XXIII

17K 1K 3.3K
                                    

Keyifli okumalar bebelerim

Keyifli okumalar bebelerim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

XXII Part 2

Bir yerde hata yapmış olmalıyım.

Her şey bu kadar ters gidemez, bu kadar kısa zaman içinde böylesine bertaraf olamazdım. "Kahretsin," demişti babam bir keresinde. Yalnızca bardağını elinden kaydırıp düşürmüştü ancak o sıralar bir sürü sorunu başka olduğunu biliyordum. "Kötü bir olay olduğunda neden üstüne bir yenisi geliyor?" Yemek yerken ona attığım kısa bir bakışla babamı anladığımı belli etsem de asla tam olarak nasıl hissettiğini anlayamadım.

Şimdi anlıyordum. Boktan bir histi. Debelendikçe iyice batmak gibiydi.

En tuhaf olanıysa hissettiğim meraktı. Gökhan'ın az önce öldürdüğü adam yüzünden korku duymak yerine, karşımdaki kızdan kaynaklanan bir merak vardı. Açık renk kestane saçları pırasa gibi dümdüz ve incecikti. Gökhan bana anlattığında nedense kafamda bambaşka bir profil çizmiştim. Özensiz giyimli, yüzü bakımsızlık içinde, tam bir keş gibi... Ama bu kız öyle değildi. Öyle olması gerekiyordu. Aksine, temiz giyimli, yüzü güzel, boyu bana kıyasla kısa ve kilosu yerindeydi. Kavisli kaşları ufak yüz katlarına çarpık bir hırçınlık katıyordu.

"Yıllar seni değiştirmiş." Bu cümlesi üzerine bakışlarımı kızdan çekip Gökhan'a çevirdim. Nedense bir geçmişin arasına giriyormuşum gibi yabancı hissettim.

Etrafta bize bakan insanları fark edebilmem için onlara bakmama gerek yoktu ama tuhaftır ki polisi çağırmaya yönelik bir ses işitmedim. Anlaşılan bu yerdeki insanlar kim vurduya gitmeye alışkındı. Yine de onlarca çift gözün hapsinde olduğumu bilmek rahatsız etti. "Buradan çıkabilir miyiz?" Bunu direkt olarak Gökhan'a söyledim, kıza bakmadım bile.

Gökhan bir onaylama işareti vermeden arkasını döndü ve o yerden çıktı, onu takip etmeye başlamıştım ki kızın da bizimle geldiğimizi görünce sesimi çıkarmadım fakat dişlerimi hafifçe sıktım. Beni geçip önümde yürüyen Gökhan'ın kolunu tuttu. Durdum ve onun, kızın kolunu tutuşuna bakmasını seyrettim. Tek kaşını kaldırdı. Kızın ona söylediğini duyamayınca hayıflanarak kaşlarımı çattım ancak kenarda beklemeye, ilgilenmiyormuş gibi etrafıma bakmaya devam ettim.

Gökhan bana dönünce ben de ona döndüm. "Sen arabaya dön."

Bir anda ikilemin içinde kalakaldım. Onun dün gece eski sevgilisiyle ilgili konuşmayı reddedişi beni daha da meraklandırmıştı ancak iyi bir bahane bulamazsam... Her neyse. "Orada bir ton serseri olduğu için içeriye girmek zorunda kalmıştım," dedim kollarımı gövdemde birleştirdikten sonra.

Papatyalar Karanlıkta Büyür Where stories live. Discover now