XXV

14.3K 1K 6.3K
                                    

kraNurAy5  canım İkra, iyi ki doğdun, upuzun, huzurla ve sağlıkla geçireceğin bir ömrün olsun. Bu bölüm senin için. Seni seviyorum... 💕


Küçük matematik işleminden sonra keyifli okumalar dilerim ❤️hcgjgj

Küçük matematik işleminden sonra keyifli okumalar dilerim ❤️hcgjgj

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

XXV

Gökhan Tunalı, 5 yıl önce:

Keskin ışıklar gözlerini sızlatacak kadar alıcıydı. Gökhan Tunalı gözbebeklerinin bu yoğun ışığa dayanamayıp patlayacağını sandı. Kafasının içi mekanik bir makineymiş gibi işliyordu. Beyninin tek komutu ‘o hapı al’dı. Dur yok, yapma yok. Onu durmasını söyleyen bir zihni bile yokken, hangi insandan kendisini durdurmasını bekleyebilirdi ki? İradesiz bir insana kim sahip çıkabilirdi?

Ama kafası yeterince güzel değildi. Ve yine beyni dahasını alması gerektiğini söylüyordu.

Çalan müziğin normalde tempolu olduğunu biliyordu ama kulağına çok yavaş geliyordu. Çok metalik. Neredeyse onu çıldırtacak kadar. Ve insanların birbirine geçmiş leş gibi ter kokusu burnuna doluyordu. Alışmasaydı belki kusabilirdi. Ama bunun yerine bakışlarının değip geçtiği karanlık köşede sevişen çiftten gözlerini baygınlıkla ayırdı. Buradaki herkes ne kadar da iğrenç ve acınasıydı. Tıpkı kendisi gibi.

Cehennemi andıran yere yeniden bakındı. Gözleri on dört yaşında olan tek arkadaşı Yiğit’i aradı. Biraz hali olsaydı ayağa kalkıp bakınabilirdi ama eğer içeride olsaydı muhtemelen o Gökhan’ı bulurdu. İçine bir kurt düştü, yine piçin biri zorla uyuşturucu vermiş olabilir miydi?

Sıkıntıyla ofladı. Şimdi evinde, paranın içinde mutlu, sağlıklı bir hayat sürebilirdi. Tabii aynı zamanda daha entel.

Ayağa kalkıp Yiğit'i arayacağı sıra ismini duyunca tüm dikkati, uyuşturucunun etkisiyle dağıldı. “Gökhan.” Ve yine ismini haddinden fazla uzatıp bir de içerisinde cinsel bir tını katan o ses… Buruşturduğu yüzünü ürkütücü tona boyayan öfkeli bakışlarını kıza çevirdi. Kafası tamamen uyuşmuş olsaydı öfkeli olmayacaktı. Belki de sırf bu yüzden yine uyuşturucu almak istiyordu.

Ama kahretsin ki kendini iğrenç hissediyordu. Berbat, işe yaramaz, beyinsiz bir sürüngen. Bu ortamlara girdiğinden beri kendisinden nefret ettiği kadar hiç kimseden nefret etmiyordu.

“Elini kolumdan çekmezsen seni gebertirim,” diye burnundan soludu. Buse’ye tahammül edemiyordu ama uyuşturucular yüzünden onunla görüşüyordu. Çünkü ona uyuşturucuyu kız getiriyordu. Nasıl olduysa kolu bir anda her tarafa uzanmıştı. Bunu nasıl yaptığını tahmin edebiliyordu: adamlarla yatarak. Kız da eskiden böyle değildi, sağlıklı bir bireyken uyuşturucu için bedenini kullanacağı aklının ucuna dahi gelmezdi.

Papatyalar Karanlıkta Büyür Where stories live. Discover now