Küçük Dedektif

2K 206 329
                                    

şarkıyı açalım lütfen

Valery, otomatın içindeki plastik bardağın kahveyle dolmasını izlerken belki de sabahtan beri yüzüncü kez baktı elindeki telefona. Ekrandaki yazılar sanki o baktıkça büyüyor, ekranın dışına çıkıyor ve peşini bırakmıyorlardı.

Tom Hiddleston'ın romantik randevusu!

Valery otomattaki bardağı eline alıp duvara yaslandı ve haberi bir kez daha okudu içinden.

New York, Chinatown'da gizemli bir kadınla görüntülenen Tom Hiddleston romantikliğiyle yine kalplerimizi eritmeyi başardı. Sevgilisine kendi montunu giydirirken yakalanan Hiddleston'ın uzun zamandır adı kimseyle anılmıyordu. Beraber görüntülendiği kadının kim olduğu ise henüz bilinmiyor.

Valery haberin altındaki fotoğrafı büyütüp baktı. Bu fotoğrafa sabahtan beri o kadar çok bakmıştı ki artık her detayı hatırlıyordu. Fotoğrafı çeken kişiye arkası dönüktü, Tom'un karşısında durmuş; ona montunu giydirmesini bekliyordu. Saçları montun yakasının içinde kalmış, önünde durduğu sokak lambasının direği ise vücudunun büyük bir bölümünü kapatmıştı. Fotoğraf uzaktan çekildiği için kadının o olduğu belli olmuyordu. Fakat Tom'un yüzü, fotoğrafı çeken kişiye dönük olduğu için net bir şekilde belliydi.

Telefonu cebine koyup kahvesinden bir yudum aldı Valery. Dikkatsizliğine inanamıyordu. Tom ile beraberken aklına fotoğraflarının çekilebileceği gelmişti ama umursamamıştı resmen. Şimdi de bunun cezasını çekiyordu.

"En azından yüzüm gözükmüyor." diye düşündü. Ya fotoğraftakinin o olduğu belli olsaydı? O zaman her şey daha kötü olurdu. Derek ve Gale, onun Tom ile bir patron ve asistandan fazlası olduğunu öğrenseler ona neler yaptırmaya çalışırlardı acaba? Bunun düşüncesi bile Valery'nin tüylerini diken diken ediyordu.

Daldığı düşüncelerinden Sophie'nin ona doğru yürüdüğünü görmesiyle sıyrıldı Valery. "Tom Hiddleston ile randevuya çıkıyorsun ve bana söylemiyorsun!" diye bağırdı Sophie. Valery eliyle ağzını kapattı onun. "Sayende şimdi herkese söylemiş olduk." diye kızdı. "Bağırma lütfen.'' Sophie Valery'nin elini ağzından çekip "Tamam, sustum. Şimdi anlat." dedi. Valery şaşkındı. "Nasıl anladın?" Fotoğrafta ona dair hiçbir şey belli olmuyordu sonuçta.

"Anlamamıştım, sadece tahmin etmiştim. Şimdi sen de onaylamış oldun." derken muzip bir kıkırdama fırladı Sophie'nin ağzından. Valery gözlerini devirdi. Onu kandırmıştı. "Sophie, sen gerçekten şeytanın kız kardeşisin." derken bir yandan da gülüşünü tutamıyordu.

Sophie heyecandan yerinde duramıyordu. "İnanamıyorum! Resmen sen ve Tom.. İnanılmaz bir şey bu. Yani aranızda bir şeyler olacağını biliyordum ama yine de inanamıyorum. Çabuk anlat, bütün detayları istiyorum!" Valery kollarını göğsünde kavuşturdu ve "Ben de hala inanamıyorum." diye cevap verdi. "Tesadüfen karşılaştık." Sophie anlamamıştı. "Bu randevu planlı değil miydi?" Valery başını olumsuz anlamda salladı.

Sophie şimdi daha da heyecanlanmıştı. "En başından anlatır mısın şunu lütfen?" diye bağırdı yine. Valery bir süre düşündü cümleleri kafasında toparlamak için. "Ben kitapçıdaydım.." diye lafa girdiğinde ise karşıdan gelen Tom'u gördüğü için susmak zorunda kaldı. Onun neye baktığını anlamayan Sophie arkasını dönüp Tom'u gördüğünde tekrar Valery'e döndü yüzünde muzip bir gülümseme ile.

"Merhaba." dedi Tom yanlarına gelince. Valery başıyla selam vermekle yetindi. Sophie ise onu utandırma fırsatını kaçırmaya hiç meraklı değildi. "Selam, Tom. Çin yemeği sevdiğini bilmiyordum." Valery gözlerini devirdi. "Sophie." dedi uyarıcı bir sesle. Sophie kıkırdadı ve "Tamam, tamam." dedi. "Ben sizi yalnız bırakayım." Yanlarından ayrılırken hala gülüyordu.

Paparazzi | Tom HiddlestonNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ