i kabullenmeyeceğini düşünüyorsun. Bense tam tersini düşünüyorum. Onu çok çabuk kabullenecekler. Üstelik kendilerine bu kadar çok benzeyen onu bizzat sağ kolları gibi benimseyecekler. Şunu sakın unutma, çamura bulanan biri ancak kendi gibi çamura bulanan yanında rahat eder."

Malik'in neden itiraz ettiğini biliyordum. Yusuf'un emanetine sahip çıkmak istiyorlardı ama burada ondan bile daha önemli bir şey mevzuydu. Biri bu örgütü durdurmazsa Fedai gibi daha çok çocuk yok olacaktı. Onları da ancak onlar gibi biri durdurabilirdi. Fedai Haris olana dek ne çektiyse hepsi bu örgütü yok etmek içindi. Bu çocuk o acıları boş yere çekmedi hiç şüphesiz. Sevgimi ve şefkatimi dahası Yusuf'un cennet kuşuna olan hassasiyetimi kalbime gömüp aynı acının on katını ben de çektim. Haris'i kolay yetiştirmedim ve ben de onu o çukurun içine göndermek istemem ama o halde varlığımızın ne amacı kalacak?

"Yine de bunu doğru bulmuyorum efendim beni bağışlayın."

"Malik!"

"Çocuğu yetiştirdiniz büyüttünüz ve şimdi de kurban mı edeceksiniz? Lakin siz Hazreti İbrahim değilsiniz efendim, Haris de İsmail değil. Gönderilen kurban için karşılığında bir koç gelmeyecek. Kurbanınız bunu canı pahasına ödeyecek."

PROFESYONEL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin