Paparazzi | Tom Hiddleston

Hırsız

Çalan alarmla irkilerek uyandı Valery. Zaten gece aklını kurcalayan düşünceleri yüzünden uyuyamamıştı, şimdi de erkenden kalkıp hazırlanması gerekiyordu. Alarmı kapatırken ağlamaklı bir sesle inledi. Kalkıp elini yüzünü yıkadı ve dişlerini fırçaladı. Odaya geri döndüğünde eline telefonunu alıp gece gelen bildirimlere baktı.

Instagram'a girdi. Birisi ona takip isteği atmıştı. Kim olduğuna bakmak için profiline tıkladı ve gördüğü isimle parmağı şaşkınlıktan havada kaldı. Tom Hiddleston ona takip isteği atmıştı!

Valery buna inanamıyordu. Başta bunun bir fan hesabı falan olduğunu düşündü, gerçek olamazdı. Ama isminin yanındaki mavi tik işareti hesabın gerçek olduğunu doğruluyordu. Hemen girip takip ettiklerine baktı. Takımdaki diğerlerini de takip ediyor mu diye görmek istiyordu. Stephanie ve birkaç tanıdık kişinin ismini görünce durumun kendisine özel olmadığını anladı. Tom onun için çalışan herkesi takip ediyordu. Alayla güldü Valery. Bir an gerçekten heyecanlanmıştı.

Ama yine de heyecanı hala geçmemişti. Sonuçta bu büyük bir olaydı. Ne sebeple olursa olsun Tom onu takip etmek istiyordu. Resmen fotoğraflarını görecekti. Ayrıca Valery'nin hesabını nereden bulmuştu acaba? Demek ki onu araştırmıştı. Valery'nin bundan korkması gerekiyordu. Tom'un onu araştırması oynadığı oyun açısından iyi bir şey değildi ama bu hoşuna gitmişti. Korkmaktan çok heyecanlanmıştı.

Hemen kendi profiline girdi ve profiline alıcı gözüyle baktı. Çirkin çıktığını düşündüğü birkaç fotoğrafı ve hikayeyi kaldırdı. Zaten Scott ona daha öncesinde hesabındaki neredeyse her şeyi sildirmişti. Eskiden çalıştığı şirketteki arkadaşlarını takipten çıkartmış, şirketteki fotoğraflarını sildirmişti. Magazin işiyle ilgili hiçbir iz yoktu hesabında. Şimdi ise Valery'nin sildikleriyle profili neredeyse bomboş olmuştu. Sadece birkaç manzara ve yemek fotoğrafıyla kendisinin fotoğrafları vardı.

Tom'un isteğini kabul edip kendisi de onu takip etti. Zaten işe gitmek için heyecanlıydı ama bu olay onu daha da çok heyecanlandırmıştı. Hevesle hazırlanmaya başladı. Normalde de makyaj yapıyordu ama bu sefer biraz daha uğraşarak harika bir makyaj yapmaya karar verdi. Kırmızı-turuncu tonlarında belirgin bir ruj sürdü ve koyu kahve bir göz makyajı yaptı. Eyeliner de sürdükten sonra aynada kendisine baktı. Görünümü hoşuna gitmişti. Tom'un onu takip etmesinin verdiği heyecanla kendini tutamayıp biraz abartmıştı ama artık silmekle uğraşamazdı.

Kıyafet olarak çok fazla seçeneği yoktu. İşte sürekli koşturduğu için rahat hareket edebilmesi gerekiyordu bu yüzden pantolon giymek zorundaydı. Ayakkabı olarak da sadece spor ayakkabı ya da rahat bir bot giyebilirdi. Topuklu asla olmazdı. Bu yüzden beyaz üzerine yapışan bir body ve siyah bir jean giydi. Oldukça sıradan duruyordu ama üzerine kısa beyaz şişme montunu giyince kombinde en azından ufak bir farklılık olmuştu. Küçük bir bel çantası alıp koluna taktığında da gitmeye hazırdı.

Spor ayakkabılarını giyerken ağzında muzunun son lokmasını çiğniyordu. Acelesi olduğu için kahvaltısı bundan ibaretti. Sonunda çıkmaya tamamen hazır olduğunda kapıdan çıktı. Ama sonra tekrar eve geri girdi ve ocak ile prizleri kontrol etti. Bunu yapmadan evden çıkamıyordu.

Metroya doğru yürürken telefonu çalmaya başladı. Arayanın Scott olduğunu görünce açıp açmamak konusunda emin olamadı. Şu an onu hiç çekemezdi. Ama açmazsa tekrar tekrar arayacağını da biliyordu. Hiç istemeden aramayı cevaplayıp telefonu kulağına götürdü.

"Neredesin?" Scott'ın sesi aceleciydi. "Şimdi çıktım evden. Metroya gidiyorum." diye cevap verdi Valery.

"Tamam, konuştuklarımızı bir kere daha hatırlatmak istedim sadece. Bugün dikkatli ol."