VI

23.5K 1.4K 721
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayınız lütfen canlarım çiçeklerim.


VI

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

VI

Sırtında korkunç bir ağrı vardı. Sanki kasları her an patlayacakmış gibi derisini zorluyor, nefes alışverişlerini kısıtlıyordu. Havadaki keskin ayaz kokusu şiddetli soğuk kar yağışlarının başlayacağını kanıtlar nitelikteydi.

Kız, bahçenin köhne bir yerinde, büyük varille bahçe duvarının birleştirerek oluşturduğu köşeye iyice sinmişti. Her soluk alışında ciğerlerine hücum eden buz gibi havanın neden olduğu yırtıcı bir sızı baş gösterdi. Ama olduğu yerden çıkamazdı. Bahçenin bir yerlerinde onu aradığını çok iyi biliyordu. Bahçeden dışarıya çıkması da olanaklarının dışındaydı.

Biliyordu, hissediyordu. Yakınındaydı.

O sırada elinin üzerine bir kar tanesi düşünce başını kaldırıp gri gökyüzüne baktı. Birazdan kar taneleri sarı saçlarına tutunacak ve tellerinin arasına girip eriyecekti. Ama öyle olmadı, olamadı. Gölgesi yoktu ama ayak sesini işitti. Korkunç bir çığlık attı. "Scar seni yine buldu," dedi iğrenç bir kahkaha öncesi. "Scar sizi hep bulur." Zarar vermemesi için ona yalvarabilirdi ama Scar'ın gözlerinde merhametin kırıntısı yok gibiydi.

❄️

Sonrasında hissettiklerimi tasvir etmek çok güç. İki cesedi görür görmez bir çeşit trans haline geçtiğimi biliyordum. Şu anda bile düşününce gerçekliğinde emin olamayacağım kadar imkansız geliyordu. Sınıfa bir göz attım. Birçoğunun en büyük problemi ya aileviydi, ya da ilişki durumlarının karmaşıklığıydı. Hangisi iki kişinin ölümünde odak noktası olmuştu ki?

Çoğu zaman şikayet ettiğim eski hayatıma dönmek istiyordum. Monotonluğun can sıkıcı olduğunu düşünmüyordum artık. Gece boyunca gözümü kırpmamış ve şafak sökmek üzereyken kafamı toparlamak için bir saati geçkin süre boyunca suyun altında kalmıştım. Ağırlaşan göz kapaklarımı avuçlarımla örtüp hocanın ninni gibi gelen sesini de dinleyerek dün gece Gökhan'ın söylediklerini düşündüm.

Yolun kenarındaki lamba direkleri yanımızdan ışık hızında geçerken sert bir üslupla, "Böyle mi mücadele edeceksin?" demişti Gökhan, bağırmamak için kendisini kastığı belliydi. "Beni ve kendini zor durumda bırakarak mı?" Telefona gelen mesajdan sonra gerginliği daha da artmıştı. Onun kim olduğunu öğrenmemi istemediğini anlamam için yüz ifadesini okumam yeterliydi. "Atıldığın dehlizin ne kadar büyük ve karanlık olduğunu bilmeden boşa yumruk sallama, sonunu düşünmediğin bir savaşa girişme çünkü sadece hayatımızı sikip atmakla kalırsın."

Ama ben hep savaşırdım, ömrüm bunun üzerine kuruluydu. Ben savaşırım ve ayağıma hep engeller takılır. Düşsem de kalkıp koşarım, ayaklarıma demir dikenler batsa da. Benim hayatla mücadele şeklim buydu. Beni durdurmanın bir yolu yoktu. Çünkü yaşamanın aslında mücadele etmek, savaşmak olduğunu küçükken öğrendim.

Papatyalar Karanlıkta Büyür Where stories live. Discover now