25. Bölüm

8.1K 356 59
                                    

Kalabalığı fazla sevmezdim.
Çünkü ben yalnızlığı seviyordum. Su ısıtıcısına koyduğum su ile kendime sert bir kahve yapmıştım.
Kokusu çok güzeldi.

Yüzümdeki sivilceler gitmişti.
Böyle Kırmızı kırmızı...düşününce bile gülüyordum.

Herkes yorulmuştu ve odasına çekilmişti. Kapım çalıyordu gittim açtım gelen neclaydı.

"Şey sana enerji verecek bir içecek getirdim."
Ellindeki yeşil sıvıyı görünce yüzümü buruşturdum.

"Ben içmem onu"
"Ama yarın şehire ineceksiniz ve kazanmalısınız"

Evet Necla haklıydı!
Hiç düşünmeden o içeceği içtim. Necla boş bardağı alıp gitmişti.

Bir süre sonra boğazım yanmaya başlamıştı. Nefes alamıyordum!

Çok yanıyordu... Yüzüm kıpkırmızı olmuştu galiba kriz geçiriyordum.

Koridora çıktım benim gitmemle ışık yanmıştı. Sessizdi kimse yoktu. Yere yığıldım.

"Y-yardım ed-din!" Diye fısıldadım.
Yanıma koşarak biri geldi.

"Sen iyi misin?!"
"Y-yardım et" dedim ve Enis beni kucağına aldı.

"Porsuk içmişsin. Kim sana verdi?!"

Başım dönüyordu Enis beni odama getirmişti. Her yerim titriyordu nefes alamıyordum.

"Bu krizi çözmem için seni yıkamam lazım hayatın tehlikede" benden izin ister gibiydi... Bu saate herkes uyumuştu sadece Enis bana yardım edebilirdi. Başımı salladım. Beni banyoya götürdü tüm kıyafetlerimi çıkarmaya başladı. Sadece iç çamaşırıyla kalmıştım.

Ilık suyla beni yıkadı...
Biraz daha iyiydim.

Bana havlu getirdi ve arkasına dönerken ben zorlukla üstümü değiştirdim.

"O söylediğin içecek neyin nesi?" Diye sordum.

"ormanda yetişiyor! Çok zehirli insanın kalbini durduracak kadar!" Dedi.

Benim hayatımı kurtarmıştı...

"Enis sen kötü biri değilsin... İçindeki iyi çocuk hâlâ var" dedim.

Bana sinirli bir şekilde baktı.
"Ben asla iyi bir insan olamam! Bunu o kafana sok! Ayrıca göğüslerin hayal ettiğimden güzelmiş" deyip sırıttığında ona bir tane yastık attım. O hiç durur mu? O da atmaya başladı.

Bir müddet yastık savaşı yaptık ve yere çömeldik.

"Yeter!" Dedim.
"Vahşi kızıl! Yarın görüşürüz" dedi ve gitti. Onunlayken mutluydum.
Bu içecek meselesini çözecektim.

***
Aynı otobüs, aynı şoför... Bizi şehire bıraktı ve saat tam on ikide burada olmamızı emretti. Bu seferki yol arkadaşım fatihti. Doğan Aysima ve Selin elif  beraber iyilik yapacaktı.

" Dün bir kriz geçirdim... Ve enisin dediğine göre porsuk içmişim..." Fatih sessizce beni dinliyordu.

"Geçmiş olsun... O porsuk çok tehlikelidir."
"Onunla ilgili ne biliyorsun?"

"İsmi bir efsaneden geliyor. Kavuşamamış sevdalıların anıtı olarak bilinir. Efsaneye göre İki genç birbirini çok seviyormuş ama aileleri izin vermemiş ve onlarda kaçmış. Bir dereye yakın gelince etrafları sarılmıştı ve genç çocuk elindeki zehiri hem kıza hemde kendine içirdi. Onlar ortadan kaybolduktan sonra bu porsuk ağacı Anadolu'nun her yerinde türemeye başladı. Porsuk ağacı yalnız ve birbirine dolanmış bir şekilde bulabilirsin... Ve zehirli olduğu için mitolojide intikam anlamına geliyor" dediğinde onu dinliyordum.

Bana bu içeceği Necla vermişti! Bu işte bir şey vardı!
***
"Menekşe kim?" Fatih sessiz biriydi ve fazla konuşmazdı. Gözleri çok şey görmüştü.

"Biz 1914'te tanıştık..." Sesi hüzünlüydü.

1914
1914
Tabii ya birinci dünya savaşı!

"Her yer kandı birsürü insan öldü. Menekşe bir çocuğu kurtarırken öldü...ben onu çok özledim" ona destek olmak istercesine sarıldım.

"O seni izliyor"
"Ateş sesleri, ağlayan insanlar, korkmuş çocukların o yüz ifadeleri hiç aklımdan çıkmıyor" dedi.
Fatih için çok zordu her şeye şahit olmuştu.

"Menekşe seni böyle üzgün görmek istemezdi değil mi? onunla geçirdiğin iyi anıları düşün" ne kadar zordu sevdiğini kaybetmek!

"Ben ona bakmaya kıyamazken o gözümün önünde öldü. Nefes alamadım..."

Fatih güzel seviyordu...
Ben bir sürü çikolata almıştım.
"Bunları Menekşe için aldım. Onun ruhu mutlu olsun diye dağıtalım" dediğimde fatih bana teşekkür edercesine bakmıştı.
***

Çocuklar çikolatayı görünce çok mutlu oluyorlardı ve aileleride teşekkür ediyordu.

Keşke elimden daha fazlası gelseydi...

Bir oraya bir buraya koşturdum. Ve gözlerim geçen haftaki çocuğu arıyordu. Ve BULDUM!

yanına gittim beni görünce gülümsedi.

"Çikolata ister misin?"diye tatlı bir şekilde sordum.

"Olur" verdiğim çikolatayı yedi ve elini tutarak onu pamukşekerciye götürdüm.

"Biz iki tane pamukşeker alalım"
***
Saatlerce bir sürü şey yapmıştık ve saat on iki olunca aynı yerde duruyorduk.

"Bugün az daha çantam çalınıyordu!" Diye konuştu Selin.

Hira ojelerine bakıp seline dönmüştü.

"O hırsızı ben ayarladım ama aptal çocuk senin götünü izlemekten bir bok yapamadı."

"Terbiyesizleşme!" Diye kızgınca söylendi Selin. 

Bunlar aynı ortama girmemeliydi.

Otobüs gelince hepimiz binmiştik ve sonuçları deli gibi merak ediyordum.

"Selin kim kazanıyor?"
Selin kendini zorluyordu ama gelecekle ilgili bir şey göremiyordu. Yanii her şeyi mahkemede öğrenecektik!
***

"Bugünün kazananı iyilik grubu ve yarın ceza için tekrar mahkeme yapılacak!" Hakim Aykut bunu söyleyince sevinçle birbirimize sarılmıştık. Enis ise grubuna saydırıyordu.

"Beyinsizler! Görüyor musunuz? Onlar kazandı! Bir daha böyle bir şey olursa canınızı okurum!" Deyip gitmişti Enis.

Onların alacağı ceza ağır olucaktı?
Birlikte kutladık! Ve ben neclayı çağırdım.

"Dün bana getirdiğin içecek porkusmuş! Ölebilirdim" diye konuştum.

"Ama nasıl olur? Efendim... Kazandığınızı duydum ve çok mutlu oldum adınıza... B-ben bilmiyordum özür dilerim. Ya benim yüzümden başınıza bir şey gelseydi! Ah tanrı kurumuş sizi..."

Porkus mitolojiye göre intikam almaktı... Enis mi yapmıştı?

"sen bu içeceği hazırlarken Enis mutfak katında mıydı?"
"Bilmiyorum... Görmedim" dedi.

O saate koridorda olması tesadüf müydü?

"O ölen kız rüya... Sana benziyordu biri seni öldürmek istiyor" diye konuştu elif.

Korkmaya başlıyordum.
"Cücelere Enis haber vermiş!" Diye laf sokarcasına Aysima konuşmuştu.

Enis beni öldürmek isteseydi neden hayatımı kurtarıyordu?
Ondan şüphelenmemem için mi?
Mesele neydi bilmiyorum ama her şey onu gösteriyordu ve yarın en ağır cezayı alacaktı.

Sizce o içeceğe Enis mi bir şey koydu?

Kötülere ne ceza versem?
Biraz canları yansın🙄
Ve bölümler ilerledikçe bende karakterleri atıcam... Aysima ve şahikanın karakteri hazır!! Şahika bir kedi unutma ☺️☺️

ATEŞİN VARİSİWhere stories live. Discover now