FİNAL

44.1K 3.7K 1.9K
                                    

Selamün aleykümmm

Uzun zaman sonra biz geldik, buruk geldik...

Bu bölümü birçok karakterin ağzından yazdım, hepsinin ne halde olduğunu görebilmeniz için.

Haydi bakalım başlayalım...

***

Genç kız, ağlayarak evinin arka bahçesine koştuğunda sesi duyulmasın diye elinin tersiyle ağzını kapatmıştı.

Canı öyle çok yanıyordu ki, merhemi bulsa bile nasıl süreceğini bilemeyecek haldeydi. Melih gitmişti, giderken onun kalbini de götürmüştü bavuluna atıp. Yıllardır bildiği sevdiği adamın sanki hayatına hiç dokunmamış gibi şehri terk etmesi nefesini tıkıyordu.

Ona onu sevdiğini söyleyememişti, artık söyleyemezdi de.

Aptal Ceren!

"İyi misiniz?"

İçinden kendisine kızıyordu ki, duyduğu ses kalbine inmesine sebep olurken elleriyle hızla yüzünü kurulayıp arkasını dönüp ona seslenen kişiye döndü. Uzun boylu bir adam endişeyle bakıyordu suratına.

Sesini bulmaya çalışırken boğazını temizledi. "İyiyim..."

"Göz yaşlarınız su damlası misali yere düşerken siz iyi olduğunuzu mu söylüyorsunuz?" dedi ve başını çevirip gülümsedi. "Güzel bir yalancısınız."

Ceren duyduğu sözlerle kaşlarını çattığında, "Bu sizi ilgilendirmez!" diye çıkıştı adama. Daha sonra hışımla adamın yanından geçerken içindeki üzüntünün yerini sinir kaplamıştı.

"Rahat rahat acımızı da yaşayamıyoruz!"

Genç kız söyleyene söylene evine ilerlerken arkasından ona bakan adamın farkında değildi.

Bazı acıların sonunda Allah güzel bir nimet veriyordu...

***
Çok zaman sonra;

Ammar'dan;

"Ammar lütfen lütfen lütfen!"

Gül, peşimden  koşarken yüzümdeki bıkkınlığa aldırmıyordu. Elindeki yüz maskesini yapmadan bırakmayacaktı peşimi. Sabahtan beri kedi gibi yaklaşıyordu bana

"Olmaz diyorum Gül! Saçma sapan şeyleri suratıma koymana izin vermem."

Benim sert sesim Gül'ün moralini bozmaya yetmişti. Sinirle elindeki maskeyle birlikte banyoya ilerledi, arkasından bakakaldığımda gerçekten üzüldüğünü anladım.

Veya numara yapıyordu.

"Öyle olsun Ammar..."

Peşinden ilerledim, aynanın karşısına geçtiğinde kendi kendine mırıldanırken sakin adımlarla yanına ulaştım ve  kollarımı arkadan beline doladım. Aniden sıçradığında  elini kalbine koymuştu. Sert bir soluk verip kafamı iki yana salladığımı aynadan görmüştü.

"Yap hadi başımın belası...yap."

Yine ona kıyamamıştım, evleneli 6 ayı geçiyordu ve herkese karşı soğuk olan tavırlarım karımın yanında eriyordu.

Gülmeye başlayınca somurtup bana dönmesini izledim. Ellerim hâlâ belindeyken elindeki maskeyi paketinden çıkardı.

Gerçekten o saçma şeyi yüzüme sürecekti...

"Ama Ammar, sen böyle bakarsan ben sana kıyamam ki..."

Masum çıkan sesiyle yüzümde bir gülümseme oluştu. Gözleri yüzümde gezinirken gamzemde takılı kaldı ve parmak uçlarının üzerinde yükselip gamzemin olduğu yeri öptü.

Müezzin | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin