Restoran

1.4K 222 264
                                    

multideki şarkı (right where you left me) ile bölüm bağlantılı. okurken dinleyin bence ve  sözlerine de bakın kesinlikle
iyi okumalar, oy ve yorumları unutmayın💋

Akşamüstünün yavaş yavaş çökmesiyle hava kararmış, yolun etrafına dizilmiş ağaçlar başlarını aşağı eğmişti. Valery kendini biraz zorlasa, bu dalları yerlere uzanan ağaçları; uzun kollu büyük canavarlar olarak görebilirdi.

Araba karanlıkta hızla ilerlerken, bu yolları bir yerden tanıdığını düşündü. Gündüz ışığında görse emin olabilirdi, ama karanlık kendi zihni de dahil her yeri kaplamıştı.

Araba bir restoranın önünde durduğunda nerede olduklarını fark etti. ''Bunu yapmış olmasın lütfen.'' diye düşündü. Yanında Eric ile beraber restoranın kapısından içeri girdiklerinde Tom'un bunu yapmış olduğunu fark etti.

İstediği zaman nasıl da acımasız olabiliyordu.

Restoran boştu, ileride cam kenarındaki masada oturan Tom ve Simon hariç etrafta kimse yoktu. Eric ile oraya doğru yürüdüler ve masaya, Tom ve avukatının karşısına oturdular.

Aylar önce, birbirini seven iki insan olarak oturdukları bu masaya şimdi iki yabancı olarak oturmuşlardı.

Valery etrafına baktı sakince. Yılbaşı partisinden sonra geldikleri bu restoran ona bu kadar tanıdıkken, buraya beraber geldiği adam ona nasıl bu kadar yabancı olabilirdi şimdi?

''Umarım mekan seçimimi beğenmişsindir.'' dedi Tom. Valery'nin karşısında oturuyordu, gözlerini her zamanki gibi ona dikmişti. ''Biraz anıları tazeleyelim istedim.'' Sesi alaylıydı.

Valery etrafta dolaşan gözlerini ona döndürdü. Gözlerindeki bakış o kadar üzgündü ki Tom söylemek istediği bütün acımasız sözlerini yuttu.

Simon çantasından çıkardığı kağıdı masaya koydu ve Valery'nin önüne doğru itti. Valery vücudunu hiç kıpırdatmadan, sadece boynunu çevirerek kağıda baktı. Bir sessizlik olmuştu. Tom ceketinin iç cebinden bir kalem çıkarıp onun önüne koydu.

''Bu sözleşmeyi imzaladığın zaman bir daha hiçbir yerde Tom ile ilgili konuşmamayı, onunla ilgili bir bilgi paylaşmamayı kabul etmiş olacaksın.'' dedi Simon. ''Ve Tom da aynı şeyi yapacak. Davayı geri çekip haberi sildirecek ve bir daha senin hakkında hiçbir yerde konuşmayacak.''

Valery iç çekti. Birbirleri hakkında konuşmayı bırakamazlardı. Bakışlarını kağıttan kaldırıp Tom'a baktı. Böyle bitemezdi, yaşadıklarını herkese anlatmalılardı. Hep bunu konuşmalı, sadece bunu düşünmelilerdi. Bu böylece, unutmuş gibi yapılarak kapatılacak bir konu değildi. Herkes aralarında geçenleri bilmeliydi, böylece eğer onlar unutursa başkaları onlara hatırlatabilirdi.

Hem birbirleri hakkında konuşmasalar bile, birbirleri hakkında düşünmeyi de mi bırakacaklardı?

Tom ona baktı. ''Bu raporun sende olduğunu bilseydim en başında anlaşırdık ve dava açılmazdı.'' Ses tonu dingindi. ''Beni elindekiyle tehdit etmek için biraz geç kaldın yani. Bunu neden daha önce yapmadın?''

Burukça gülümsedi Valery. ''Çünkü içimde bir parça da olsa iyilik kaldığını sandım.''

Oldukça ağır hareketlerle kalemi eline aldı, uzun zaman sonra Tom'a dokunamıyor olsa bile, ona ait olan bir şeye dokunuyor olduğu gerçeği vücudundaki bütün tüyleri diken diken etmişti.

Kalemin ucunu imzalaması gereken yere dokundurduğunda mürekkep, kağıda hafifçe bir nokta halinde yayıldı. Bunun hikayelerine atılmış son nokta olmamasını diledi.

Paparazzi | Tom HiddlestonWhere stories live. Discover now