V

25.9K 1.6K 839
                                    

Yıldızlayıp yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍

 🤍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

V

Beyninizi patlatan düşünceler zihinde birikirse ne olurdu?

Kafamdaki kuytu duvarlara darbe indiren cümleler kendini o kadar fazla tekrarladı ki, bir noktadan sonra sırf acı çekmem için söylediğini düşündüm. Sırf acı çekeyim diye. Öyle olsaydı bile kalbimde özenle gizlediğim kapının süngüsü çekilmişti ve ben o kapının önünde durmuş, yıllar sonra kapının ardına ilk kez ayık kafayla bakıyordum. Kafamın içini içki kirletmemişken, insanın kendi ruhunun derinlerini görebilmesi yanık bir acı veriyordu.

Annem: gerdanlığıma işlenmiş yaram. Annem: dilsiz gecelerimin çığlığı. Bir gün intihar edersem, intihar sebebim olacak tek kişi. Bu gece yaşıyor olabileceğini öğrendim. Bir ihtimal, belki küçücük bir ihtimaldi ama içimde anneme muhtaç olan tarafım bu küçük ihtimalin beline kollarını sıkıca dolamıştı.

Bu işin peşinden gitmemem gerektiğini biliyordum ama kendimi de engelleyemiyordum. Çünkü eğer umudum kırılırsa kanatlarım da kırılırdı.

Kimselere göstermesem de ben hala yaralı bir kız çocuğuydum. Ve hala kar yağarken kar tanelerini dilimle tutmaya çalışırdım. Hala oyun oynamak istiyordum. Ruhumdaki çocuk silik bir köşede dursa da hala yaşıyordu. Ah çocuk, büyüdün, acı çekiyorsun ve bunu gizliyorsun. Çünkü insanlar seni buna mecbur etti.

Burun kemerimde kendini gösteren müthiş sızı yüzünden gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım. Direksiyonu kavrayan parmaklarımın beyazlığını arabanın tavanında yanan ışık ortaya seriyordu. Gözlerim dikiz aynasına kaydığında bembeyaz olan yüzümü gördüm. Sonra bakışlarımı önüme, Gökhan'ın plakasına indirdim. Vitesi ileri atarak hızlandım. Nereye gittiğini bilmeden kendimi onun peşinden sürüklüyordum. Çünkü başka ne yapabilirdim, bilmiyorum.

Kararmış gökyüzünün altında uzanan bir yolda onu takip ederken etraftaki arabalar azaldı, başkalarına ait yaşam belirtileri gözden kayboldu. İlerisi görünmeyen yolda ondan ve benden başka kimse yoktu. Yağmur ıslaklığını yeryüzüne usulca bırakırken gerek olmasa da silecekleri çalıştırdım. En nihayetinde bir sapağa saptı ve biraz gidince büyük bir ev gözüktü. Peşinden giderken onun evinin burası mı olup olmadığını merak ettim.

Devasa bahçe kapısı açılmaya başlayınca arabasının çok gerisinde kalırsam içeriye giremeyeceğimi fark ettim ve gaza basarak onun peşi sıra çabucak bahçeden içeri girdim. Kendimi arabadan dışarıya attım.

Arabasını park etmeden, bahçeden girer girmez durdu. Sinyaller yanıp söndü ve Gökhan kapıyı açarak rahat bir tavırla ayağını bahçenin koyu renk, düz taşlarına bastı. "Evet?" dedi şiddetini artıran yağmur sesinin arasından kendi sesini duyurabilmek için bağırarak. Beni gördüğüne zerre kadar şaşırmamış gibiydi.

Papatyalar Karanlıkta Büyür Where stories live. Discover now