3.2

46.7K 4.2K 1.4K
                                    

Selamün aleykümmmm

Yoğunum ama yazmaya çalışıyorum, o yüzden bölüm kısa gibi şeyler demezseniz sevinirim...

***

"Ya o otobüsten iner, ya da bir şekilde indirmesini bilirim ben onu!"

Telefonu sinirle elimde sıkarken karşı taraftan Ülkü'nün, "Senin o abin kendisini ne sanıyor be!? Zorba mısınız kardeşim siz!?" diye bağıran sesini duydum.

Uzun uğraşlar sonucu otobüsten Sinem ve Ülkü'nün indiğini gördüğümde yüzümde zafer dolu bir gülümseme oluştu.

"O abin olacak adama söyle, benden uzak dursun!"

Otobüs onları köşede bırakıp ilerlemeye devam ettiğinde Ülkü'nün sinirli sesine karşılık olarak, "Ben ondan uzak dururum da, o benden uzak durabilir mi?" diye sordum silinmeyen sırıtmam ile.

Sinem gülmeye başladığında Ülkü onun eline vurmuştu. "Söyle o abine, ben zaten ona uzaktım hep! Kendini ne sanıyor ya o? Dağ ayısı!"

Kaşlarım son sözü ile çatılınca, "Bana ayı mı dedi o?" diye sordum bu kez gözlerimi kısarak. "Benim asabımı bozmasın, durmayın yolun ortasında."

"Bu yaptığı bencillik! Ayrıca asla binmem ben o arabaya!"

Olabilirdi. Ama benim yüzümden mahallesini terk etmesine izin veremezdim.

O mahalle onsuz eksik olurdu...

Yutkunduğumda, "Arabaya gelmek istemiyorsa taksi çağıracağım Sinem. Onunla gidin siz." demiştim zar zor. Neler oluyordu bana?

"Bu kadar öküz bir insanı sevmiş olamam."

Ülkü, Sinem'in telefonu kapattığını sanıyordu. Arkası bana dönüktü ve önünde Sinem vardı. Kardeşime elimle 'sus' işareti yaptığımda sırıttı.

"Sen bu adama nasıl katlanıyorsun ya? Ne güzel çekip gidecektim." dedi Ülkü dinmeyen siniriyle. "Kendime yeni bir hayat kuracaktım orada, belki bir aşirete gelin giderdim kız!"

Sinirli olan ruh hali, kurduğu son cümle ile neşeli bir hâl aldığında benim kaşlarım çatılmıştı bu kez. Demek aşirete gelin giderdi?

O biraz sıkardı.

Sanane Murat? Sanane!

İçten içe kendime kızsam da, kalbimde oluşan kıpırtılar bana fırsat vermiyordu. Yaşadığım şeylere rağmen böyle hissetmem şaşılacak şeydi doğrusu.

"Gerçekten evlenmeyi düşünüyor musun? Yani abimden başkası ile." dedi Sinem merakla. Bu soru benim de merakımı çoğalttığında dikkat kesildim hemen.

"Sonsuza kadar abinin yasını tutacak değilim Sinem, illa ki beni de seven biri çıkacak karşıma."

Burnumdan sinirli bir soluk verdiğim de sakin olmaya çalıştım. Salak bir adam değildim, hissettiğim şey düpedüz kıskançlıktı!

Şuan buna şaşıracak evreyi geçmiştim, ne demek evlenmek? O an aklıma Efe'nin söyledikleri geldi.

İstemeye gelenler oluyordu Ülkü'yü. Ya onlardan birini kabul ederse? Hemen kafamı iki yanıma salladım, izin vermezdim.

Ama ben kimdim ki? Kız beni unutmaya çalışıyordu ve ben onu burnumun dibine hapsetmiştim. Karşı komşum olmasına ilk kez sevindiğim sırada Ülkü'nün, "Abin hâlâ o kızı seviyor değil mi?" diye sormasıyla yutkundum. O kız kalbimden gideli çok oluyordu, toprağa gömülmüştü hislerim ile.

Müezzin | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin