1.7

67.9K 5.4K 2K
                                    

Selamün aleykümmmm

Ay uykum var uyuyup uyanmam lazım.

Ne diyon Esra? Lsamaşsmkxncjc

Hayırlı sahurlar...

***

Yatağın içinde bir sağa bir sola dönerken uyuyamayacağımı anlayıp sinirle kalktım. Bir saat sonra sahur sofrasını hazırlamam lazımdı ama gözüme uyku girmiyordu. Gündüz uyuduğum için şuan uyuyamıyordum.

En sonunda sıkıntılı bir nefes verip kalktım yataktan. Hayvan gibi uyursan olacağı bu Mihra!

Odamdan çıkıp oturma odasına geçeceğim sırada Fatih'in odasından gelen seslerle adımlarım oraya yöneldi. Kapısını açtığımda, kulağında kulaklıkla delirmiş bir şekilde silah oyunu oynayan kardeşime bıkkınlıkla baktım. Annemle bu durumu konuşmalıydım yoksa bu çocuk elimde kalacaktı.

Yanına yürüdüğümde kulaklığını çıkarmamla bakışları beni buldu ve sinirle, "Abla ne yapıyorsun ya!? Senin yüzünden öldüm işte!" diye söylendi.

Kaşlarımı çatıp, "Eğer şimdi bilgisayarı kapatmazsan babama söyleyeceğim, kaldırsın." dedim ve omzuna bir kere vurdum. "Kör olacaksın gerizekalı!"

Fatih bıkkınlıkla bilgisayarı kapattığında içinden bana sövdüğünü biliyordum. Yatağına ilerleyeceği sırada sinsi bir gülüşle ensesinden tuttum.

"Nereye?"

Şaşkınlıkla bana bakıp, "Uyumaya?" dediğinde gözlerimi kıstım. Bugün ona da uyumak yoktu, madem ben uyumadım o da uyumasın.

"Yok uyumak felan, benimle sofra hazırlayacaksın gel." diyerek kolundan çekiştirdim kolundan.

"Abla saçmalama! Ben ne anlarım sofra kurmaktan?"

Söylediklerini umursamadığımda sinirle söylene söylene düştü peşime. En büyük hobim Fatih ile uğraşmaktı sanırım. Küçük felandı ama eli çok ağırdı. Bana vurduğunda ağladığım bile oluyordu, tabi sonra pişman olup sarılıyordu. Kafasını kırdığım, salak olabilirdi ama seviyordum.

Mutfağa geçtiğimizde çaydanlığa su koydum ve ocağa bıraktım. Dolaptan salatalık domates çıkardığımda salatalıkları Fatih'e verdim, domatesleri kendim aldım. Eline bıçak tutuşturduğum kardeşim şokla bakıyordu salatalığa.

"Şu halimi okuldan biri görse, bir yıl dalga konusu..."

Onu umursamadan domatesleri soyarken bir yandan da yumurtaları haşlamak için suya bırakmıştım. Ne yaptığına bakmak için Fatih'e döndüğümde doğradığı salatalıklar ile gözlerim şokla açıldı.

"Yuh Fatih! İnsan yiyecek onları, o kadar büyük doğranır mı?"

Fatih doğradığı salatalıklara baktıktan sonra omuzlarını silkti ve, "Nasılsa midemde daha kötü bir hâl alacaklar. Yeniyor mu, yeniyor?" dedi ve soymaya devam etti. Kafamı iki yana sallayıp dolaptan kahvaltılıkları çıkardım.

Masayı düzenlerken arkam dönük bir şekilde, "Su kaynıyor, çay atıp demlesene." dediğimde onaylayan bir mırıltı çıkardı. Masanın işi bittikten sonra arkama dönünce Fatih'in koca bir paket çayın yarısını çaydanlığa döktüğünü gördüğümde gözlerimi devirdim.

"Fatih sen salak mısın ablacım? O çay tüm mahalleye yeter!"

Fatih en sonunda sertçe çaydanlığı bıraktı ve, "Abla katili olacağım bu yaşta! Gidiyorum ben be!" dedikten sonra sinirle çıktı mutfaktan. Arkasından gülüp sofrayı hazırlamaya devam ettim.

Müezzin | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin