Paparazzi | Tom Hiddleston

Aptal

bölüm şarkısı: lana del rey-diet mountain dew demo versiyon (multimedia'da)

"ne gibi bir terslik olduğunu sordu.
her şeyin ters olduğunu ona anlatamadım."

Valery, ondan daha büyük ilahi güçlerin olduğuna inanıyordu. Karmaya, yaptığı kötülüklerin hiçbir zaman karşılıksız kalmayacağına, bir yalanın er geç ortaya çıkacağına inanıyordu. O her ne kadar çabalasa da, ne kadar çok yalan söyleyip plan yapsa da gerçek bir gün mutlaka ortaya çıkacaktı. Yer, zaman ve kişiler farketmezdi, eğer bir şey olacaksa; mutlaka olacaktı.

Scott'ı kapısında görünce, bunu ne kadar devam ettirebileceğini düşündü. Yüksek bir uçuruma tek eliyle tutunuyormuş gibi hissediyordu. Hiçbir şekilde kurtuluşu yoktu, farkındaydı. Artık tutunmayı bırakmalıydı. Düşmeliydi.

Ama bir kez düşmek, bin kez tek eliyle havada asılı kalmaktan daha korkunç geliyordu.

Kapıyı aralık şekilde kapatarak dışarı çıktı, Scott'ı içeri alamazdı. ''Neden geldin?'' diye sordu. Scott'ın, sesindeki telaş ve korkuyu fark etmemesini umuyordu.

''Takılmak istemiştim, bayadır görüşmüyoruz.'' dedi Scott. Elindeki poşeti kaldırıp gösterdi. ''Bak, bir şeyler de aldım.'' İçeri girmeye yeltendi, Valery hemen eliyle onu itti.

''Hayır. Gitmen gerekiyor, misafirim var.''

''Kim?'' Scott şaşırmıştı, Valery'nin pek misafiri olmazdı ve bunu biliyordu.

Valery saçını kulağının arkasına atarken ''Tanımazsın.'' dedi. ''Bir arkadaşım işte.'' Ama Scott vazgeçecek gibi değildi. ''Merak ediyorum, söylesene.''

Valery itiraz etmeye hazırlanırken, evin içinden gelen sesle irkildi. ''Valery, bir sorun mu var?''

Tom'un seslenmesiyle eli ayağına dolaşan Valery, aralık kapıdan ona cevap verdi. ''Hayır, birazdan geliyorum.''

Scott sırıttı. ''Tanrım..'' dedi. ''Kimle yatıyorsun?'' Valery eliyle alnını ovdu. ''Scott.. Tanımazsın.''

''Tanırım. Bir çocuk vardı, adı Josh mıydı? Derginin partisinde tanışmıştık hani, sürekli ekose giyiyordu. Geçen sene görüşüyordunuz. O mu yoksa?'' Durup düşündü. ''Yok, onun sesi böyle değildi. Bu daha büyük birinin sesi.. Merak ettim, kim? Adı ne?''

Valery çığlık atmamak için kendini zor tuttu. Scott Manhattan'daki herkesi tanıdığını sanıyordu, bu yüzden onu sorgulamayı bırakmayacaktı. Derin bir nefes verdi ve ''Tinder'dan.'' dedi. Bunu yaptığına inanamıyordu.

Scott ses çıkarmamaya çalışarak gülmeye başladı. ''Ne? Tinder mı? Tinder kullandığını bilmiyordum.'' Valery onu omuzlarından iterek ''Evet, kullanıyorum. O buralı değil, bu yüzden tanımazsın. Haydi, git artık!''

Scott asansöre doğru ilerlerken ''Tanrım..'' dedi. Hala gülüyordu. ''Valery, gerçekten.. Beni her seferinde şaşırtmayı beceriyorsun.'' Valery yapmacık bir gülümsemeyle ona el salladı. Kendi aptallıklarıyla o da her seferinde kendisini şaşırtmayı beceriyordu.

İçeri geri girdi, Tom mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu. ''Kimmiş?'' diye sordu. Valery tezgaha bakarken cevap verdi. ''Alt komşum. Çamaşırhanede biri kıyafetlerini unutmuş da, benim mi diye sormaya gelmiş.''

Tom başını salladı. ''Anladım.'' Eliyle salatayı gösterdi. ''Bak, hallettim.'' Valery uzanıp onu öptü. ''Çok güzel görünüyor.''

Minik mutfağındaki masada beraber yemek yerken Valery hala Scott'a yakalanacak olmanın korkusunu üzerinden atamamıştı. Ama sessizliğinin dikkat çekmemesi için konuşması gerekiyordu. Önündeki bardaktan su içerken ''Bugün 7 Şubat.'' dedi. ''İki gün sonra doğum günün.''