47. Bölüm

4.7K 232 31
                                    

Ozanın mezarına gelince bir köşeye geçip oturdum. Onu canlı bir şekilde görmek varken bu halde görmek üzüyordu. Gözüme bir ruh belirlendi.

"Kardeşim nasılsın?" Diye sordum.

"İyiyim Abla..."

Sesi çok boğuk çıkmıştı.

"Seni çok özlüyorum... Neden dayanmadın!" Diye kızgın bir şekilde sordum.

"Annem çok üzülüyor" diye devam ettim.

"Abla ben iyi olacaktım. Bilerek beni öldürdüler..."

Benim kardeşim ne diyordu?

"Çocuklar konuşmalarınızı kısa yapın!" Tunç hoca bas bas bağırıyordu. Bizim okulumuza yeni gelmişti. Ozan konuşmasına devam etti.

"Ben iyi olduktan sonra sen eve gelecektin. Okuldaki insanlar izin vermedi. O okul çok tehlikeli..."

"Ozan ben anlamıyorum neden böyle bir adilik yapsınlar! Sen daha çocuktun!"

Ozan bana doğru geldi.

"Ablacım senin bir an önce o okuldan kaçman gerekiyor."

Derin bir nefes aldım. Kötülük grubundan sadece ben ve hira gelmiştik. Onun büyük dedesi de buradaymış. Onunla sohbet etmeye gelmişti. Ayağa kalktım çünkü bize verilen sürenin sonuna gelmiştik.

"Abla yine gel olur mu? Seni çok özledim."

Ozan Annem hakkında tek kelime etmiyordu.

"Ozan anneme bir şey iletmemi ister misin?" Diye sordum. Annemin hakkında bir şey demediğini ima edercesine.

Ozan üzgün bir şekilde bana baktı.

"O iyi bir anne değil. Bana karşı iyi ama sana hâlâ kızgın."

Ben Annemi ziyarete gitmiştim.
Bana beni özlediğini söylemişti.

"Abla gözlerini dört aç! Annem seni para karşılığında bu okula sattı."

Ozan'a şaşkın bir şekilde baktım.

"Bu yalan! Doğru değil!" Diye bağırdım. Bağırmamla tunç hoca bana baktı.

"Her gece onu rahatsız ediyorum. Yerinde olsam bir daha onu ziyarete gitmezdim."

Hayat çok garipti ben onun için intikam almayı düşünürken o para için beni satmıştı!

Her konuda eksiktim.
***
Annemin yaptığı şeyi aklımdan  çıkaramıyordum.

"Bebeğim iyi misin?" Diye sordu Enis.

Elime aldığım gri Gömleği gösterdim,

"Bu güzel mi?" Diye sordum. Enis ayağa kalktı.

"Evet"

Bana doğru geldi ve beni gıdıklamaya başladı.

"Enis gıdıklama beni! Enis ya..." Deyip gülmeye başladım.

Elime aldığım yastıkla ona vurmaya başladım. O da bana vurdu. Beraber gülmeye başladık.

En son kendimizi yerde bulduk.

"Seni çok seviyorum!" Dedim. Gidip kocaman sarıldım.

"Bende seni!"

Üstümü değiştirip beraber dışarı çıktık. Barış, Necla'nın yerini öğrenmişti.

Elimdeki bıçağa baktım. Onu öldüreceğimden Emin değildim!

"Almira onun sana yaptıklarını unutma!" Enis doğru söylüyordu.

Necla'nın bana yaptıklarını unutmayacaktım.

Enisle birlikte bir mağaraya gelmiştik. Necla'nın yere uzanan kıvırcık saçlarını gördüm. Uyuyordu!

Sinsi bir şekilde ona yaklaştım. Zihnimi kullanarak elimdeki bıçağı havada sabit tutum.

"Hayır Almira! Sen bu değilsin! İçindeki iyiliği unutma."

Bu ses Aysima'ya aitti.

Enis bana bakıyordu.

"O ölmeyi hak ediyor. Sen yapamayacaksan ben yapabilirim." Dedi. Benim sevgilimin sesi neden sinirli çıkmıştı?

Necla kıpırdamaya başladı. Ya onu şimdi öldürecektim ya da hiçbir şey yapmadan burayı terk edecektim.

"Hayır o ölecek!" Dedim.
Bıçağı ona doğru götürdüm ve var gücümle kalbine sapladım. Enise baktığım zaman memnun olmuşçasına gülümsedi.

Bıçak Necla'nın tam kalbine saplanmıştı. Nabzını gelip kontrol ettim. Ölmüştü!

"Bak artık o bir ölü. Bence bedenini parçala. Hata yakalım..." Enise dehşet içinde baktım.

"Ha... hayır gerek yok." Dedim. Sesim titriyordu.

İçimin rahatlaması gerekiyordu ama öyle hissetmiyordum. Aksine onu öldürdüğüm için pişmandım.

Mağaradan sesler gelince Enisle bir yere saklandık.

Elifin çığlığını duydum.

"Ölmüş!" Dedi.

Elif şifacıydı ama ölen birini iyileştiremezdi!

"Bunu kim yapmış olabilir?" Diye konuştu Fatih.

"Almira ona çok kızgındı. O öldürmüş olabilir mi?"

"Hayır, Saçmalama selin! Almira bu kadar acımasız biri değil."

Elif benim hakkımda böyle düşünüyordu ama ben yapmıştım. Neclayı ben öldürmüştüm.

Bedenim titremeye başladı.

Enis kulağıma fısıldadı.

"Artık gidelim..." Dedi.
***
Okuldaki herkes Necla'nın ölümünü konuşuyordu.

Herkes mine hanımın odasındaki sandığı kullanmamız gerektiğini söylüyordu ama sandık bununla ilgili tek kelime etmemişti. Bu konuda şanslıydım.

Necla'nın bedenime bir iz bırakması gerekiyordu ama onu da yapmamıştı. Ruhlar katına geldiğim zaman yanımdan geçip,

"Sen bir lanetin içindesin..." Konuşmasına devam ederken iğrenircesine bana baktı.
"Sana bir iz bırakmadım çünkü sen yaşadığın hayatta lanet edeceksin. senin haline acıyorum!"  Deyip gitmişti. Ölümüyle ilgili tek kelime etmemişti.

İyilik grubuna tekrar giriyordum. O yüzden dövmemi silmiştim.

Tekrar dört yapraklı yonca yapmıştım. Barbaros beni görmek için odama gelmişti.

"Seninle konuşmak istediğim bir konu var." Sesi neden üzgün çıkıyordu.

Devam et dercesine ona baktım.

"Sen artık bir kölesin!"
***

Çok güzel bir yerde bitirdim🤭
Yeni bölümü nasıl buldunuz?

Almira artık bir köle mi olacak!

Bakalım daha neler neler olacak...

ATEŞİN VARİSİOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz