Müezzin | Texting

2.5

Selamün aleyküm

Hangi kafayla bu kadar çok karakter koyduğumu sorguluyorum, bu kitap nasıl bitecek ya? Dkmdmdcmmc

***

Öğleden sonra Yunus Ali ile sözleştiğimiz için bizim çocuklarla onlara gitmiştik. Amacımız tamamen bebek bakmaktı.

Yani sanırım.

"Lan sığır, o çocuk öyle mi tutulur?"

Ammar, Yasir'e bağırırken Yunus Ali Melih ile bebeğin mamasını hazırlamaya gitmişti. Mutfakta neler dönüyordu bilmiyorum ama, gelen sesler ortalığı bir birine kattıklarını düşündürüyordu bana.

Yüsra, aniden ağlamaya başlayınca Yasir ne yapacağını şaşırıp havaya kaldırdı ve sırtına bakmaya başladı. Kaşlarımı çatarak," Ne yapıyorsun oğlum?" diye sordum.

"Kapama tuşu var mı diye bakıyordum."

Gözlerimi devirirken yanına ilerledim ve kucağıma aldım. Öyle bir ağlıyordu ki, kulaklarımı tıkama isteği ile dolmuştum. Kucağımda belki susar umuduyla sallasam da fayda etmedi, daha çok ağlamaya başladı. Bu defa içeri Yunus Ali girdiğinde elindeki biberonu masaya bırakıp geldi ve kızını kucağımdan aldı.

"Prensesim, sen neden ağlıyorsun böyle ama ya?" diye sordu şefkatle. Yüsra şuan babasını bile önemseyecek durumda değildi, ellerini ayaklarını sallayarak ağlamaya devam edince bu defa Melih aldı kucağına.

"Ağlamazsan sana şeker alırım."

Yasir gülerek, "Bak, tamam amca diyor." diye dalga geçti.

Ammar ona yastık fırlatırken sıkıntıyla oturduğu koltuktan kalktı ve Melih'e doğru ilerleyip, "Ver bana." dedi Yüsra'yı kucağına alarak.

Dikkatle onu izlerken bebeği omzuna doğru yatırdı ve eliyle sırtını ovmaya başladı. Yüsra aniden susunca şaşkınlıkla baktık Ammar'a.

"Yok artık!"

"Nasıl susturdun Ammar, kapama tuşu orada mıymış?"

Yunus Ali bıkkınlıkla, "Keşke senin de kapama tuşun olsa kardeşim." dediğinde Yasir'in kınayan bakışlarına maruz kalmıştı. Onları umursamadan Ammar'ı izledim, Yüsra'nın sırtını ovmaya devam ederken odanın içinde yürümeye başladı yavaşça.

"Tabi ya, gazı olmalı. Ben bunu nasıl düşünemedim?" diye mırıldandı bu kez Yunus Ali.

"Ammar, senin nasıl aklına geldi lan?" diye sordu Melih merakla.

Ammar dolanmaya devam ettiği sırada, "Siz salaksınız sadece, hepsi bu." dedi yanıt olarak. Bu kez biz gözlerimizi devirdiğimiz de Ammar bu defa omzunda duran bebeğe kısa bir bakış attı. "Bu minik omuzumda uyudu galiba."

Yasir Yüsra'yı beşiğine koyma umudu ile onu kucağına aldığında bebek tekrar ağlamaya başlayınca korkarak ikizine geri uzattı bebeği. Onun bu haline gülerken Ammar sinirle bakıyordu kardeşine.

"Sen ne mal bir adamsın ya? Ne güzel uyuyordu."

Yunus Ali araya girerek, "Mamasını vermemiz lazım, sonra uyuturuz." dedi ve bunun üzerine Ammar Yüsra'yı koltuğa uzandırdı. Biberonu elime aldığımda sakin adımlarla koltuğa oturdum ve Yüsra'ya içirmeye başladım.
Öyle güzel bir bebekti ki, insan bakmaya doyamıyordu.

Mamasını bitirdiğinde şimdi uyutma zamanıydı. Gözlerini kocaman açmış bu bebeği nasıl uyuyacağımızı düşünürken Ammar, "Yasir ayağında sallayacak. Yastık getirsene Yunus Ali." deyince Yasir şok ile baktı ona.