Bulantı

1.9K 227 251
                                    

"Siparişiniz."

Valery ona uzatılan tepsiyle daldığı düşüncelerinden sıyrıldı. Genç çocuğun elinden tepsiyi aldı ve dükkandan çıktı.

Elindeki tepsiyi sıkı sıkı tutarak yürümeye başladı. Tom'un evindeki çekimin üzerinden 4 gün geçmişti. Tom yeni dizisi için yapımcılarla toplantı yapmış, sonra da diğer oyuncularla birlikte senaryo okumasına katılmıştı. Valery bunların hiçbirine gitmemişti çünkü Stephanie ile böyle etkinliklerde yapacakları iş olmuyordu. Bu dört günlük tatil onun için çok iyi olmuştu aslında. Nasıl bir yol izleyeceğine karar vermişti.

Olan olmuştu artık. Valery böyle düşünüyordu. Zamanda geriye gidemez, o teklifi kabul ettiği günü değiştiremezdi. Artık sadece işine odaklanarak yapması gerekeni yapmalıydı, hiçbir şey düşünmeyecekti. En kısa zamanda Derek'in işine yarayacak bir şey bulup bu oyunu bitirmesi gerekiyordu.

Valery her ihtimali düşünmesi gerektiğine de karar vermişti. Asıl plana göre Tom ile ilgili işe yarar bir bilgi bulup bunu Derek'e verecek ve sonra da Tom'un takımındaki işinden istifa edip bir süre ortalıkta gözükmeyecekti. Yani yakalanmadan işini bitirip uzaklaşacaktı. Ama işler böyle yürümeyebilirdi de. Valery bunu düşünmekten bile korkuyordu ama yakalanabilirdi. Tom ihanetini öğrenebilirdi. Valery'nin artık Tom için yapabileceği tek iyi şey bu oyunu çabucak bitirmesiydi. Aralarındaki bağ güçlenmeden yapması gerekeni yapmalı ve gitmeliydi. Tom ile şu an bile bir patron ve çalışan gibi değillerdi, arkadaş gibilerdi. Ve onunla daha da yakın olup, bu oyun bittiğinde onu daha çok üzmekten korkuyordu Valery.

Ve aslında en büyük korkusu, bu sahte hayata bağlanmaktı. Valery bunu kendine itiraf etmişti artık. Tom'un takımında asistanlık yapmaya, her gün ünlülerle tanışmaya, yeni şeyler deneyimlemeye, Kevin'e, Sophie'ye ve hatta Stephanie'ye bile bağlanmaktan korkuyordu. Bu hayata bağlanıp vakti geldiğinde yapması gerekeni yapamamaktan korkuyordu.

Valery, Tom'un hayatına girmişti ve çıkması gerektiği zaman çıkamamaktan korkuyordu.

Bunları düşünerek yürümeye devam etti. Bugün dizi için çekimler başlıyordu. Setteki ilk günü için heyecanlı olmak isterdi ama midesindeki bulantı hariç hiçbir şeyi düşünemiyordu. Sophie ona bir gün öncesinden mesaj atmış ve setin ilk günü çok abartılı olmadan güzel giyinmesini söylemişti. Valery de onun bu tavsiyesine uyup bugün kendine özen göstermişti. Krem rengi, sadece boyun ve kol kısmı olan bir kazak giymişti. Kazağın göğüs kısmı yoktu, sadece kollarına geçiriyordu. İçine krem tonlarında bir askılı ve yine krem bir pantolon giymişti. Ama şu an bu seçiminden pişmandı çünkü mont giymesine rağmen soğuk tam göğsüne vuruyordu.

Üşüyerek stüdyoya vardı. Çekilecek ilk sahnenin bir mahkeme sahnesi olduğunu duymuştu. Henüz dizinin adını ve konusunu bilmiyordu, Tom dışında kimin oynadığından da haberi yoktu. Bu tür bilgiler asistanlarla paylaşılmıyordu. Sanırım bu soruların cevabını sette çalışırken kendi kendine öğrenmesi gerekecekti. Ya da belki Sophie ona anlatırdı. Valery stüdyoya girdiğinde Sophie'nin kendisine doğru geldiğini görünce gülümsedi.

Sophie yüzünde muzip bir gülümsemeyle Valery'nin yanına ulaştı ve ''Güzel giyin derken memelerini ağzımıza sok dememiştim.'' dedi. Valery'nin ağzı şaşkınlıktan hafifçe aralandı. Gerçekten o kadar dikkat mi çekiyordu? Morali hemen bozulmuştu, bu kombini giymemesi gerektiğini biliyordu işte. Valery'nin yüzünün düştüğünü gören Sophie ona sarıldı ve geri çekilirken kıkırdadı. ''Şaka yapıyorum kızım, gerçekten çok hoş görünüyorsun.'' Valery zoraki bir şekilde gülümsedi. ''Sen de çok hoşsun.''

Sophie tekrar Valery'nin göğüslerine bakıp kıkırdadı. ''Özür dilerim, ilk onlar bana baktı.'' Valery kendini tutamayıp kahkaha attı. Sophie'nin yanındayken üzgün kalmak mümkün değildi.

Paparazzi | Tom HiddlestonKde žijí příběhy. Začni objevovat