44. Bölüm

5.5K 257 61
                                    

Enisle birlikte mahkeme salonunda bekliyorduk. Aykut bize öfkeli bir şekilde bakıyordu.

"Kuralları bilmiyor musunuz? Çok ağır bir ceza alacaksınız!" Dedi.

O sırada enisle göz göze geldik birbirimize bakıp ufak bir şekilde gülümsedik çünkü başımıza gelecek her şeyi kabullenmiştik.

Aykut hakim hafif bir şekilde öksürdü sonra devam etti.

"Cezanız ağır olacak çünkü ilk bu kuralı siz çiğnediniz!"

Bize ağır bir ceza vereceklerdi. çünkü diğer öğrenci grupları böyle bir hata yapmasın diye. Bu okulda yaşamak gerçekten zordu. Akılı olan bir insan buraya adımını atmazdı. Enis bu okullu terk etmişti sadece benim için geri dönmüştü.

"Kırık camlar!" Aykut hakim böyle konuştuğunda şaşkın bir şekilde ona baktım.
Bunlar kafayı yemişti!

Bu ceza çok ağırdı. Robot askerler bizi bir odaya getirdi. Odanın içi camlarla kaplıydı ama en çok parke alanda cam vardı.

"Ayakkabılarınızı hemen çıkarın!  bunların üzerinde yürüyeceksiniz!" Robot askerler aynen böyle demişti.

Bu camlar canımızı çok yakacaktı. Düşünüyorum bence bunun bir önemi yoktu zaten bizim canımız yeterince yanmıştı. Bu camlara gerek yoktu.

"Korkma güzelim ben yanındayım." Enisin elini tutup öptüm.

Ayakkabılarımızı çıkardık ve kırık camlara bastık. Birbirimizden güç alıyorduk.

Beraber camlara bastık ve o keskin acıyı ilklerime kadar hissetim. Benim canım böyle ağrıyorsa Enisin de canı yanıyordur. Bu benim suçumdu! Ani bir şekilde ellerimi yere koydum.

"Almira sen ne yapıyorsun!" Diye kızdı Enis.

"Enis senin canın yanıyor. Elime bas nolur canın yanmasın." Dedim.

Enis elimi tutup beni ayağa kaldırdı. Avuç içim acıyordu. Enis bana kocaman sarıldı sonra hafif bir şekilde avuç içimi öptü.

"Ah Almira! şuan senin canın çok yanıyordur. "

Bir zamanlar ikimiz düşmandık. Şimdi onun canı yanıyordu ve ben buna dayanamıyordum.

Bu acı dayanılacak gibi değildi. Almira güçlü ol!

Enisin ayakları kanıyordu. Bütün  camları zihnimi kullanarak ittim.

Enise baktığımda bana kızgın bir şekilde bakıyordu. Bu davranışım onun hoşuna gitmemişti.
"Enis sana bir şey olmasın!" Dedim.

"Almira sana bunun için kızacaklar hem benim canım hiç yanmıyor. Gücünü kullanma!" Dedi.

Enis çok güçlü biriydi canı yanmasına rağmen sanki hiç yanmıyormuş gibi davranıyordu.

Mesut bir anda içeriye girdi ve bana bakıp gülümsedi.

"Melez bayan! Ne haber?" Bu adam yine başlamıştı. Bana melez bayan demeye!

İyilik grubundan çıkıp kötülük grubuna girdiğim için bana böyle sesleniyordu.

"Ne olsun cezalar!"diye dalga geçercesine konuştum.

Ayağımdaki kesikler çok canımı yakmaya başlamıştı.

"Ayağınız kötü görünüyor... Benimle gelin!"

Enisle birlikte mesut denen adamın peşine düştük. Ayağımız kanadığı için adımlarımızın izi gözüküyordu. Bu çok güzeldi. İyice vahşi bir insana dönüştüm. Kandan çıkan izi sevmekte ne!

ATEŞİN VARİSİWhere stories live. Discover now