Müezzin | Texting

3.4

Selamün aleykümmmm

Ekşın olsun diye kendimi çekyattan atasım var...

***

"Çıldıracağım, ciddi ciddi evlendiler."

Gül'ün heyecanlı sesi oturma odasında yankılandığında kızlar gözlerini devirmişti. Yaklaşık 3 gün önce Mihra ve Musab'ın hem dini hemde resmi nikahları kıyılmıştı. Şimdi ise kızlar Mihra'yı görmek için onun evine gelmişlerdi.

Mihra elinde tepsiyle içeri girdiğinde yüzündeki mutlu gülümseme ile arkadaşlarına ilk ikramlarını yaptı.

"Evi ayrı kendisi ayrı güzel." dedi Hilal sırıtarak. O da Yasir ile mutlu olmak istiyordu, bugün son kez buluşup bir tarih belirleyeceklerdi.

Kızlar önlerine sunulan atıştırmalıkları yerken İyem'in kızı Yüsra'nın yerde emeklediğini gören Mihra eğildi ve kucağına aldı onu.

"Ben sana bir şey vermedim mi fındığım?"

Kucağında Yüsra ile mutfağa gidip İyem'in köşeye bıraktığı biberonu aldı. İçine süt koyduğunda uzattı hemen miniğe. Geri içeri girdiğinde İyem aklına bir şey gelmiş gibi zorlukla yuttu lokmasını ve konuşmaya başladı.

"Ay Mihra, senden bir şey rica edecektim ben."

Mihra kafasını sallayıp, "Tabii buyur." dediğinde Yüsra ile koltuğa oturmuştu bile.

İyem çayından bir yudum alıp, "Biliyorum yeni evlisiniz, ama annemin kuzeni vefat etmiş ve akşam Yunus Ali işten geldiğinde gitmemiz lazım. Yüsra'nın ortalıkta ezilmesini istemiyorum." diyerek derin bir soluk aldı. "Size bıraksam bakabilir misiniz bir günlüğüne? İstemezseniz başka arkadaşıma bırakacağım."

Mihra için bu muhteşem bir teklifti. Bebeklerle ilgilenmeyi severdi, ancak yüzünde kısa bir tereddüt oluştu. "Durur mu ki bizde?"

"Seni çok seviyor, eminim rahat duracaktır." dedi gülümseyerek İyem.

"Seve seve bakarım ona ben."

Ülkü geldiğinden beri elindeki telefonuyla uğraşıyordu ve bu yüzden ortam sessizleşince bakışlar ona yoğunlaştı. Mihra köşedeki yastığı ona fırlatınca yerinde sıçramıştı.

"Noluyor be?" diye bağırdı Ülkü şokla.

"Sen de hoşgeldin canım arkadaşım!"

Mihra'nın kinayeli sesi elinde tuttuğu telefonu koltuğa fırlatmasına sebep oldu. Kollarını göğsünde bağlayıp, "Murat'ı öldürmek istiyorum." dedi sinirle.

"Yine ne yaptı?" diye sordu Ceren merakla.

"Efe'ye mesaj atmış. Nereye gitti, ne zaman gitti diye. Gerçekten katil olacağım."

Gül yanındaki yastığı alıp eliyle vurdu. "Ya ben Ammar bana bir adım atsın diye bekleyeyim, bu kız kıskanılmayı kabul etmesin. Adalet..."

Kızlar gülmeye başladığında Hilal telefonundan saate bakıp ayaklandı.

"Ben gidiyorum, Musab ve Yasir bekliyor."

Mihra onu uğurlamak için kucağındaki Yüsra'yı Gül'ün kucağına bıraktığında Yüsra Gül'ün yüzüne koymuştu elini.

Gül elini öperken, "Koca devi bile hizaya getiren bebek sensin demek?" diye sordu gülerek.

***
Sıcak olan hava insanları bunaltırken sıcak havaya rağmen yerinde duramıyordu Yasir. Kafede oturmuş, Hilal'i bekliyordu Musab ile.