1.5

68.2K 5.8K 4.1K
                                    

Selamün aleykümmmm

Hayırlı sahurlar ❤️

***

0547*******: Neden görüldü attın?

Musab: Gördüm çünkü

0547*******: Yanıt verseydin keşke

(Görüldü.)

0547*******: Yazmayacak mısın?

0547*******: Bu kadar mı uzaklaştık?

Musab: Artık çocuk değiliz Kestane

Musab: Yazmazsan sevinirim

0547*******: Çocuk olmadığımızın farkındayım

0547*******: Kötü niyetle yazmadım ki

Musab: Kötü niyetlisin demiyorum zaten

Musab: Ama yazma

0547*******: Neden?

Musab: İstemiyorum

0547*******: O yazsaydı ona böyle demezdin değil mi?

Musab: Ne saçmalıyorsun?

0547*******: Mihra olsaydı diyorum, onu böyle terslemezdin

Musab: Mihra bana yazmaz

Musab: Yazsa bile senin gibi yazmaz emin ol

0547*******: O kızın özelliği ne?

Musab: O kız değil, Mihra ismi bu bir

Musab: İkincisi ise, sana burada tonlarca açıklama yapmak yerine tek bir şey yapacağım

0547*******: ?

(Bu kişi engellendi.)

Sinirle telefonu yatağa attığımda insanların nasıl bu kadar rahat olabildiklerini sorguluyordum. Biri gelir ezanı erken oku der, diğeri gelir sesin huzur der.

Gerçi o ezanı erken oku diyen kızın amacı böyle değildi. Hatta günah olduğunu bildiği için beni engellemişti. Taktir edilesi bir kızdı doğrusu.

Mihra kadar olmasa da...

Bu sıralar gerçekten aklımı istila etmeye başlamıştı. Sırf o yesin diye özellikle sütlaç almıştım bize geldikleri akşam. Tatlı sevmezdi küçükken, tek yiyebildiği sütlaçtı. Ekşiyi severdi, acı bir şey olduğu an o şeyi yemeyi bırakırdı. Ağladığında masmavi olan gözleri cam gibi olurdu. Tarçına alerjisi vardı, ama yemeden duramazdı. En çok böğürtlen yemeyi severdi.

Onca seneye rağmen bunları nasıl aklımda tuttum bilmiyorum. Aslında ben onunla ilgili olan çoğu şeyi unutmamıştım.

Küçükken Kestane bizimle top oynarken Mihra köşede oturup izlerdi. Top oynamayı sevmezdi, genelde benim oyuncak arabalarımla oynardı. Barbie bebeklerinin kafasını koparır, daha sonra canının acıdığını düşünüp ağlardı. Öyle tuhaftı ki, kimsenin ağlayışına katlanamayan ben, o ağladığında küçücük kalbime rağmen çok üzülürdüm.

Sessizce ağlardı, bazen ağladığını anlayamazdık bile.

Yüzümdeki gülümseme beni kendime getirince hızla kafamı iki yana salladım. İyice saçmalıyordum artık, kız benim varlığımı bile unutmuştu...

Bu düşünce canımı sıktı bir an. Kaşlarımı çattığım sırada telefonuma gelen mesaj ile bıkkınlıkla ekranı açtım.

Sarı Kız: O Kestaneyi yolarmış

Müezzin | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin