23. Bölüm

8K 368 31
                                    

Doğan yerinde duramıyordu.

"Yağmur yağıyor! O piç ona zarar veriyor" ayağa kalktım. Koluna dokundum.

"Biz ellimizden ge..." Kapım şiddetli bir şekilde vuruluyordu.
Bu kendini bilmez hadsiz kimdi?

Gidip açtığımda elifti. Yüzü çok telaşlı görünüyordu.

"R-rrüya öldürülmüş" dediğinde Aysima hemen ayağa kalktı.

"Ne demek öldürülmüş!"
Rüya kimdi?

"Okulun deposunda cinayetini bulmuşlar. Ah korkunç!" Dediğinde hepimiz olay yerine gitmiştik. Aysima'nın arkadaşıymış.

Hocalar, tanımadığım bir kaç kişi  hepsi buradaydı.
Barbaros denen adam bile!

Ölen kıza yaklaştığım zaman korku içinde gözlerimi kapatım. Bu kıza böyle ne yapmışlardı. Bütün vücudu çıplaktı ve vücudunun bir kısmı yerini değiştirmişti. Grimsi bağırsakları dışarı çıkmıştı ve yüzüne dağılmış bir şekilde koyulmuştu.
Ah bu çok korkunçtu!

"Gençler herkes odasına!" Diyen barbarosla göz göze geldik.

Bana doğru geldi.
"İyi misin?" Diye sordu. Evet anlamında kafamı salladım. Orayı dalgın bir şekilde terk ettim. Bacakları ve kolları yer değiştirmişti ve göğüslerinden bir tanesi kopartırılmıştı. Kim böyle bir acımasızlığı yapardı? O kız artık ölmüştü! Kim bilir ne hayaleri vardı? Aysima'nın hali hiç iyi değildi.

"Canım lavaboya gidip yüzünü yıkıyalım" dedim. Bedenine dokununca titriyordu.

"O ö-öldü hemde cüceler tarafından"

Ayağa kalktı ve ellerini yumruk yapmıştı.

"Enis yaptı kesin"
Omzuna dokundum ve kendime döndürdüm.

"Aysima, onun yaptığını nerden biliyorsun? Ya o yapmadıysa, her şeyden enisi sorumlu tutamayız. Ben onun bu kadar acımasız olduğunu düşünmüyorum"

Hayır Enis bu kadar kötü biri değildi.

"Kim rüya'dan ne istesin? Cücelerle onun ne ilgisi var! Enisi suçluyorum çünkü cücelere o emir verebilir"

Bu olabilir miydi?
Yok canım!

"Bak kendinde diyorsun peki Enis rüya'yı ne yapsın? Ondan ne istesin?"

Aysima bana daha fazla katlanamadı ve gitti. Selin bir anda ayağa kalktı.

"Aa-lmira!" Dedi. Kalbini tutu ve devam etti.

"Cüceler durmayacak daha çok kan tüketecekler" beraber mine hanımın odasına geldik ve bir grup kişi oradaydı. Hiçbirini tanımıyordum.

"Mine hanım, Selin gelecekte görüyor cüceler durmayacakmış..." mine hanım boncuk boncuk terlemişti.

"Hemen toplantı yapılacak! Çocuklar sizde odanıza gidin! Galiba savaş çıkacak" bu durum çok ciddiydi. Mine hanımın odasından çıkarken her yerde anons ediliyordu.

"İYİLİK VE KÖTÜLÜK ÖĞRENCİLERİ SINIF KATINA! İYİLİK VE KÖTÜLÜK ÖĞRENCİLERİ SINIF KATINA..."

Dakikalardır bu sesi dinliyorduk.

Ve sınıf katına gelmiştik. Aysima hâlâ durgundu. Fatih onu teselli ediyordu ve ben onunla konuşmaya çekiniyordum. En son bana kızgın bir şekilde bakmıştı.

Aklıma rüyanın cesedi gelmişti ve midem bulanmaya başladı. Direk lavaboya koştum.

"Almira" bu ses enisindi...

Ağzımdaki ekşimsi tat gitsin diye suyla çalkaladım.

"Bu beladan kurtar beni..."
Enis taşra benden yardım istiyordu.

"Bu cüce meselesini çözersen ne istersen yaparım."

Sesi çok çaresiz geliyordu.
"Benim çözeceğimi nerden biliyorsun?" Diye sordum.

"Selin söyledi... Gelecekte sen bu sorunu çözüyormuşsun"

Bu aptal Selin niye gelip bana söylemiyor? Ben nasıl bir çözüm bulabilirdim ki...

Beraber sınıf katına gelince gözlerim kütüphaneyi buldu ve oraya gittim.
Doğru bilgi her zaman kitaplarda bulunurdu.

Cücelerle ilgili elime bir kitap aldım ve okumaya başladım.

Cüceler 840 000 bin yıl önce ortaya çıkmıştır. Çiğ et yemeği çok severler. Beyinleri az çalışır. En büyük korkuları gümüş...

sevinçle ayağa kalktım ve sınıfa girdim. Gümüşten korkuyalardı

Enver hoca dersimize gelmişti ve üzgün bir yüz ifadesiyle bize bakıyordu.

"Cüceler durmuyor daha çok çiğ et yemek istiyorlar?"

Ellimi kaldırdım ve 'söyle' manasında bana baktı.

"Hocam ben kütüphaneye gittim ve biraz cüceler hakkında kitap okudum. Bunlar gümüşten çok korkuyorlarmış her birimiz gümüşten bir takı yada aksesuar taksak bize zarar veremezler  hata yaklaşamazlar" Enver hoca hemen ayağa kalktı ve defterine not aldı.

"Aferin kızım... Çok güzel artı beş puan!" Enver hoca bu fikrimi diğer yöneticilere bildirdi ve Enver hoca elinde bir kutuyla geri geldi.

"Gençler arkadaşınızı tebrik edin... Bu büyük sorunu çözdü. Rüya için üzgünüz ama ruhunu büyücüler katında ziyaret edebilirsiniz. Şimdi bu kolilerde her biriniz için gümüşten yapılmış bir aksesuar var... Almira kızım gel arkadaşlarına dağıt" hemen ayağa kalktım ve dört yapraklı yoncalı kolyeleri kendi grubuma verdim. Kötülerin grubuna sonsuzluk işareti verdim.

Biri şans getirecekti diğeri sonsuzluğu...

"Bir lider ancak kitap okuyarak büyük başarıya ulaşır...ve Almira senin söylediğin fikir çok eski zamanlarda kullanılıyordu. Bunu bize hatırlattığın için sağol " Diyen Enver hoca bana gururla bakıyordu. Artık aramızda sorun yoktu. Yaşasın!

Mesele şuydu gözümüze gelen büyük sorunların aslında kolay çözümleri vardı ama biz bunu göremiyorduk.

Evet canlar!
Yeni bölüm nasıldı? Bol yorumlar bekliyorum☺️

Gelicek bölümler daha heyecanlı ve daha tehlikeli...

ATEŞİN VARİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin