Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍İnstagram hakugu
🔳🔳🔳
"Kimliği belirlenemeyen on altıncı kurbanın bulunmasının ardından Konya emniyet müdürü Devran Korkmaz da istifa etti, şehir büyük bir korku içinde. Maktullerin aileleri polis merkezlerine saldırıda bulunarak polisle karşı karşıya geldi. İstanbul'dan gelen takviye ekip seri katilin işinde son derece titiz olduğunu, maktullerini kendine dair neredeyse hiçbir iz bırakmadan..."
"Bu günlerde gelinlikçide çalışmak sence de çok tehlikeli değil mi Melihan? Annem çıkmamı istiyor ama ay sonuna kadar durmak istiyorum ben de."
"Ben de çıkmak istiyordum ama artık biraz daha kalabilirim gibime geliyor."
"Neden ki?"
Genç kızlar gözleriyle Haris'i işaret ederken o ise haberleri izliyordu. Kaşları çatık bir şekilde kendisini bekleyen müşterileri bile görmeden telefonundaki haberi dikkatle izlerken düşüncelere boğulmuştu. Yeni bir maktul, yeni bir gelinlik ederdi. Peki ya gelinliği nasıl almıştı? Önceden alıp stokluyor muydu? Bir yandan haberi dikkatle seyredip bir yandan aklındaki sorulara cevap bulmaya çalışırken kızlardan biri yanına geldi.
"Haris Bey müsaitseniz satılmayan gelinlikler reyonuna geçebilir misiniz?"
İrkilerek çıktığı düşünce havuzundan gerçek dünyaya adım attığında beklemeden telefonu kapatarak pantolonun arka cebine koydu ve gülümseyerek kıza baktı.
"Heyzı...şey aman Hacer Hanım ilgileniyordu orayla?"
"Kendisi sanırım lavaboya gitti. Şimdi de çok talep var, yetişemedik."
"Tamam tamam."
Haris hızla reyona geçtiğinde aklında olan haberin burukluğu ile müşterilerle ilgilenmeye çalışıyordu. Düşünceleri çok derindi. Ters giden bir şeyler vardı. Haberdeki maktulün gelinliği buradaki gelinliklerden değildi. Oysaki kesin emindi. Tezini ortaya attığında buna gerçekten inanıyordu. Şimdi ne olmuştu? Yine psikolojik bir değişime mi uğramıştı? Gelinlik değiştirmesindeki neden ne olabilirdi?
Aradan on dakika geçti ve merakla sağa sola bakmaya başladı. Müşteriler gelmeye devam ediyor ama o başka birini bekliyordu. Hiç böyle beklettiği olmamıştı. Her neredeyse ya haber verir ya da sorumluklarını aksatmazdı Heyzır. Aradan bir saat geçmişti ki şüphelenmeye başladı Haris.
"Bakar mısın Melihan, Hacer'in lavaboya gittiğinden emin misin?"
Gülümseyerek bakan Melihan hemen arkasında topuklu ayakkabıları düzelten Derya'ya döndü.
"Derya sen söyledin değil mi? Lavaboya gitti mi?" Spot ışıkların da verdiği aydınlıkla parıltılı bir yere dönüşen ayakkabı bölümündeki düzenlemesine ara vererek ayağa kalktı Derya.
"Hayır, ben sadece gitmiş olabilir dedim sana. Ayrıca biraz önce gittim lavabo boştu."
İşler bir anda sarpa sarmıştı. Nasıl bir aksaklıktı bu? Nedense kötü bir his vardı Harsi'in içinde. Gözleri telaşla sağa sola bakarken afallamış bir şekilde bir adım ileri gittiğinde "Bi teyzeyi evine bırakmaya gitti," dedi karşı reyondaki Aslı elindeki duvağı sıkıca tutmaya çalışırken.
"Aslında ufak bir çatışma oldu. Başka bir kadın o yaşlı kadını yere itekledi ve o da..."
"Ne zaman oldu bu?"
"Ben şey..."
"Ne zaman oldu!"
"Bir iki saat önce sanırım emin değilim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROFESYONEL
AdventureO bir hırsız. Dahası dolandırıcı ve yalancı. O bir profesyonel. Üstelik gerçek bir dâhi. Ve şimdi polisin ona ihtiyacı var.