Bölüm 50 "Vurgun"

342 33 1
                                    

Bölüm playlist; #uncover - zara larsson
#the heart want what it wants - selena gomez 
#by my side - honne 


BÖLÜM 50 "Vurgun"

"Ah!"

Acı inlemeyle beraber Efsun'un içi titremişti fakat sinirlerine de hâkim olamıyordu. Hakan sızlanana kadar elindeki buzu bastırdığının farkında bile değildi. Panikle şöyle bir etrafına bakındı ve tekrar Hakan'a dönüp kısık bir sesle kızdı.

"Değdi mi buna gerçekten?"

"Bence değdi" dedi Hakan omuzlarını silkerken.

"Sana inanamıyorum gerçekten!"

"Ben de inanamıyorum" diye mırıldandı Hakan. Nasıl böyle bir harekette bulunduğundan kendisi de emin değildi. Yine de gözlerini kızın üzerinden çekmemekte oldukça ısrarcıydı ki; Efsun'un gergince yerinde kıpırdamasına sebep olmuştu.

"Ne?"

"Nerede benim teşekkürüm diyorum?"

"Yok sana teşekkür falan" demişti Efsun homurdanarak. Elindeki buzu biraz daha bastırmış fakat Hakan'dan gelen inleme ile panikle geri çekmişti buzu. "Acıdı mı?"

"Hayır, iyi geldi hatta. Kendime geldim."

Efsun sorgular bir bakış atarken Hakan derin bir nefes almış ve bakışlarını güvela gözlere dikmişti. "Ben olmasaydım ne yapacaktın?"

"Bilmiyorum."

Hakan, Efsun'un çaresizliğini fark etmiş ve gözünün üzerinde buz tuttuğu elini yavaşça indirmesini sağlamıştı. "Konuşmak ister misin?"

"Korkuyorum" dedi Efsun içerisinde tuttuğu duygular birden patlak verirken. "Yaşadığım şeyler normal değil ve ben gerçekten ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kendimi sürekli bir karmaşanın içerisinde buluyorum ve işin içinden çıkamıyorum. Ailemin ne kadar üzerime titrediğini gördükçe onları bir kere daha korkulu rüyalarının ortasına atmak istemiyorum."

Efsun birden duraksayınca Hakan ardından bir şeylerin geleceğini fark ederek genç kadına baktı. "Fakat?"

"Fakat içimden bir ses bunun peşinden koşmam gerektiğini sürekli söyleyip duruyor."

Hakan, bir an için karşısında Melisa'nın çaresiz halini görüyormuş gibi hissetti. Belki de Melisa'nın bu yüzden kendilerine bir şey söyleyemediği düşüncesi onu iliklerine kadar titretmişti. Ancak bu sefer bir şeylere dur diyecekti. Tekrar aynı son olmayabilirdi...

"O zaman bizde hepsini aynı anda yaparız."

"Nasıl yani?"

"Artık ailen bizim görüştüğümüzü biliyorlar ve bu sürekli yanında olabilirim demek. Sen, bu işlerle ilgilenirken senin yanında olup seni koruyacağım demek oluyor. Böylece korkman gerekmeyecek ancak bana söz vermeni istiyorum. Benden habersiz hareket etmeyeceksin."

"Hakan, bilmediğin şeyler var..."

"Ne olmuş? Öğrenirim."

"Seni, hatta kimseyi bu riske sokamam..."

Hakan, oturduğu sandalyeden ayağa kalkıp Efsun'un gözlerinin içerisine baktı. "Sen beni bu riske sokmuyorsun, ben kendim giriyorum."

"Bilemiyorum..."

"Bilemeyeceğin bir şey yok. Artık hep yanında olacağım."

Efsun, ne kadar riskli bir adım attıklarını düşünmeden edemedi fakat Hakan'ın kararlılığı karşısında pek bir şey söyleyemeyeceğinin de farkındaydı. Bir diğer yandan Hakan'ın sözleri düşüncelerini buğulandırıyor, kalbinin ritmini değiştiriyordu. Hâlbuki daha geçen gün kendisine Hakan'dan uzak duracağına dair öğütler veren kendisiyken şimdi sürekli yanında olabilme düşüncesi zihnini kurcalıyordu.

YEDİ SANİYEWhere stories live. Discover now