Rezillik

1.9K 226 609
                                    

multimedya: valery'nin elbisesi
bölüm şarkısı: arctic monkeys-505 (kesinlikle bunu açın)

"Gün geçtikçe on altı yaşına dönmeye başlıyorsun."

Scott, genç kızın çenesini eliyle tutmuş yüzünü inceliyordu. Valery, şişmiş gözlerini elleriyle kapatarak ondan saklanmak istedi. Onun yerine sadece Scott'ın elini iterek ondan uzaklaştı.

"Geceleri ağlıyor musun?" diye sordu Scott. "Tom'un filmlerini açıp ağlıyorsundur şimdi sen." Alaylı sesinin aksine yüzünde bariz bir endişe vardı. "Gerçekten on altı yaşına döndün."

"Beni on altı yaşındayken tanımıyordun." Valery, yerdeki kolileri kaldırıp tezgahın üzerine koyarken cevap verdi ona.

Scott yanına gelip ona yardım etti. "Bir önemi yok, her kız on altı yaşındayken aşağı yukarı aynıdır."

Valery alayla gülümsedi. "İşte bu yüzden sevgilin yok Scott."

"Sanki senin var."

"Eh, bir zamanlar vardı." derken omuz silkti Valery. "Tom Hiddleston'ı tavlayabildiğime göre bu işlerde senden daha iyiyim."

Scott, ağzını bantladığı koliden başını kaldırıp ona baktı. Valery, Tom'dan sanki normal bir konuymuş gibi bahsetse de genç kızın ne kadar üzgün olduğunu biliyordu. Sadece umursamıyormuş gibi yapmaya çalışıyordu, ama şişmiş gözleri ona pek yardımcı olmuyordu.

"İyi olmanı istiyorum." dedi Scott, onun yanına gelirken. İki elini de omuzlarına koydu ve başını eğerek yüzlerini aynı hizaya getirdi. "Gerçekten."

"Ben de iyi olmak istiyorum, Scott." dedi Valery. "Gerçekten."

Koltuğa otururken iç çekti. "Sabah düşünüyorum, 'Tamam.' diyorum. 'İyiyim artık.' Her şeyi düşünmüş oluyorum, atlattığıma karar veriyorum. Çünkü bu böyle devam edemez, değil mi? Yani bir yerde bitecek, unutacağım ve geçecek."

Scott, ayakta durmuş ona bakarken hiçbir şey söyleyemedi. Valery de bir şey söylemesini beklemiyordu zaten, o kendisiyle konuşuyordu. "Ama sonra akşamüstü çöküyor ve ben yine kendimi ihtimalleri düşünürken buluyorum." dedi, başı yere eğikti. "Yine yalnız hissediyorum. Yine kendimi zilin çalmasını, onun gelmesini beklerken buluyorum."

Gözünden bir damla yaştı, eliyle silmeye zahmet bile etmedi. "Hep böyle devam edecek diye korkuyorum. Kırılmış bir heves dünyadaki en kötü şey. Onun içimde buruk bir heves olarak kalmasından korkuyorum. 'Deneseydik başarabilir miydik?' diye düşünmekten korkuyorum. Beni akşamüstü pencerelere götüren şeyden korkuyorum."

Tom ile gerçekten birbirlerini sevmişlerdi, aynı yatakta uyumuş, beraber yemek yemiş, birlikte sohbet etmişlerdi. Şimdi düşününce bunlar sanki hiç yaşanmamış gibi geliyordu, sanki hepsini hayal etmişti. Sadece bunlar hakkında sesli konuşursa yaşandığına emin olabiliyordu. Bu yüzden normalde suskun biri olmasına rağmen, artık hiç çekinmeden hissettiği her şeyi konuşuyordu.

"Hep böyle olmayacak." dedi Scott, nihayet söyleyecek bir şey bulabilmişti. "Tom ile ne kadar farklı olduğunuzu, zaten en başından imkansız olduğunuzu kabullendiğinde hepsi geçecek. Onu bir paparazi fotoğrafında, bir televizyon ekranında ya da bir ödül töreninde gördüğünde geçecek. Onun senin gibi olmadığını, çoktan atlattığını anladığında geçecek."

Valery'nin yüzünde alaycı bir tebessüm belirdi. Scott, Tom'un olanları çoktan unuttuğunu ve hayatına devam ettiğini düşünüyordu. Bunu defalarca dile getirmişti.

Ama Tom da Valery gibi üzgündü. Valery bunu biliyordu, bir hafta önce Tom evine geldiğinde görmüştü bunu. Fakat Scott'ın bundan haberi yoktu. Valery, Tom'un ona iş ayarlamaya çalıştığını sonra da evine geldiğini ve konuştuklarını Scott'a anlatmamıştı. İçinden bir ses Scott'ın bazı şeyleri bilmemesinin daha iyi olacağını söylüyordu.

Paparazzi | Tom HiddlestonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin