Özel Bölüm (Ceren-Emir)

28.1K 2.7K 1.1K
                                    

Selamün aleykümmmm, biz geldikkk.

Birçoğunuz Ceren'e ne olduğunu merak ediyordunuz, bu yüzden bu bölümü ona ayırdım.

Keyifli okumalar, sizi özlemişim ❤️

***

"İzin verin poşetinizi taşıyayım?"

Adımlarım durduğunda gözlerimi kapattım sakinleşmek için. Daha sonra arkama döndüm.

"Yahu bıraksana peşimi kardeşim! Her yerde seni görmek zorunda mıyım ben?"

Sinirli çıkan sesime karşılık tebessüm etti.

"Sizin gibi bir hanımefendiye sinirlenmek yakışmıyor..." dedi ve elini poşetlere uzatıp dalgınlığımdan yararlandı, poşetler ellerimden ayrıldı. "Ayrıca bu sıcakta kim olsa yardım ederdim, lütfen daha fazla kırmayın beni."

Kafamı gökyüzüne kaldırıp, "Allah'ım... kafasını kıracağım az kaldı." diye mırıldandım.

Bir aydır bu adamla uğraşıyordum, herhangi bir zorbalığı yoktu fakat zor duruma düştüğüm an bir yerlerden fırlıyordu. Mahallemize o ve ailesi yeni taşınmıştı, centilmen tavırları insana gına getirecek cinstendi.

"Öyle demeyin lütfen, üzülüyorum."

Kaşlarımı çattım. "Dalga mı geçiyorsun?"

Sırıttı.

"Evet."

Sinirle elindeki poşetlerimi çekiştirip hızlıca yürümeye başlamıştım bile. Gerçekten tahammül sınırlarımı zorluyordu. Peşimden gelecekti ki, birisinin ona seslenmesiyle adımları sekteye uğradı.

"Emir!"

Rahat bir nefes alıp arkama bile bakmadan uzaklaştım oradan.

Evime vardığımda poşetleri anneme verip kendimi yatağa atmıştım direk. Öyle yorgundum ki, hem bedenim hem de ruhum darmadumandı. Melih gittiğinden beri ruh gibi dolaşıyordum etrafta. Arada kızlardan haberini alıyordum, sevdiği bir kız varmış. Sözleneceklermiş...

Onunla kurduğum hayaller vardı, hayallerim gerçekleşti fakat hayalimde benim olmam gereken yerde başka bir kız vardı.

Bizim için düşlediğim şeyleri başkası ile yaşıyordu, canı sağolsundu. Her şeye rağmen çok mutlu olmasını diledim.

Eskisi kadar yanmıyordu canım. Olmayacağını tamamen anladığımda aklım ve kalbim onu silmeye yemin etmişti sanki. Adı geçtiğinde hızlanan kalbim bomboş geziyordu etrafta. Etkisi yoktu, acısı kalmıştı.

Annemin adımı seslenmesi, kendime ayırdığım dinlenme süresini baltaladı. Sıkıntıyla odamdan çıktığımda mutfakta yemek yapan annemin yanına varmıştım.

"Kızım, tereyağı almamışsın. En önemli şey de unutulmaz ki canım!" dedi annem çorbayı karıştırırken. Gerçekten yeter diye bağırasım vardı. Bana neden acımıyordu?

Masanın üzerine koyduğum parayı alıp geri çıktım evden. Almazsam başımın etini yiyecekti çünkü. Kesin o Emir denilen varlık beddua etmişti bana, başka açıklaması olamazdı çektiğim bu eziyetin.

Markete doğru yürürken biraz ötesinde gördüğüm yüz ile gözlerimi devirdim. Her Allah'ın günü görüyordum onu, gerçekten iflah olmaz bir ısrarı vardı.

Efendi bir çocuktu ama bu beni ilgilendirmiyordu.

Markete girip tereyağı aldığımda oyalanmadan çıkmıştım. Hava kararmak üzereydi, sokakta oynayan çocuklar teker teker evlerine dağılmıştı. Sallana sallana yürürken duyduğum gülme sesleriyle kafamı kaldırdım.

Müezzin | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin