Gözler

1.6K 187 325
                                    

valery'nin elbisesi multimedia'da. bölüm şarkısı: marina-starring role (o da multi'de)
bölümü şarkısız okumayın, oylarınızı/yorumlarınızı eksik etmeyin, iyi okumalar🤎

Telefon zilinin sesi Valery'nin kafasındaki düşünceler kadar acımasızdı, durmadan çalıyor, asla ara vermiyordu. Koltukta, bir kolu aşağı doğru sarkmış, öbürü başının hemen yanında konumlanmış bir şekilde, yüzüstü yatıyordu. Akmış rimeli yüzünden siyaha bulanmış göz kapakları açıktı, bakışları sehpanın üzerinde durmadan titreyen telefonunda sabitlenmişti. Telefonun susmasını bekliyordu, fakat susmayacağının farkındaydı.

Kimin aradığını bilmiyordu, ama onun aramadığını biliyordu.

Telefonu açmanın ne anlamı vardı ki, eğer arayan o değilse?

''Zaten hiçbir şeyin anlamı yok..'' diye mırıldandı kendi kendine. Yattığı yerden kalkarak doğrulmaya çalıştı, kendini çok yorgun hissediyordu, üstelik yorulacak hiçbir şey yapmamıştı bile. Koltukta dizlerinin üzerine oturdu ve telefona uzandı, arayan Gale'di.

''Efendim?'' diye cevapladı telefonu, ses tonunu düz tutmaya çalışıyordu. Gale'in içinde bulunduğu durumu anlamaması gerekiyordu.

''Valery, nihayet! Neden telefonu açmıyorsun? O da neydi öyle, orada o adamla ne yapıyordun?''

''Yemek yiyordum.''

''Vay canına, oradan bakınca yemek yediğiniz hiç de belli olmuyordu oysa ki!'' Gale'in sesi kızgındı. ''Ne bok yiyorsun sen? Onunla ne işin vardı? Onunla hiç konuşmadığınızı söylemiştin, o zaman neden beraberdiniz? Sen bizimle oynuyor musun?''

Valery alnını ovarken ''Gale..'' dedi. ''Sizinle oynamıyorum, burada biriyle oynayan varsa o da sizsiniz. Benimle oynuyorsunuz, hem de aylardır.''

''Duygu sömürüsünü kes! Aylardır tek yaptığın bu zaten, sana çok basit bir iş verildi ama hiçbir bok yapamadın. Vazgeçmemizi istedin, biz de vazgeçtik. Yakında istifa edecektin. Ama bu akşam bir bakıyorum, lanet Tom Hiddleston'la yemek yiyorsun! Neyin peşindesin sen?''

''Benden yapmamı istediğiniz şeyin peşindeyim.'' Yalanlar, gerçeklerden daha kolay çıkıyordu ağzından. ''Vazgeçecektim, ama size istediğiniz şeyi vermezsem siz de bana o işi vermeyeceksiniz. Ve inan bana Gale, o işe gerçekten ihtiyacım var. Ve aylarca sizin saçmalıklarınızla uğraştığım için, o işi hak ediyorum.''

''Ve?'' Gale'in sesi sabırsızdı.

''Ve.. Bu yüzden tekrar denemeye karar verdim, belki gözden kaçırdığım bir şey vardır diye. Tom'un benimle ilgilendiğini fark ettim, akşam yemeği teklifinde bulundum. O da kabul etti. Sen gelip her şeyi bozana kadar oldukça iyi gidiyordum.''

''Şaşkınlığımı saklayamadığım için kusura bakma, her gün seni Tom Hiddleston ile yemek yerken görmüyorum.'' dedi Gale alayla. ''Peki bir şey bulabildin mi?''

''Şimdilik değil, ama ileride bir şeyler bulabileceğimi düşünüyorum.''

''Pekala.. Vay canına, Valery. Beni şaşırttın. Hep bu iş için fazla saf, hatta aptal olduğunu düşünüyordum.''

Valery gözlerini devirdi. ''Hakaretle karışık iltifatların bittiyse artık kapatabilir miyim? Yarın işe gitmem gerek.''

''Tamam, sonra daha detaylı konuşalım.'' dedi Gale. Sesi heyecanlıydı. ''Tanrım.. Derek buna çok sevinecek.''

''Emin ol, benim kadar sevinemez.'' dedi Valery, sahte bir mutlulukla.

Telefonu kapattıklarında başını ellerinin arasına alarak düşündü. Durumu toparlıyor muydu yoksa daha mı çok boka batıyordu? Gelecek, bu iki zıt seçenek arasındaki ayrımı bile anlayamayacak kadar belirsizdi.

Paparazzi | Tom HiddlestonWhere stories live. Discover now