Bölüm 37 "Sürünceme"

884 89 33
                                    

Bölüm playlist; #speechless - naomi scott
#mars - sleeping at last
#under the water - aurora



BÖLÜM 37 - "Sürünceme"

"Ben iyiyim."

"Sus artık!"

Eray ve Hakan aynı anda, geldiklerinden beri homurdanmakta olan Efsun'a çıkıştıktan hemen sonra göz göze gelmişlerdi. İki adamın arasında resmen şimşekler çakarken Eray dişleri arasından tısladı.

"Sen kardeşime mi çıkıştın?"

"Sen niye çıkıştıysan ben de ondan çıkıştım demek ki."

"Dua et hastanedeyiz" dedi Eray göz temasını bir saniye bile çekmeden. Tam şu an gözlerinden ışınlar çıkmasını istiyordu ancak gerçek hayatta böyle şeylerin olmayacağını biliyordu. Yine de sadece Hakan'ın yüzüne esaslı bir yumruk çakabilmeyi umuyordu.

"Neden? Ne yapabilirsin ki?"

Eray'ın gereksiz yükselişlerini geldiklerinden beri artık alttan almayarak aynı bir yükselişle cevapladı genç adam. Neden hala burada olduğunu bir kere daha kendine sorarken sinirli bakışlarını Eray'dan çekmemişti. Aralarındaki bu göz teması, artık tamamen bir savaş ilanıydı ve teması ilk koparan kaybedecekti.

"Neler yapabileceğimi biliyorsun."

"Hayır, bilmiyorum."

"Göstermemi ister gibi duruyorsun."

Hakan, Eray'ın açık açık beyan ettiği savaş teklifini yüzünde sinir bozucu bir gülümseme ile kabul etti. "Her zaman."

Havada ki testosteron oranı öyle yüksekti ki genç kız geri sürüklenmeyeceği bilse şu saniye kalkıp giderdi. Abisinin ve Hakan'ın gereksiz güç göstergesi yapmasına anlam verememekle kalmıyor aynı zaman da buna katlanamıyordu. Elleriyle şakaklarını ovuştururken yüzünü buruşturmuş bir şekilde çıkışan bu sefer kendisi olmuştu.

"Hastanede olduğumuzu hatırlatmama gerek var mı?"

"Sen karışma!"

İkilinin tekrardan Efsun'a çıkması ile sinirler gerilmiş, şimşekler yerini resmen Katrina kasırgasına bırakmaya hazırlanırken Eray artık kendine hâkim olamıyordu. Efsun kollarını birbirine bağlayıp küçük bir çocuk gibi homurdanırken aniden hava soğumuş ve karlar arasında uzanıyormuş gibi hissetmişti. Bu ani his Efsun'u titretirken bir diğer yandan Eray tam ağzını açmıştı ki sessiz kalmak zorunda kaldı. Acil odasında bulunan ve bölmeleri oluşturan perdenin çekilme sesi ile kafalar şaşkınlıkla o tarafa çevrilmişti. Koyu kumral saçlı doktor aniden soğuyan hava yüzünden kaşlarını çatarken genç kız ile göz göze gelir gelmez kesilen nefesinin arasında fısıldadı:

"Melisa?"

Hakan duyduğu isimle beyninden vurulmuş gibi hissederken Efsun hala karlar içerisinde yatıyormuşçasına titreyerek kollarını iyice kendine çekmişti. Eray ilk kendine gelen olurken Melisa ve Efsun arasındaki bağlantıyı tamamlayamamış bir şekilde kaşlarını çattı.

"Ne?"

Doktor Canan, anlık verdiği tepkiden sonra hafifçe başını sallamış ve kendine gelmişti. Bakışları Hakan ve Eray'ın üzerinde kısaca dolaşırken ikilinin yüz ifadelerinden kaynaklı durum hakkında bir bilgisi olmadığını çabucak fark etmişti.

"Üzgünüm ben tanıdığım biriyle karıştırdım sanırım" dedikten hemen sonra tekrar bakışlarını genç kıza çevirdi. Ancak kesinlikle bir karışıklık olmadığının da farkındaydı. "Şikâyetiniz nedir?"

YEDİ SANİYEWhere stories live. Discover now