6. BÖLÜM

11.3K 577 81
                                    

Enis'in bana bakmasını istemiyordum. Çünkü kızgındım! Ben acı çekerken o beni izlemişti. Bakışlarına sinirli bir şekilde karşılık verdim.

"Elifin demir sendromu başladı."
"O ne demek?" Diye sordum. Aysima gülerek cevap verdi.

"Elif baya demir'den korkuyor" Elife baktığımda yüzü kireç gibi olmuştu.
"Elif... elif!" Bağırmamla kendine geldi.

"Şey b-ben gitsem olur mu?" Sesi titriyordu.
Hayır anlamında kafamı saladım.

"Sen neden korkuyorsun bırak O senden korksun!"
"Demiri tanımıyorsun! Bana zarar vermesini istemiyorum" elifin bu sözleri beni sinirlendirmişti.

"Elif bu kadar korkak olma! Hem O da burada yaşıyor. Her zaman karşına çıkacak... ondan nereye kadar kaçacaksın? Hem yanında ben varım. Hele bir sana zarar versin işte o zaman ben onu gebertirim!"

Ben elifi böyle biri zannetmiyordum.
Bana göre elif güçlüydü!

"Tamam çok haklısın ama demirden koruyamazsın beni" elif ağlayarak bizden uzaklaştı. Onun peşinden gidecekken aysima kolumu tutu ve beni durdurdu.
"Bence gitme yoksa sana patlıyabilir."
"Demir kim?"
"Demir kötülerin üyesi ve elifi rahatsız ediyor... hemde onu gördüğü her fırsata." Bunu ona gösterecektim. Öfkeli bir şekilde onların masasına doğru gittim. Ve ellerimi masaya sert bir şekilde koydum. Tüm bakışlar beni bulmuştu.
"Ne var!"
"Kaşınıyorsun!"
"Defol git!"
Açtım ağzımı yumdum gözümü.
"Demir kim?" diye bağırdım.
"Sanane" Bunu diyen çocuğa baktım. Kahve renginde gözleri vardı ama içinde biraz sarı renkler oluşuyordu. Siyah Saçlarını yana atmıştı ve gülümseyerek beni izliyordu. O böyle dedikten sonra herkes gülmüştü. enisin meraklı bakışları sürekli üzerimdeydi.
Ah tanrım! ÇILDIRMAK ÜZEREYİM!
"Seninle muhatap olmuyorum" Dedim.
"Ama aradığın kişi benim" dediğinde onu öldürecekmişim gibi baktım.

"Bir daha elifi rahatsız edersen..." zihnimde onun içkisini almayı hayal ettim. Ve havada duracak şekilde bıraktım.
Cidden harika bir şeydi!

"Bunu görüyor musun? onu senin kafanda parçalarım!" Böyle dememle herkes  korku içinde bizi izlemeye başladı.
Enis kollarını masaya dayadı.

"Sen buna cesaret ettiğin taktirde bende seni yakarım!"
İşte şimdi öfkelenmiştim.
"Yaksana!"
Enisin sinirlendiğini boynunda çıkan damarlardan anlıyabiliyordum.
Ayağa kalktı ve avucuyla ateş yaptı.
Sadece o ateşi izliyordum! Kızıl rengi bana hiç bu kadar güzel gelmemişti. Alevi büyütü bana fırlatıcakken demir ona engel oldu.

"Hey dostum! Sakin ol..." sonra bana döndü.

"Elif beni sana mı şikayet etti?"
O içki şişesini eski yerine koyucakken enisin kafasında kırıldı ve kırılma sesi duyulduğu an herkes sustu.
Ben bittim!
korku içinde enise baktım. Derin nefesler almaya başladım. Kalbim çok fena atıyordu.
gözlerindeki öfkeyi gördüm ve bana doğru gelmeye başladı.
"Kaç!"
"Seni öldürecek!"

Başı kanıyordu... ama nasıl oldu anlamadım ki? O bana doğru geldikçe ben geri gittim. Ona durumu açıklamaya başladım.

"Bak cidden onu kafanda kırmaya niyetim yoktu. Nasıl oldu anlamadım!  Birden oldu. Onu eski yerine koyacaktım" Yumruklarını sıktı ve gitti. Hemde hiçbir şey yapmadan. Ben şaşkın bir şekilde dururken üyeleride gitti. Ama demir kaldı.

"Onun gitmesine sevinme bunun intikamını mutlaka alacak!"
***

Elif onların gittiğini duyunca yanımıza gelmişti.
Ve bütün olanları duymuştu...
"Sana inanamıyorum! benim için onun kafasında şişe mi kırdın" elif böyle inanmayarak beni izliyordu. Ben ise kendime şaşkındım. Bunu nasıl yapabildim?

"Her şey senin yüzünden..." Diye konuştu Aysima.
"Aysima ben mi dedim git kafasına şişe kır!" Bir aysimaya bir de elife baktım.

"İkinize ne oluyor? Ne diye kavga ediyorsunuz! Burada birbirinizi suçlamayın destek olun." Dediğimde ikiside birbirine baktı. Sonra bu meseleyi kapatım ve asıl mevzuya döndüm.

"İkiz kardeşler!" Dediğimde olayı anlamışlardı ve biz o ikiz kardeşlerin yanına gittik.
"Kızlar nasılsınız?"diye sordum.
İkiside bana baktı ama umursamadılar.
Nelerle uğraşıyordum!
"Bize yalakalık yapmana gerek yok çünkü biz grubumuzu seçtik!" Ay bu kıza sinir olmuştum.

"Nasılsınız Sorusu bir yalaka değildir. Sohbet etmenin ilk adımıdır" Diye cevabı yapıştırdım. Bana kötü kötü baktı ve içkisini içerken diğer kız konuştu.
Gözleri Mor renkli olan kız...

"Az önce seni izledim ve inanılmaz derecede etkilendim! Resmen enis taşranın kafasın da bardak kırdın!" Bu kız bana daha çok samimi gelmişti.
Demek ki beynim çok kırmak istemiş.

"Keşke bende olay olduğunda burada olsaydım" elife kızgınca baktım.
"Birde utanmadan izleyecek miydin?" Diye kızdım. Ama o gülmüştü.
Ben mi ciddi değildim. yoksa o mu DELİYDİ!
"Selin onlarla daha fazla muhatap olma!" Yine mi bu! Vallahi bu kız iyilik grubuna gelsede ben kabul etmezdim.
Gıcık kız!!

Mor renkli kız yani selin konuştu.
"Hira abla! Sen grubunu seçtin ama ben daha kararımı vermedim. Benden iki dakika önce doğduğun için seni hep ablam olarak kabul ettim! Ama bu benim adıma karar vereceğin anlamına gelmiyor"

Bu kızı sevmiştim ve kesinlikle hira denen kız normal değildi.
"ne yani onları mı seçiyorsun?"
Selin bize baktı ve özellikle bana.
"Evet" dedi.
Hira şaşkın bir şekilde kardeşine baktı ve içkisinden bir yudum aldıktan sonra soğuk bir şekilde bize baktı.
"Neden?"
Selin ayağa kalktı.
"Çünkü sen o gruba bir erkek için giriyorsun. ben ise sadece kendim için gireceğim ve lideri oldukça cesur!"

Hira sarı saçlarını geriye attı ve buz gibisi mavi gözlerini seline dikti.
"Bundan sonra rakibiz! Seni görmek istemiyorum" dedikten sonra gitti.
Zaman bize neyi gösterecekti bilmiyorum ama bundan eminim bu ikiz kardeşlerin mücadelesi farklı olacaktı!

Bölümü nasıl buldun?
Hira mı?
Selin mi? Ben selini seçiyorum!

ATEŞİN VARİSİWhere stories live. Discover now