16. BÖLÜM

8.9K 370 21
                                    

Bu hayatta bazılarımız acı çekerdi diğer bazılarımız da fedakarlık yapardı.
Ben fedakarlık yapan tarafa giriyordum.
Doğan için ormana gelmiştim.
Ah burası son derece tehlikeli görünüyordu.

"Doğan şey burada da zaman durmuş mudur?" diye sordum tedirgince. Çalılıkların arasından geçerken konuştu.
"Bilseydim böyle korkacağını selinle gelirdim. Sende hirayla kalırdın!" bu sözleriyle yüzümü buruşturdum.
"Aman onunla kalacağıma bu ormana gelirim daha iyi" dediğimde doğan gülmüştü.
"Seline acıdım bu zamana kadar nasıl katlanmış ona..." diye devam ettim.
Gökyüzünde bir kararma oldu ve Doğan mutlu bir şekilde gökyüzüne baktı. Bende baktım ve gözlerime inanamadım. Gökyüzünün bir kısmı laciverti ve açık maviye doğru gidiyordu.
Ah tanrım! Bu inanılmazdı.

"Bu sude'nin bana gönderdiği mesaj" anlamadım dercesine baktım.
"Yakınlarda yani" dediğinde biraz daha yürüdük. Ormanda hayat devam ediyordu. Doğan efendi sadece okulun zamanını durdurmuştu.
Hayvanlar bile bizden öndeydi.
***

"Sudeeee!" diye avazım çıktığı kadar bağırdım.
" kulağımın zarı patladı lan" diye söylendi Doğan.
Hava çok güzel esiyordu. Havanın soğukluğunu tenimde hissediyordum. Saçlarım uçuşuyordu ve hava sanki benimle dans ediyordu. Beni bir yere götürüyordu.

“sude bütün hava olaylarını yönetir. Ama duygularıyla mesela ağladığı zaman fırtına güldüğü zaman güneş" vay be! Gücü süpermiş benim gibi beynini kullanmıyordu.

“o zaman sude bana da mesaj veriyor"
“aynen"

Yürü yürü bitmiyordu! Bu enis salağı kızı böyle nereye götürmüştü.

“Bb-buradayım" diye zayıf bir ses duydum. Yere bakınca gözlerime ilk takılan giydiğim ayakkabılarımdı.
CANIM AYAKKABILARIM! HEPSİ ÇAMUR OLMUŞTU!

Birde ayağımın yukarısında bir çukur vardı oraya bakınca dehşete düştüm.

Enis ne yaratıcı çıkmıştı resmen bu yerdeki çukuru ev gibi tasarlamıştı.
Doğanla birlikte sudeyi oradan çıkardık. Zavallı kızı ne hale getirmişlerdi.
Dudakları kurumuştu saçları kuş yuvasına dönmüştü ve ayakta zor duruyordu.

"Te-teşekkür ee-derim" dedi. Doğan kollarını sude'ye dolladı.
Resmen burada kaynana gibi duruyordum.

“geçti" sen doğana bak sesinde şefkat akıyordu.

"Ben almira iyilik grubun lideriyim” dediğimde bakışları beni bulmuştu.
"İs-ismini çok dd-uydum" bu kız hâla korkuyordu. Üçümüz okula gelene kadar tek kelime etmedik ama gözüme bir papağan takılmıştı.
Bu ormanda papağanın ne işi vardı?

Sude ve doğanı bırakıp bu papağanın peşine düştüm.
Benim olacaktı!

Ben kovaladım o kaçtı.
"Hey papağan sen benimsin! Gitme... Ay sanki konuştuklarımı anlıyor. İyice Delirdim.
Bak papağan kardeş seninle dost olabiliriz. O enis denen piçi gidip gagalayabilirsin. Düşününce Kulağa hiç fena fikir gelmiyor" dediğimde bu papağan bana sinirli bakmasın.
Niye beni öldürecek gibi bakıyordu.

Papağana gülümsedim ve kaçtım. O bakışlar normal değildi. Nefes nefese okula geldim.
O papağan dişi olabilirdi yoksa hayvancağız neden onun tarafını tutsun benim gibi tatlı bir kız varken...
***

Doğan herkesi kendi haline getirmişti.
"Hirayi serbest bırakabiliriz" dediğimde selin itiraz etti.
"Bu şimdi gider her şeyi Enise yumurtlar." hirayı bir sandalyeye bağlamıştık. Elif onun etrafında döndü.

"Selin ajanlığa başla" dediğinde selin zevkle gülümsedi.

"Hmm bu çok zevkli olur." ben bu plandan pek emin değildim.
Fatih yanıma geldi ve hiraya bakarak konuştu.

“sen ne istersen o olur" dediğinde hafifçe gülümsedim aysima da benden bir cevap bekliyordu.

“bazı endişelerim var. Ya bir terslik olursa ve selinin başı belaya girerse. Ah bilmiyorum!" diye sitem ettim.

“almira bu kadar olumsuz düşünme birde iyi tarafından bak planlarını öğreneceğiz bize karşı bir hamle yaptıklarında haberimiz olacak" selin belki de doğru söylüyordu.

“hepinizin kararı böyleyse bende kabul ediyorum" anlaşılan hira bir süreliğine benimle kalacaktı. Üyelerin, yatak katında sıradan bir odaları vardı. Sadece liderlerin kapı şifresi vardı. daha çok özeldi!

Selin kötüler katına gidemezdi yoksa anlarlardı.
O kat haricinde her yere gidebilirdi.

Selin onların yatak bölümüne girmişti her gece gelip rapor verecekti. Umarım onlar bir şey anlamazdı.

“sudeyi buldunuz yerini söyledim. Artık beni bırakın" olumsuz anlamda kafamı salladım.

“bak bende istemiyorum burada kalmanı ama idare et" dediğimde oflamıştı.

“gücümüde kullanamıyorum ki!" diye kızgınca söylendi.
***

“lütfenn büyücüler katına gidelim ben fal baktıracam"  elife ters ters baktım.
“sırası mı?" aysima da bana hak vererek konuştu.
“aynen"dedi.

elif, sinirli bir şekilde hiraya baktı.
“Bana öyle bakmayı kes!" dediğinde gülerek konuşmasına devam etti.
“hem bence de senin büyüye çok ihtiyacın var! Sonuçta demir diye başında bir bela var." hira haddini aşıyordu! Ayağa kalktım.

“kız kıza eğlenmek için gidicez ve sen burada fatihle kalacaksın! " dediğimde elif ayağa kalkmıştı ve fatihte tamam dercesine kafasını salladı. Doğan ve sude gizli bir yere gitmişlerdi. Enisin bulamıyacağı bir yerdeydiler.

Selin de görevindeydi. ben elif ve aysima büyücüler katına gelmiştik.
Burası çok değişik bir yerdi!

Yeni bölüm nasıldı?
Gelecek bölümlerde çok değişik şeyler olacak.
Yeni üyler girebilir

ATEŞİN VARİSİWhere stories live. Discover now