Bölüm 39 "Bir Takım Endişeler"

482 57 10
                                    

Bölüm playlist; #leeann rimes - can't fight the moonlight
#aura dione - friends


BÖLÜM 39 "Bir Takım Endişeler"


Efsun, karmakarışık rüyalar gördüğü gecenin sabahında iştahsız bir şekilde önündeki hala dumanı tüten omletine bakıyordu. Gece boyunca huzursuz rüyalar görmenin yanında sürekli Melisa'yı görmüş olmaktan hiç hoşnut değildi. Güzel bir uyku çektiği gece olduğunu söyleyemezdi, hatta uykusuz olduğunu bile söyleyebilirdi. Herkesin katil diye bahsettiği, ölmüş birini rüyasında görmüş olmak sevilebilecek bir durum da değildi en nihayetinde.

"Efsun? Ne oldu kızım?"

Annesi Asuman Hanım'ın kızına merakla yönelttiği soru üzerine dalıp gittiği düşüncelerden ancak sıyrılabilmişti Efsun. Kafasını kaldırdığı zaman kendisine merak ve biraz da endişe ile bakan ailesi vardı. Birden bire içi burkulmuş gibi hissetti fakat belli etmemeye çalışarak başını iki yana salladı.

"Bir şey olmadı."

"Tabağına dokunmamışsın bile. Başka bir şey yapmamı ister misin?"

"Hayır, yerim ben. Sanırım biraz uyku sersemiyim."

"Dün gece ne kadar uyudun?"

Efsun, ani sorusu üzerine güvela gözlerini tıpkı kendisininki gibi olan abisinin gözlerine çevirdi. Elbette neden böyle bir soru sorduğunu biliyordu ancak bunun için kendisine kızacağını tahmin etmemişti bile.

"Yeteri kadar değil sanırım."

"Neden uyumadığını sanırım biliyorum." Genç adamın neredeyse sinirli bir şekilde çıkan ses tonu Efsun'un şaşkınlıkla bakmasına sebep olmuştu. "Bunun için seni uyarmıştım."

"Düşündüğünün aksine uyumaya çalıştım. Ama insan her zaman güzel rüyalar göremeyebiliyor."

Eray, kardeşinin hızla keskinleşen bakışları ile gereksizce çıkıştığı için suçluluk duymuştu. Kardeşine bu şekilde davranmayı elbette kendisi de istemiyordu ancak katil biri hakkında sorular sormasını da kabul edemiyordu. Eray tam özür dilemek için hamlede bulunacakken Ali Bey'in telefonu çalmıştı. Herkes sessizleşirken Ali Bey ailesinden özür dileyerek telefonunu açmıştı.

"Alo Mehmet Bey?"

"Merhaba Ali Bey, nasılsınız?"

"İyiyiz sizler nasılsınız?"

"Teşekkür ederiz, bizlerde iyiyiz. Sabaha sabaha rahatsız ediyorum ama hızlı bir şey danışacaktım."

"Buyurun tabii."

"Davayı asla kaybetmez dediğiniz bir avukat vardı bir zamanlar, hatırlar mısınız?"

"Hatırlamaz mıyım? Ama bir sorun mu var?"

"Sorun değil de çözülmesi gereken eski bir dava var diyelim."

"Sormamda bir sakınca var mı?"

"Bizim çocukların iki sene önce vefat eden bir arkadaşları vardı, Melisa Taşkın."

Ali Bey konuşmanın devamına anlam vermeye çalışarak kaşlarını çatmıştı. "Evet, biliyorum."

"Kendisi vefat ettiği için bütün suçlamalar üzerine kalmıştı ancak bugün çocukların eline birkaç görüntü ulaşmış. Dosyayı tekrar açmak istiyoruz."

"Öyle mi? İsterseniz ben hemen yönlendireyim kendisini size."

"Harika olur be Ali Beyciğim!"

YEDİ SANİYEWhere stories live. Discover now